31 Ağustos 2009 Pazartesi

Vali Çiçek’ten hayırseverlere çağrı

Yozgat Valisi Amir Çiçek, bütün hayırsever vatandaşlara bir çağrıda bulunarak, Kasım ayında açılması planlanan Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne destek olmalarını istedi. Vali Çiçek, “Yozgat insanını büyük şehirlerdeki hastane sıralarından kurtarmak için çok güzel bir fırsat olan bu hastanemize yardım konusunda bütün Yozgatlı dernek, oda ve sivil toplum örgütlerini göreve davet ediyorum” dedi.

Yozgat Valisi Amir Çiçek, Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı görevini bir süre vekâleten yürüttükten sonra dekanlığa atanan Prof. Dr. Hasan Zafer Acar’ı makamında ziyaret ederek, tebriklerini iletti. Vali Çiçek, ziyareti vesilesiyle, Kasım ayında açılması planlanan Tıp Fakültesi Hastanesi’nde incelemelerde bulundu.

Vali Çiçek, Prof. Acar ile makamında yaptığı görüşmede, “Göreve başladığı günden itibaren üstün gayret ve fedakârca çalışan Prof. Acar Hocamızı, bugüne kadar vekâleten yürüttüğü dekanlık görevine asaleten atanmasından dolayı kutluyorum” dedi.

Bozok Üniversitesi’nin kuruluşundan bugüne kadar, başta Rektör Prof. İnci Varinli olmak üzere bütün üniversite personelinin canla başla çalıştığını dile getiren Vali Çiçek, “Bu çalışma karşılığında bizler de onlara destek konusunda elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret ediyoruz” dedi.

Hayırseverlere çağrı

Vali Çiçek, yapımı devam etmekte olan Tıp Fakültesi Hastanesi’ne hayırsever vatandaşların destek olmaları için çağrıda bulundu. Hayırsever vatandaşların destek olmaları hâlinde hastanenin hem daha kısa sürede tamamlanacağına hem de çok daha ileri teknoloji ile donanmış modern bir görünüm alacağına inandığını ifade eden Çiçek, şöyle konuştu:

“Yozgat insanını büyük şehirlerdeki hastane sıralarından kurtarmak için çok güzel bir fırsat olan bu hastanemize yardım konusunda bütün Yozgatlı dernek, oda ve sivil toplum örgütlerini göreve davet ediyorum.”

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Acar ise, “Üniversitemizin kuruluşundan bu yana göstermiş olduğu yakın ilgiden ve hastanenin üniversitemize kazandırılmasında gösterdiği üstün gayretlerden dolayı Valimiz Sayın Amir Çiçek’e sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

AK Parti il teşkilatına ziyaret

Yozgat Valisi Amir Çiçek, bu gün AK Parti İl Teşkilatı’nı da ziyaret ederek, il Başkanlığı görevine atanan Avukat Yusuf Başer ve yeni Yönetim Kurulu üyelerine hayırlı olsun dileklerinde bulundu.

Vali Çiçek, Yozgat’ta Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) yönetim kurullarının yeni oluştuğunu hatırlatarak, “Hem MHP hem de AK Parti il yönetimine hayırlı olsun dileklerinde bulup yöneticilerle tanışmak amacıyla bu ziyareti gerçekleştirdik” dedi.

AK Parti Yozgat İl Başkanı Yusuf Başer ise, ziyaretlerinden dolayı Vali Amir Çiçek’e teşekkür etti.

30 Ağustos 2009 Pazar

Yozgat, millî bayramlarda mehteri unutmuyor

Millî değerlerine bağlılığı ile bilinen Yozgat, dünyanın ilk askerî bando takımı olma özelliğini taşımasının yanı sıra, Osmanlı Devleti’nin gücünü ve heybetini yansıtan mehter takımını millî bayramlarda da unutmuyor. 30 Ağustos Zafer Bayramı töreninde, Sorgun Belediyesi’ne ait mehter takımı askerî marşlar çalarak, bayramın coşkusunu daha da artırdı.

30 Ağustos Zaferinin 87. yıldönümü ve “Türk Silahlı Kuvvetleri Günü” münasebetiyle, Yozgat Cumhuriyet Meydanı’nda tören düzenlendi.

Atatürk Anıtı’na çelenklerin sunulmasının ardından bir dakikalık saygı duruşunu müteakip İstiklâl Marşımızın okunmasıyla başlayan program, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Engin Ünalan’ın Garnizon Komutanlığı Gazinosu’nda tebrikleri kabulü ile devam etti.

Daha sonra Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törende, Yozgat Valisi Amir Çiçek, İl Jandarma Alay Komutanı Jandarma Albay Engin Ünalan ve Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, halkın ve tören birliğinin bayramını kutladı.

Törende, Jandarma Binbaşı Murat Evren’in günün anlam ve önemini belirten konuşmasından sonra, öğrenciler tarafından şiirler okundu. Okunan şiirlerin ardından, Sorgun Belediyesi’ne ait olan Mehteran Bölüğü askerî marşları seslendirdi. Mehter takımı, askerî marşlar çalarak, bayramın coşkusunu daha da artırdı.

30 Ağustos Zafer Bayramı ve “Türk Silahlı Kuvvetleri Günü” kutlamaları, akşam saat 20.30’da Garnizon Komutanlığı Gazinosu’nda verilen resepsiyon ile sona erdi.

Yozgat Muhabir’in Notu: Mehter takımındaki zırhlı Osmanlı askerine giydirilen o kırmızı çizmelerin, tarihî kıyafetlere uygun olup olmadığı konusunda, Yozgat İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Bahri Akbulut ile Sorgun Belediye Başkanı Sayın Ahmet Şimşek’ten açıklama bekliyoruz…

Bozok Üniversitesi Rektörü Varinli çıtayı yükseltti:
Hayırseverler destek olsa hızımıza kimse ulaşamaz

Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci Varinli, üniversite olarak hedefledikleri seviyeye, planladıklarından daha kısa sürede ulaşma imkânı doğduğunu belirterek, “Bizim öyle on yıl, on beş yıl bekleyecek vaktimiz de, öyle bir lüksümüz de yok” dedi. Rektör Varinli, “Hayırseverlerimizin de desteği olsa, işte o zaman bizim hızımıza kimse ulaşamaz” diye konuştu.

Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci Varinli, “Yozgat” gazetesi yazarlarından Nesrin Mesarifoğlu’ya verdiği mülâkatta, üniversitenin ve Yozgat’ın gelişmesine dair önemli açıklamalar yaptı.

Rektör Varinli, 5 yılın sonunda 8 bin, 10 yılın sonunda 13 bin öğrenci sayısına ulaşmayı planladıklarını hatırlatarak, “Bu hedeflere çok daha kısa sürede ulaşma imkânı doğdu” dedi.

Almanya'da Yozgatlı işletme mühendisi Köse:
Yerel seçimde de oy kullanma hakkı istiyoruz

Almanya'da 27 Eylülde yapılacak olan genel seçimler için Sol Parti'nin Hamburg eyalet listesinde 6. sıradan aday gösterilen İrfan Cüre ve 7. sıradan aday gösterilen Yozgatlı Hamiyet Köse, Almanya'da yaşayan bütün göçmenlere yerel seçimlerde oy hakkı verilmesi talebinde bulundu.

İşletme mühendisi olan Köse, “Almanya'da yaşayan Türklere çoktan yerel seçim hakkı verilmeliydi. Bu en demokratik bir hak” dedi.

Kadın politikalarının önemine de değinen Köse, şiddete maruz kalan kadınların korunması ve töre cinayetlerinin önlenmesi konusunda mevcut politikaları yetersiz bulduğunu söyledi. Köse, Almanya'daki eğitim sisteminin yabancıları dışlayıcı bir özelliğe sahip olduğunu da öne sürerek, göçmen gençlerin iş konusunda erken yaşlarda yeteneklerine göre yönlendirilmeleri gerektiğini ifade etti.

Samsun doğumlu tercüman ve gazeteci olan İrfan Cüre de, ülkede belirli bir süre yaşayan Türklere yerel seçimlerde oy hakkı verilmesi gerektiğini belirtti. Cüre ayrıca, Türkiye'nin AB üyeliğini savunduklarını da belirtti.

Geçmişin Yozgatlı garsonu Recep Altınok,
Konya Dedeman Otel’e Genel Müdür oldu

Türkiye'deki en lüks ve en yeni Dedeman Oteli olan Konya Dedeman Oteli Genel Müdürlüğüne, daha önce restoran ve otellerde garsonluk yapan Yozgatlı Recep Altınok getirildi.

1976 yılında Yozgat'ın Boğazlıyan ilçesine bağlı Sırçalı Beldesi'nde bir öğretmenin oğlu olarak dünyaya gelen 33 yaşındaki Recep Altınok, 2 yaşında babasının görevi dolayısıyla Ankara'ya taşındı, Kalaba Lisesi'nden mezun oldu. Puanı daha yüksek bölümleri tutmasına rağmen, ilk kez gittiği tatilde çok etkilendiği otelcilik sektörüne adeta vurulan Altınok, Mersin Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Bölümü'ne girdi ve dereceyle bitirdi.

Altınok, üniversitede öğrenci topluluğu başkanlığına seçildi, hep sosyal etkinlikler içinde yer aldı. Okul biter bitmez, öğretim görevlileriyle başvuru yaptıkları ABD'deki eğitim programına katılan Altınok, 1.5 yıl burada eğitim gördü, İngilizcesini geliştirdi.

Yoğun tempo sebebiyle mide kanaması geçirdi

ABD'de hem okuyup hem çalışmak zorunda olduğu için o yılların çok zorlu geçtiğini ifade eden Altınok, şunları anlattı:

“Gündüz okula ve kursa gidiyor, akşamları otel ve restoranlarda garson olarak çalışıyordum. Günler o kadar yoğun tempoda geçiyordu ki, bu çalışma temposu yüzünden ABD'de mide kanaması geçirdim, bir süre hastanede yatmak zorunda kaldım. Çok çalışmam lâzımdı. Çünkü o dönemde nişanlıydım. Hem ABD'deki masraflarımı karşılamam hem de dönüşte yapacağım düğün için para biriktirmem gerekiyordu. Daha sonra Türkiye'ye geldim ve evlendim.''

Ailesinin de üniversite ve sonrası dönemde Ankara'da mütevazı bir iş yeri çalıştırdığını, işlerin kötü gitmesi sebebiyle ailesinin de kendisine destek olamadığını kaydeden Altınok, daha sonra çeşitli otellerde garson olarak çalıştığını, bir süre sonra da Konya Hilton Otel'de müşteri temsilcisi olarak göreve başladığını söyledi.

Aynı otelde kısa sürede yükselerek kurumsal satış müdürü olduğunu belirten Altınok, şunları kaydetti:

“Ardından Konya Dedeman'ın inşaatı başladı. Bir grup üst düzey yöneticiyle birlikte Konya Dedeman'ın inşaat ve kuruluş aşamasında görev yaptım. Yaklaşık 2 ay önce de görevdeki genel müdürün bir başka kente tayin olmasının ardından, bugüne kadarki performansıma da bakılarak 33 yaşımda beni bu göreve lâyık gördüler. Genç yöneticilerin müşterinin ne istediğini daha iyi bileceğini düşünüyorum. Bu sebeple bu görevde de ekibimle birlikte başarılı olacağıma inanıyorum. Kendimi sürekli geliştirmeye çalıştım. Bu yaşımda böyle bir göreve gelmemde eğitime önem vermemin etkisi büyük. Otelimiz, 800 kişinin spor ve kondisyon salonlarından düzenli olarak yararlandığı, bir turizm kenti olan Konya kent merkezinde yer alan 450 yatak kapasitesine sahip bir tesis. Aynı zamanda bu otel, en son yapıldığı için birçok alanda Dedeman Otelleri içinde ilk sırada geliyor.''

Türkiye'de mevcuttan daha fazla turizm potansiyeli var

Recep Altınok, garsonluk yaptığı günleri hiç unutmadığını, aslında garsonluk yaparken de turizm işinden çok zevk aldığını ifade ederek, şöyle konuştu:

“Barışın olduğu her yerde turizm gelişir. Ancak Türkiye'nin artı olarak çok büyük tarihî ve kültürel zenginliğiyle sahil ve güneşi var. Türkiye'de mevcuttan daha fazla turizm potansiyeli var. Konya da hızlı treniyle, Mevlâna'sıyla, 9 bin yıllık Çatalhöyük'üyle, Selçuklu ve Osmanlı şaheserleriyle, erken Hristiyanlık dönemi yerleşim yerleri ve kiliseleriyle turizmin gelişmesine çok müsait bir yer. Uluslararası bir oteller zinciri, Mevlâna Müzesi yakınlarına büyük bir otel yapıyor. Konya'ya turizm yatırımı yapanın kazanacağını çok net şekilde söyleyebilirim.”

Yozgat Milletvekili Ekici Fransa'da

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Zafer Üskül'ün başkanlığındaki bir heyetle birlikte dün Fransa'ya gitti.

Heyet, Fransa'da yaşayan Türk kökenlilerin sorunlarını belirlemek ve çözüm yolları bulunmasına katkıda bulunmak üzere görüşme ve incelemelerde bulunacak.

Çöplükteki yangın mağazaya sıçradı

Yozgat’ta çöplükteki alevlerin ev tekstili ürünleri satan Özkanlar Mağazası’nın çatısına sıçraması sebebiyle çıktığı ileri sürülen yangın, korkulu dakikaların yaşanmasına sebep oldu. İtfaiye ekibi, yangını kısa sürede söndürdü.

Yozgat şehir merkezindeki Bekir Özkan’a ait Özkanlar ev tekstil ürünleri satış mağazasının çatısında yangın çıktı. İtfaiye yangın yerine ulaşmadan önce, civardaki esnaflar yangına iş yerlerindeki yangın tüpleri ile müdahale etmeye çalıştılar. Olay yerine gelen itfaiye ekibi, yangını kısa sürede kontrol altına alıp söndürdü.

Bina arkasında bulunan çöpün yandığı ve alevlerin daha sonra çatıya sıçradığı ileri sürülüyor.

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Park yasağına uymayan otomobillere TIR çarptı

Hatay’dan Azerbaycan’a palmiye ağacı götüren Cuma D. yönetimindeki 31 F 7988 plakalı TIR, Sarıkaya Nevzat Şener Bulvarı’nda park yasağı olmasına rağmen park etmiş olan 3 otomobile çarptı. Kazada, ölen ya da yaralanan olmazken, araçlarda büyük çapta maddî hasar meydana geldi.

Park yasağına uymayanlar kazalara sebep oluyorlar

Bu arada vatandaşlar, Nevzat Şener Bulvarı’nda park yasağı olmasına rağmen, araç sahiplerinin bu yasağı hiçe saymalarına tepki gösteren vatandaşlar, yasağın çiğnenmesinden dolayı yolun daraldığını ve büyük araçların manevra yapmakta zorlandığını dile getirdiler. Vatandaşlar, otopark sıkıntısına çözüm bulunması talebinde bulundular.

28 Ağustos 2009 Cuma

Yozgat’ta trafik kazası: 3 yaralı

Yozgat’ta, otomobil ile minibüsün kavşakta çarpışması sonucu 3 kişi yaralandı.

Kaza bu gece saat 22.00 sıralarında Erdoğan Akdağ Mahallesi kavşağında meydana geldi.

Sivas istikametinden Ankara istikametine gitmekte olan 19 yaşındaki Emre U. yönetimindeki 66 SA 672 plakalı otomobil, İsmail Hakkı Ö. yönetimindeki 66 LH 742 plakalı minibüsle çarpıştı.

Kazada, minibüsün şoförü İsmail Hakkı Ö. ile otomobil sürücüsü Emer U. ve otomobilde bulunan Mustafa Y. yaralandı. Yaralılar Yozgat Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

Tarık Yılmaz: Yozgat, köşebaşlarını tutan ağa babalarının tekelci zihniyeti yüzünden geri kaldı

İleri gazetesi yazarı Tarık Yılmaz, Yozgat’ın geri kalmışlığının arkasındaki temel sebebin, köşebaşlarını tutmuş olan “tekelci zihniyet” olduğunu öne sürdü. Ağa babalarının Yozgat’ın önüne bend olduğunu belirten Yılmaz, yazısında, şehirdeki vurgun ve talanlara işaret etti. Yılmaz, Yozgatlı genç müteşebbislere, tekelci kabuğu kırma çağrısında bulundu.

Yazılarında sık sık Yozgat’ın geri kalmışlığının sebeplerini araştırmaya ve sorgulamaya yönelik tesbitler yapan gazeteci Tarık Yılmaz, “Yozgat’ın tekelci düzeni” başlıklı bu günkü yazısında da bazı tesbitlerde bulundu.

Açılımda muhatabımız millet, çözüm yeri Meclis

AK Parti Grup Başkanvekili ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, “Demokratik Açılım”da terör örgütü ve bölücü başını asla muhatap almadıklarını, muhatabın millet, çözüm adresinin ise Meclis olduğunu söyledi.

AK Parti Grup Başkanvekili ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, partisinin Yozgat İl Teşkilatı tarafından Yimpaş Alışveriş ve Kültür Merkezi’nde verilen iftar yemeğine katıldı. Bozdağ, iftar yemeğinin ardından davetlilere hükümetin bir “devlet politikası” olarak başlattığı “Demokratik Açılım” hamlesi hakkında bilgi verdi.

Sansürlenen başka haberler de oldu mu?

Haber - İnceleme / Sürur Öztürk

Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hasan Acar’ın basın toplantısında söylediklerini Anadolu Ajansı’nın (AA) haberinden takib eden aboneler, haberi sansürlenmiş olarak okudular.

AA’nın haberinde, Prof. Acar’ın, Tıp Fakültesi Hastanesi’ne ve sağlık taramalarına dair söyledikleri kaydedilmiş; ancak, tıbbî cihaz alımı ihalesi ve Yeni Ufuk gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Muammer Karadeli hakkında söylediklerine yer verilmemişti.

İş arkadaşını bıçaklayan kuyumcu teslim oldu

Yozgat'ın Sorgun ilçesinde bir kuyumcuda çalışan iki kişi arasında kavga çıktı. Kavgada iş arkadaşını bıçaklayan Hasan Y., Sorgun'da polise teslim oldu.

Sorgun'da bir kuyumcuda çalışan 25 yaşındaki Cihan Ş. ve Hasan Y., iş için gittikleri Bursa'nın merkez Osmangazi ilçesi İlkbahar Caddesi'nde tartışmaya başladılar.

Giderek büyüyen tartışma sonucunda Hasan Y., mesai arkadaşını karın bölgesinden bıçakladı. Zanlı, ardından içerisinde 200 bin TL tutarında altın bulunan 06 LTF 12 plakalı otomobille kaçtı. Yaralanan kuyumcu ise olay yerine gelen 112 Acil Servis ambulansıyla hastaneye kaldırıldı. Yaralı gencin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

Arkadaşını bıçaklayan zanlı Hasan Y. ise, Sorgun'da polise teslim oldu.

Prof. Acar, Tıp Fakültesi’ne Dekan oldu

Yüksek Öğretim Kurulu’nun dün yapılan toplantısında, 29 fakülteye dekan ataması yapıldı.
Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı’na da, bir süredir bu görevi vekâleten yürüten Prof. Dr. Hasan Zafer Acar atandı.

27 Ağustos 2009 Perşembe

Anız yangını, yüzlerce meyve ağacına zarar verdi

Yozgat’ın Lök Köyü’nde çıkan ve çok sayıda tarlaya yayılan anız yangını, yüzlerce meyve, kavak ve söğüt ağacına da zarar verdi.

Ağaçayırı mevkiinde Menderes Doğdu isimli vatandaşa ait 12 dekarlık meyve bahçesine de sıçrayan yangın, bahçede bulunan elma, erik, kavak ve söğüt ağaçlarının da yanmasına sebep oldu. İtfaiye ekibi, yanan bahçede soğutma çalışması yaptı. Bazı vatandaşlar da traktörlerle yangının geçiş yönünü sürerek, diğer alanlara sıçramasını önlemeye çalıştı.

Bahçe sahibi Menderes Doğdu, Yozgat Belediyesi itfaiye ekiplerinin yangına geç müdahale ettiğini ileri sürdü. Doğdu, “Defalarca itfaiyeyi aramama rağmen gelmedi ve meyvelerim yandı” dedi.

Albayrak: Çok sayıda anız yangını çıkıyor, yetişmekte zorlanıyoruz

Yozgat Belediyesi İtfaiye Müdürü Eyüp Albayrak ise, itfaiye ekibinin saat 10.00 sıralarında Lök köyü’ndeki yangına müdahale edip döndüğünü belirterek, “Her köyde çok sayıda anız yangını çıktığı için ekiplerimiz her yere yetişmekte zorlanıyor. Bu gün Lök Köyü’ne iki defa itfaiye aracı gönderdim. Alan çok geniş, her taraf yanıyor. Ekiplerimiz, Menderes Doğdu’ya ait meyve bahçesine de ulaşarak soğutma çalışması yaptı” dedi.

Anız yakmayın uyarısı

Vatandaşları anızları yakmamaları konusunda uyaran Albayrak, “Bu yıl verim yüksek olduğu için tarlada kalan anız miktarı da çok fazla. Küçük bir kıvılcımda çok büyük alanlar yanıyor. Bu sebeple vatandaşlarımızdan anızları yakmamalarını istiyoruz. Anız yangınları sadece tarladaki anızı değil, ağaçlara ve doğadaki tüm canlılara zarar veriyor” diye konuştu.

(Kaynak: yurthaber.com)

Prof. Hasan Acar, gazeteci Muammer Karadeli hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu

Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hasan Acar, Yeni Ufuk gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Muammer Karadeli’nin tıbbî cihaz alımı ihalesiyle ilgili olarak, Rektör İnci Varinli aracılığıyla kendisine hiç doğru olmayan tekliflerde bulunduğunu iddia etti.

Prof. Acar, “Bu ihale de iptal olur” başlıklı yazısı sebebiyle de, Karadeli hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi.

Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hasan Acar, Yozgat mahallî basınında tıbbî cihaz alımı ihalesine dair haber ve yorumların yayınlanması üzerine, dün bir basın toplantısı düzenleyerek, bazı açıklamalarda bulundu. İsim vermeden, Yeni Ufuk gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Muammer Karadeli’ye yönelik bazı iddialarda bulunan Prof. Acar, şunları söyledi:

Rektörümüz aracılığıyla doğru olmayan tekliflerde bulundu

“Hem medikal malzeme satan, hem de bir gazetede köşe yazarlığı yapan bir arkadaşımız, ben ilk göreve geldiğimde beni telefonla aradı, medikal malzemesi sattığını söyledi. Biz asla kamu yararına olmayan bir şeye göz yummayız. Doğru yolla helâl kazançla her şeye varız. Biz her zaman Yozgatlı iş adamlarına açığız. İhaleye katılan bu arkadaşımız, tek olarak katıldı ama yaklaşık bedelin iki katı bir fiyat verdiği için ihaleden eledik. Onun dışında ciddi firma katılımı olmadı. Bu arkadaşımız, rektörümüz aracılığıyla hiç doğru olmayan öneri ve tekliflerde bulundu, biz bunları da reddettik. Bu arkadaşımız, ihalenin olduğu gün köşesinde ‘Bu ihale de iptal olur’ diye yazı yazıyor. Bu yazı ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduk.”

Tıp Fakültesi Hastanesi Kasım ayında açılacak

Prof. Dr. Hasan Acar, rektörlük binasında yapımı devam eden tıp fakültesi hastanesinin yüzde 70’inin tamamlandığını ve Kasım ayı içerisinde hizmete açılmasının planlandığını söyledi.

Üniversite hastanelerinin bölgenin sağlık sorunlarını tespit etmek ve o sorunları çözmesi açısından çok önemli kuruluşlar olduğuna dikkat çeken Prof. Acar, Yozgat’taki sağlık sorunlarına yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İçler acısı tablo: Hastaların yüzde 80’i başka illere sevk ediliyor

Türkiye’nin göbeğinde bulunan bir şehirde, ‘üçüncü basamak sağlık hizmeti’ diye tabir edilen alanlarda bile hastaların yüzde 80’inin civardaki illere sevkedildiğine dikkat çeken Acar, bu durumun ‘içler acısı bir tablo’ olduğunu vurguladı. Acar, “Bu sorunu çözmek amacıyla, Tıp Fakültesi Araştırma Hastanemizin bir an önce hizmete açılması için çalışıyoruz. Hastanemiz hizmete açıldığında sorun çözülecektir.” dedi.

Guatr taraması yaptık, 100 bin kene aparatı dağıtıyoruz

Yaklaşık 3 ay önce göreve başladıklarını hatırlatan Acar, Tıp Fakültesi Hastanesi olarak bölgenin temel sorunlarını incelediklerini; bu incelemenin sonucunda bölgenin sağlık açısından birinci sorununun kene, daha sonra da guatr hastalığı olduğunu tesbit ettiklerini söyledi. Yaptıkları guatr taraması sonucunda 3 kişide troid kanseri tesbit ettiklerini ve bu hastaların sevkini yaptıklarını bildiren Acar, kene tehlikesine karşı geliştirdikleri 100 bin aparatın dağıtımını yaptıklarını ve vatandaşı da bilgilendirdiklerini anlattı.

Yüzlerce insanımızın ölümünü ve sakat kalmasını önlemiş olacağız

Yozgat’ta hepatit hastalığının da çok yaygın olduğunu belirten Prof. Acar, bu konuda yaptıkları çalışmaları da şöyle özetledi:

“Üniversite öğrencilerimizde hepatit taraması yaptık. Türkiye’de en sık görülen karaciğer yetmezliği hepatit hastalığıdır. Erken teşhisle veya aşılanmayla yüzde 100 oranında tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bu konuda arzu eden bütün öğrencilerimizi taramadan geçirdik, belirtisi olan öğrencilerimize de aşısını yaptık. Önümüzdeki yıl hastanemizin açılmasıyla beraber, bütün Yozgat halkına uygulayacağız. Böylece, yüzlerce insanımızın ölümünü, sakat kalmasını engellemiş olacağız.”

Prof. Acar, Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi için açılan tıbbî cihaz alımı ihalesi hakkında da önemli açıklamalarda bulundu.

200 bin TL tasarruf sağladık

3 milyon TL tutarında tıbbî cihaz alımı ihalesi yaptıklarını hatırlatan Acar, bu ihalenin üçte birlik bölümüne katılım olmadığını, üçte birlik bölümüne ise yüksek fiyat ve rekabet ortamı oluşmadığı için ihalenin iptal edildiğini açıkladı. Acar, “Diğer üçte birlik kısım ise 800 bin TL’ye verilmiş. 200 bin TL hastanemiz tasarruf sağlamıştır” dedi.

Prof. Acar, isim vermeden, Yeni Ufuk gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Muammer Karadeli’ye yönelik bazı iddialarda bulundu. Prof. Acar, şunları söyledi:

Kamu yararına olmayan hiçbir şeye göz yummayız

“Bazı hadiseler yaşıyoruz… Hem medikal malzeme satan, hem de bir gazetede köşe yazarlığı yapan bir arkadaşımız, ben ilk göreve geldiğimde beni telefonla aradı, medikal malzemesi sattığını söyledi. Biz asla kamu yararına olmaya bir şeye göz yummayız. Doğru yolla helâl kazançla her şeye varız. Biz her zaman Yozgatlı iş adamlarına açığız. İhaleye katılan bu arkadaşımız, tek olarak katıldı ama yaklaşık bedelin iki katı bir fiyat verdiği için ihaleden eledik. Onun dışında ciddi firma katılımı olmadı. Bu arkadaşımız, rektörümüz aracılığıyla hiç doğru olmayan öneri ve tekliflerde bulundu, biz bunları da reddettik. Bu arkadaşımız, ihalenin olduğu gün köşesinde ‘Bu ihale de iptal olur’ diye yazı yazıyor. Bu yazı ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduk.”

Müftülüğün yardım kampanyasında 42 bin TL toplandı

Hastaneye herkesin katkı sağlaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Acar, Yozgat İl Müftülüğü tarafından düzenlenen yardım kampanyası sayesinde camilerde toplanan 42 bin Liranın üniversite vakfı hesabına yatırıldığını bildirdi. “Ancak biz para değil malzeme desteğini kabul ediyoruz” diyen Acar, sözlerine şöyle devam etti:

Yardımda bulunan hayırseverlere teşekkür

“Bu konuda hastanemize büyük katkı sağlayan İşadamı Erdoğan Akdağ’a, 60 bin TL değerinde su malzemesi yardımı yapan Lezzet Yemek Fabrikası’na, 6 bin TL yardım yapan Köksallar firmasına, 800 TL değerinde çimento ve kum yardımı yapan Mustafa Koç’a teşekkür ediyorum.”

4 milyon TL tutarında temel cihazlarımız eksik

Tıp Fakültesi Hastanesi’nin temel cihazlarından özelikle MR, tomogrofi, anjio ve dijital röntgen cihazının olmadığını vurgulayan Acar, bu cihazların toplam tutarının 4 milyon TL olduğunu belirterek, hayırsever vatandaşların bu cihazları alıp hastaneye bağışlayabileceklerini söyledi.

Gülaylar’ın sözünde durmaması, hastanenin açılışını 1 yıl geciktirdi

Daha önce Tıp Fakültesi Morfoloji binası yaptırma taahhüdünde bulunan Gülaylar’ın bu binaları yaptırmaktan vazgeçtiğini hatırlatan Acar, “Söz verilip de binanın yapılmaması, Tıp Fakültemizin açılışını 1 yıl geciktirmiştir” dedi.

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Vali ve vatandaşlar aynı iftar sofrasında

Yozgat Valisi Amir Çiçek, bu gün iftarını, Yozgat Belediyesi’ne ait iftar yerinde vatandaşlarla birlikte yaptı.

Yozgat Müftüsü Nuh Korkmaz, İl Sosyal Hizmetler İl Müdürü İsmail Doğan, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Ahmet Korkmazyürek’in katıldığı iftar yemeğinde, Ramazan ayının sevgi, barış ve rahmet ayı olduğuna dikkat çeken Vali Çiçek, “Bu kutsal ayda insanlarımız yardımlaşma, paylaşma, sevgi, barış ve hoşgörü gibi insanî duyguları unutmamalı” dedi.

Sosyal yardımlar devam ediyor

Vali Çiçek, her yıl olduğu gibi bu Ramazan’da da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na kayıtlı 2 bin fakir aileye 100’er Lira gıda yardımı yapılacağını bildirdi. Yozgat’ın köy ve kasabalarında yaşayan yoksul vatandaşlara yapılan kömür yardımının bu yıl da devam ettiğini kaydeden Çiçek, kömürlerin görevliler tarafından ihtiyaç sahiplerinin evlerine kadar götürülüp teslim edildiğini söyledi.

Şehit Aileleri ile iftar yemeği

Yozgat Valisi Amir Çiçek, Şehit Aileleri ile Yozgat Merkez başta olmak üzere Sarıkaya ve Kadışehri İlçelerinde iftar yapacak. İftara İl Jandarma Komutanlığı, İl Emniyet Müdürlüğü ve Şehit Aileleri Derneği yöneticileri de katılacak.

38 mülteci Yozgat’ta yakalandı

Bir kargo aracı ile İran’dan İstanbul’a gitmekte olan yabancı uyruklu 38 kişi, Yozgat’ta yakalandı.

Yozgat Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri Yozgat-Sorgun karayolunun 14’üncü kilometresinde yaptıkları kontroller sırasında, bir kargo firmasına ait Fuat Toker yönetimindeki 21 DD 677 plakalı kargo aracını durdurdu.

Sürücünün hareketlerinden şüphelenen trafik ekipleri, kargo kamyonunun kapalı kasasını açtırdıklarında, yasadışı yollarla geçiş yaptıkları belirlenen yabancı uyruklu yolcularla karşılaştılar.

Trafik ekiplerinin ihbarı üzerine olay yerine gelen jandarma ekipleri, kamyon sürücüsü Fuat Toker’i gözaltına aldı. Yozgat Merkez Jandarma Komutanlığı’na götürülen toplam 38 mülteciden 26’sının Burma, 9’unun Pakistan ve 3’ünün de Afganistan asıllı olduğu tesbit edildi. Mültecilerin, sorgulamalarının ardından sınır dışı edileceği öğrenildi.

(Kaynak: yurthaber.com)

Bazı bölümler Türkiye’de ilk defa bu lisede

Yozgat İl Millî Eğitim Müdürü Sebahattin Gamsız, yeni eğitim öğretim yılında hizmete açılacak olan “Zübeyde Hanım Kız Meslek ve Teknik Lisesi”nde açılan bazı bölümlerin Türkiye’de sadece Yozgat’ta olacağını bildirdi.

Yozgat İl Millî Eğitim Müdürü Sebahattin Gamsız, makamında düzenlediği basın toplantısında, eğitim çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Bu okulun kızları çok şanslı

Gamsız, Zübeyde Hanım Kız Meslek ve Teknik Lisesi’nin yeni açılan bir lise olduğunu, bünyesinde grafik ve fotoğraf alanı, tekstil teknolojisi, yiyecek, içecek hizmetleri, pastacılık ve unlu mamuller, endüstriyel otomasyon teknikleri, otomasyon mekatroniği, sanat ve tasarım, iç mekân dekorasyonu bölümlerinin açıldığını belirti.

Türkiye’de ilk

Gamsız, açılan bölümlerin normal klasik Kız Meslek Liseleri bölümlerinin tamamından farklı olduğunu belirterek, “Kız Meslek Liselerinin içerisinde endüstriyel otomasyon teknikleri, otomasyon mekatroniği Türkiye’de ilk defa Zübeyde Hanım Kız Meslek ve Teknik Lisesi bünyesinde açılmaktadır” dedi.

Gamsız, yiyecek içecek hizmetleri, pastacılık ve unlu mamulleri bölümünün de Türkiye’de 3 okulda olduğunu, bunlardan bir tanesinin de Yozgat’ta bulunduğunu kaydetti. Gamsız, Yozgat’taki öğrencilerin çağın yeni teknolojileriyle tanışmaları, bu teknolojiler ışığında yetişmeleri ve hayata hazırlanmaları konusunda gayret sarf ettiklerini dile getirdi.

Kız çocukları da okula gönderilmeli

Kız çocuklarının okutulması konusu üzerinde de duran Gamsız, kız çocuklarının okula gönderilmesi konusunda ikna ekipleri kurduklarını hatırlatarak, ekiplerin vatandaşların hizmetinde olduğunu söyledi. Gamsız, bu konuda vatandaşlardan ilgi ve destek beklediklerini kaydetti.

Kayıt parası vermeyin, isteyeni ihbar edin

İl Milli Eğitim Müdürü Sebahattin Gamsız, bazı okullarda öğrenci velilerinden “kayıt parası” istendiğine dair şikâyetler aldıklarını belirterek, velileri “kayıt parası” ödememeleri için uyardı. Okulların bütün ihtiyaçlarının karşılandığını ve bu sebeple para toplanmasına ihtiyaç da olmadığını belirten Gamsız, kayıt parası isteyen okul idarecisinin ihbar edilmesi hâlinde yasal işlem yapılacağını bildirdi.

Bu anlayış, belediyeciliğin çıtasını düşürür

Haber - Yorum / Sürur Öztürk

Yozgat Muhabir olarak, haber ile yorumun birbirinden ayrılması gerektiğine inandığımız için, haberleri -mümkün olduğunca- yalın ve yorumsuz olarak kaleme almaya özen gösteriyoruz. Eğer bir haber hakkında yorum yapmak istiyorsak, yorumu haberin içinde değil, haberden bağımsız olarak, ayrıca yayınlamayı gazetecilik ahlâkına daha uygun buluyoruz.

Bu “kepçe töreni” de bunlardan birisi. Haberini ayrıca okuyabilir ve siz kendinizce yorumlayabilirsiniz. Benim bu konudaki düşüncelerim ise şöyle:

25 Ağustos 2009 Salı

Başer: Yeşil alanları 180 bin metrekareye çıkardık

Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, çevrecilik alanında yaptıkları çalışmaları özetleyerek, Yozgat’taki yeşil alanları 180 bin metrekareye çıkardıklarını söyledi. Yozgat Vali Vekili Mustafa İngeç de, Şehrin görünen çevre güzelliğinden çok, kalıcı temizliğin ve sürdürülebilir çevreciliğin daha önemli olduğuna dikkat çekti.

Yozgat Belediyesi, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından belediyeler arasında düzenlenen ve sonucu geçen Haziran ayında açıklanan “En Çevreci Belediyeler” yarışmasında ikinci olmuştu. Yarışma sonunda Yozgat Belediyesi’ne ödül olarak verilen kepçe, belediye tarafından teslim alındı. Kepçe, bu gün düzenlenen törenle, belediyenin iş makinaları arasına dâhil edilerek hizmete sokuldu.

Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törene Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, Yozgat Vali Vekili Mustafa İngenç, Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Musa Demirbaş, AK Parti İl Başkanı Yusuf Başer, daire müdürleri ve vatandaşlar katıldı.

Törende bir konuşma yapan Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, belediyenin ağır borç yüküne rağmen hiçbir zaman hizmetleri aksatmadıklarını belirterek, şunları söyledi:

Yeşil alanlarımızı 180 bin metrekareye çıkardık

“Biz belediye olarak alt yapı ve çevreye önem vermekteyiz. Bu nedenle, önce Biyolojik Arıtma Tesisi, Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi ve Yağmur Suyu Toplama Hattı’nı tamamladık. 24 bin metrekare olan yeşil alanımızı 180 bin metrekareye çıkardık. Çevre ve Orman Bakanlığımızın düzenlediği ‘En Çevreci Belediyeler’ yarışmasında yaptığımız bu çalışmalardan dolayı ikinci olduk ve bakanlığımız bize bu kepçeyi hediye etti. Çevre ve Orman Bakanlığımıza teşekkür ediyorum.”

Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Musa Demirbaş ise, bakanlık olarak alt yapıya önem veren belediyeleri desteklediklerini belirterek, “İnşallah Yozgat Belediyemiz gelecek yıl birinci olur ve daha büyük bir hediye veririz” dedi.

Önemli olan görünen güzellik değil, kalıcı temizlik

Yozgat Vali Vekili Mustafa İngeç de, belediyeler açısından alt yapı çalışmalarının çok önemli olduğunu belirterek, “Bazı kentlerin cadde ve sokakları güzel olabilir, o kentin içinden çıkan evsel atıklar, yeraltı sularını, sulama sularını kirletiyorsa, doğaya pis koku salıyorsa, gelecek nesillere ne bırakacaksınız? Kentin görünen estetik güzelliği değil, kalıcı olan yaşanabilir, sürdürülebilir bir çevre bırakmamız lâzım. Bu bakımdan Yozgat Belediyemizin yapmış olduğu, Biyolojik Arıtma Tesisi, Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi ve Yağmur Suyu Toplama Şebekesi çok önemli bir çalışmadır.”

Konuşmaların ardından kurban kesilerek Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından verilen kepçe hizmete alındı.

Ödül getiren tesiste sağlığı tehdit eden eksiklikler tesbit edilmişti

Açılışı, 29 Kasım 2007 tarihinde Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu tarafından yapılan ve “En Çevreci Belediyeler” yarışmasında Yozgat Belediyesi’ne ikincilik ödülü kazandıran “Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi”, köy muhtarlarının şikâyetlerine sebep olmuştu.

Salmanfakılı Köyü’nün Muhtarı Abdullah Kılıç ile Azizlibağları Köyü’nün Muhtarı Ali Koçaslan’ın mahallî basına yansıyan şikâyet ve iddiaları üzerine Yozgat İl Genel Meclisi, geçen Temmuz ayında olağanüstü toplanarak, konuyu müzakere etmişti.

Toplantı sonucunda, Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi’nin insan ve hayvan sağlığı açısından tehlike oluşturduğuna dair iddialar, İl Genel Meclisi’nin komisyon raporlarıyla doğrulanmış; hazırlanan raporlarda, sıralanan eksikliklerinin giderilmesi hâlinde, tesisin İmar Planı’na uygun olacağı belirtilmişti. Komisyon raporunda, Belediyenin eksiklikleri gidermek için yapması gereken çalışmaların denetleneceği de kaydedilmişti.

Boğazlıyan’da trafik kazası: 5 yaralı

Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde kamyonetin elektrik direğine çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında 5 kişi yaralandı. Yaralılar, ilk tedavilerinin ardından Kayseri’ye sevk edildi.

Kayseri’den Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesine gelmekte olan Bekir E. yönetimindeki 34 YVG 24 plakalı süt toplama kamyoneti, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu ilçenin girişinde elektrik direğine çarptı.

Kazada araç sürücüsü Bekir E. ve yanında bulunan 70 yaşındaki Kezban E., 12 yaşındaki Kübra E., 17 yaşındaki Satılmış E. ve 65 yaşındaki Sefanur T. yaralandı. Boğazlıyan Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralılar, ilk tedavilerinin ardından Kayseri’ye sevk edildi.

(Kaynak: yurthaber.com)

Akyol: Türkeş DEP’lilerle görüşmüştü

Milliyet gazetesi yazarı Taha Akyol, 1992’de Leyla Zana’nın da bulunduğu DEP heyetinin görüşme talebini Başbakan Demirel’in reddettiğini, Erdal İnönü, Ecevit, Erbakan ve Türkeş’in ise kabul ettiğini hatırlattı.

Akyol, Türkeş’in, Hulusi Turgut’a anlattığı anılarında, ırkçı Nihal Atsız’ın Kürtleri aşağılayarak Kürt milliyetçiliğine benzin döken talihsiz yazısını şiddetle eleştirdiğini de kaydetti.

Yozgatlı yazardan Türkeş hatırlatması

12 Eylül darbesi öncesinde MHP yönetiminde yer almış olan 1946 Yozgat doğumlu, Milliyet gazetesi yazarı Taha Akyol, “Açılım” tartışmalarına, Alparslan Türkeş’in bu konudaki yaklaşımını hatırlatarak katıldı.

Taha Akyol, 22 Ağustos’ta yayınladığı “Milliyetçilik, Kürtler ve MHP” başlıklı yazısında, bugünkü tartışmaların tarihî geçmişine dair notlar aktardı. Taha Akyol’un yazısı şöyle:

Milliyetçilik, Kürtler ve MHP

Ziya Gökalp’in “Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler” adlı bir eserinin bulunduğunu ben ilk defa 1977’lerde merhum Alpaslan Türkeş’ten duymuştum. O dönemde sağ-sol kutuplaşması vardı; görünürde büyük bir Kürt sorunu yoktu, pek çok anti-komünist Kürt, MHP’li idi.

Meseleden nadiren söz açıldığında Türkeş, patlayacak bir bombadan bahsediyormuş gibi kaygıyla konuşurdu. Gökalp’in Kürtlerle Türklerin ayrılamazlığını vurgulayan sözlerini aktarırdı.

Elbette Atatürk ve İnönü de çok kaygılıydı, 1925’ten sonra Kürt meselesini resmen ‘yok’ saydıkları yıllarda bile... Türk Ocakları’na, Halkevleri’ne bazı yayımlanmamış araştırmalar yaptırdılar. Gökalp’in notlarını Atatürk, 1937’de Zazalar hakkında “sosyolojik tetkikler” yapan Hasan Reşit Tankut’a verdi, “Araştırmalarında yararlanırsın” diyerek.

Celal Bayar 1934’te, İsmet İnönü 1935’te, Abidin Özmen 1936’da bölgeyi gezerek ‘Kürt raporları’ yazdılar...

Yok saymak çözmedi

Atatürk, Kasım 1926’da İngiltere’nin Irak Komiseri Dobss’a söylediği gibi, Kürtlerde milliyetçiliğin daha “kuşaklar boyu” gelişmeyeceğini düşünüyordu. Bu süre içinde ‘Türkleştirme’ mümkün olmadı. Bunun için elli yıl, yüz yıl yetmeyeceği gibi, yoksul Türkiye’nin imkânları da yeterli değildi.

Diğer bir talihsizlik, Osmanlı tecrübesine sahip kültürel Türkçü Gökalp’in 1924’te erken vefatı ve Kazanlı Yusuf Akçura’nın etnik Türkçü anlayışının egemen olmasıdır.

Bu yaklaşım Kürtleri yaklaştırmadı, uzaklaştırdı! Celal Bayar daha 1934 raporunda bu yöndeki davranışların ileride “aksülamel” (tepki) doğuracağından kaygı duyduğunu belirtti.

Ve “kuşaklar” geçti, ‘dağda yürüyen Kürtler’ Türk okullarında okudular, Kürtçü milliyetçilik gelişti... Ve “aksülamel” 1980’lerde patladı, çeyrek asırdır kan akıyor!

İki modelden hangisi?

Bugün nasıl bakmalıyız? 1930’lardan 1980’lere kadar ‘yok’ saydığımız dönemlerdeki gibi mi? Ama bunun vahim sonuçları ortada...

O halde, var olduklarını bilerek, dillerine, kimliklerine saygı göstererek kol kola hareket ettiğimiz dönemler, mesela Milli Mücadele sırasında olduğu gibi?! Elbette bu ikincisi... Demokrasinin de gereği bu. Bayrak kadar ‘olmazsa olmaz’ olan üniter devlet çerçevesinde tabii.

Türkeş’in üslûbu

Vefatından önce Türkeş, defalarca Gökalp’in Haziran 1922’de Küçük Mecmua‘da yazdıklarını kamuoyuna hatırlattı:

“Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa, Türk değildir; Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir...”

Hulusi Turgut’a anlattığı anılarında, ırkçı Nihal Atsız’ın Kürtleri aşağılayarak Kürtçü milliyetçiliğe benzin döken talihsiz yazısını da şiddetle eleştirdi Türkeş...

Faruk Bildirici’nin Yemin Gecesi adlı kitabında anlattığına göre, kanın gövdeyi götürdüğü 1992’de Leyla Zana’nın da bulunduğu DEP heyetinin görüşme talebini Başbakan Demirel reddetmiş, Erdal İnönü, Ecevit, Erbakan ve Türkeş kabul etmişti.

DEP’lilere Türkeş’in söyladikleri:

“Biz, 900 yıldır kardeşiz. Benim yeğenlerim Kürttür. Kız kardeşim Kürtle evli. Bizim birbirimizden ayrılmamız mümkün değildir...”

Dikkat, ‘Kürtçe konuşanlar’ demiyor, Kürt diyor!

Türkeş, ülkücüleri disiplin içinde tutacağını, DEP’lilerin de tabanlarına hâkim olması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Size telefon numaramı veriyorum. Eğer bir olay çıkarsa öncelikle beni arayın. Yirmi dört saat arayabilirsiniz. Bize düşen, Türkiye’yi dış güçlerin müdahale edebilecekleri bir iç savaş alanı olmaktan çıkarmaktır.”

Öfkeli değil, sakinleştirici bir üsluptur bu.

Bugünkü MHP

Bugün MHP, bana göre, kendi ‘açılım’ını ortaya koysa daha iyi ama ‘açılım’a toptan karşı da çıkabilir. Demokrasi varsa elbette farklı görüşler olacak. Eleştireceğim husus, açıklamalarının çok öfkeli olmasıdır. Örnekler vermeye gerek bile yok.

Öfkenin kitlelere sirayet etmesinden korkuyorum. Yine de Devlet Bahçeli’nin sağduyusuna seslenmek istiyorum. Zaten öğrendiğime göre, bazı Kürt aşiret reislerini davet edip görüşmüş; çok da iyi etmiş. Sormuş onlara:

“Senin gelinin Türk, senin damadın Türk... Torunlar nasıl bölünecek!”

Bunu önlemenin ilk şartı, aralarındaki gerilimi düşürmek tabii.

MHP yanlısı birçok tarihçi ve sosyolog var. MHP, Kürtçü milliyetçiliğin nasıl bir toplumsal zemine dayandığı ve dünyada ayrılıkçı şiddet hareketlerinin nasıl tecrit edildiği konusunda araştırmalar yaptırmalı, politikasını ona göre oluşturmalı.

Sigara pakediyle eğitim

Eski plaklar gibi, eski sigara paketleri de artık nostaljik bir değer taşıyor. Pek çoğu artık üretilmese de, birbirinden farklı sigara paketleri koleksiyoncuların muhafaza ettikleri matbu vesikalar arasındaki yerini alıyor. Hatta eski sigara paketlerini artık internet üzerinden satış yapan e-ticaret sitelerinde bulmak bile mümkün.

Bunlardan birisi, bazı öellikleriyle dikkat çekici. 23 Mart 1983 tarihinde satışa sunulmuş olan sigara, bir eğitim seferberliği kapsamında üretilmiş. Sigara pakedinin üzerinde, “Okuma yazmayı öğret, cehalete ışık tut” üst başlığının altında büyük harflerle “OKUMA-YAZMA SEFERBERLİĞİ” yazıyor.

Bu grafik, sigara pakedinin okuma-yazma seferberliği gibi bir eğitim kampanyasının duyurusunda kullanılmış olması bakımından ilginç. Daha ilginç olan tarafı ise, “cehalete ışık tut” ibaresinin bir sigara pakedinin üzerinde yer alması…

(YM)

Ramazan da olmasa bir araya gelemeyeceğiz

Merhaba Yozgat gazetesi yazarı Recai Büyüksoy, Ramazan ayının, dedelerimizin, ninelerimizin yaşadıkları manevî iklimi günümüze taşıdığına işaret ederek, “Ramazan ayı ve bayramlar da olmasa hiçbir şekilde bir araya gelinemeyecek sanki” diye yazdı.

Yozgat’ın günlük gazetelerinden Merhaba Yozgat gazetesinin Yazı İşleri Müdürü Recai Büyüksoy, “Ramazan Buluşturuyor” başlıklı yazısında, Ramazan ayının Yozgat’ın sosyal hayatı üzerindeki etkilerini özetledi.

Bireysellikten yardımlaşmaya...

Recai Büyüksoy, yazısında, insanların bireysel yaşamaya başladıkları bir dönemde, Ramazan ayının manevî ikliminde yakınlaşmanın ve yardımlaşmanın artış gösterdiğine dikkat çekti.

Gariplerin yüzünü güldüren ay...

Yozgat’ın Ramazan ayındaki sosyal görüntüsünden kesitler sunan Büyüksoy, “İftar telâşı içerisinde insanlar çeşitli uğraşlarla, ibadetlerle zamanını değerlendiriyor.Bu günler içerisinde ihtiyaç sahiplerine çeşitli yardımlar yapılıyor. Fitreler, zekâtlar veriliyor, gariplerin yüzleri güldürülüyor” diye yazdı.

Geçmişi bugüne taşıyan iklim...

Bu manevî havayı, “Ramazan’ı her hâliyle düşünüp, yaşamak çok güzel” diye ifade eden Büyüksoy’a göre Ramazan ayı, dedelerimizin, ninelerimizin yaşadıkları manevî iklimi günümüze taşıyor. Ramazan, hep birlikte, aynı çatı altında, aynı sofrada, samimiyetle ve gerçeklerle bir arada yaşamayı yeniden yaşatıyor… Ramazan, iftar sofralarında aileleri, eşleri-dostları, gönülleri buluşturuyor…

Özel ve güzel geleneğimiz: İftar davetleri

Yozgat’ta iftar davetlerinin sıklaşmaya başladığını belirten Büyüksoy, iftar davetlerinin insanların buluşmalarına, tanışmalarına, barışmalarına vesile olduğunu kaydetti.

İftar davetlerinin, eski zamanlarda olduğu gibi “güzel ve özel bir gelenek” hâline getirilmesinin sevindirici olduğunu ifade eden Büyüksoy, esasında insanların Ramazan ayı dışında da bu şekilde bir araya gelmeleri gerektiğine işaret etti.

Büyüksoy, “Ramazan ayı ve bayramlar da olmasa, hiçbir şekilde bir araya gelinemeyecek sanki. Ramazana has iftar yemekleriyle de olsa bu geleneklerin sürdürülmesi güzel. Bu birliktelikleri sağlayan ve özen gösteren herkese teşekkür ediyoruz” diye yazdı.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Okulun temelini Ramazan’ın sonunda atabiliriz

AK Parti Yozgat Milletvekili Abdulkadir Akgül, Yozgat’ın Sarıkaya ilçesine yapılması planlanan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Meslek Yüksek Okulu’nun temelinin Ramazan ayının sonunda atılabileceğini söyledi.

AK Parti Yozgat Milletvekili Abdulkadir Akgül, iftarını, doğum yeri olan Sarıkaya ilçesinde belediye tarafından kurulan iftar çadırında vatandaşlarla birlikte açtı.

Akgül, burada yaptığı açıklmada, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Meslek Yüksek Okulu’nun projesinin çizilmekte olduğunu hatırlatarak, “Büyük bir ihtimalle Ramazan ayının sonunda okulumuzun temelini atacağız” dedi.

Sarıkaya’ya yapılacak olan yüksek okulun, aynı zamanda bir fizik tedavi hastanesi ve huzurevi gibi faaliyet göstereceğini belirten Akgül, çevre illere de hizmete vereceğini söyledi.

Okulu bir kompleks (külliye) olarak düşündüklerini kaydeden Akgül, “Sarıkaya’ya yapılacak yüksek okul için herkesin katkıda bulunması gerekir. Basının, tüm siyasî partililerimizin, esnaf ve sanatkârlarımızın, odalarımızın da içinde bulunacağı bir komisyon tarafından hızlı bir şekilde adımlar atacağız. Görkemli bir şekilde yüksekokulun açılışını yapmayı düşünüyoruz” diye konuştu.

Sigara yasağını puroyla deldi

AK Parti Yozgat Milletvekili Abdülkadir Akgül, kapalı mekânlarda sigara içmek yasak olduğu halde, iftar çadırında puro içti. Milletvekili Akgül’e ceza verilip verilmeyeceği merak ediliyor.

Kanyon tesisi ödeneksizlikten tamamlanamıyor

Yozgat’ın Aydıncık ilçesindeki Kazankaya Kanyonu’nda Kazankaya belediyesi tarafından yapılmaya başlanan 12 yataklı konaklama tesisi, ödeneksizlik sebebiyle tamamlanamıyor. Kazankaya Belediye Başkanı Celâl Kılıç, Yozgat Valiliği’nden destek beklediklerini söyledi.

Kazankaya Belediye Başkanı Celal Kılıç, Kazankaya Kanyonu’nun turizme kazandırılması için birçok çalışma yapıldığını belirterek, “Kanyona gelen turistlerin en büyük sıkıntısı konaklamaydı. Bu sebeple belediye olarak, İl Özel İdaresi’nin destekleriyle kanyon girişine 12 yataklı, lokantası olan ve 24 saat hizmet verebilecek bir tesisin temelini attık. Ancak belediye olarak yeterli ödeneğimiz olmadığı için bir türlü tamamlayamıyoruz. Kendi personelimizle inşaat işlerini sürdürüyoruz, ancak yeterli gelmiyor” diye konuştu.

Konaklama tesisinin % 60’ının tamamlandığını belirten Başkan Kılıç, Kazankaya Kanyonu’na gelen turist sayısının her geçen gün arttığını belirterek, tesisin bir an önce açılması gerektiğini söyledi. Belediye olarak yeterli ödenek bulamadıklarını dile getiren Kılıç, Yozgat Valiliği’nden ve Kültür Bakanlığı’ndan destek beklediklerini dile getirdi.

23 Ağustos 2009 Pazar

GESİAD, Kalkınma Ajansı için proje üretecek

Yozgat, Kayseri ve Sivas illerini kapsayan Kalkınma Ajansı’nın üyeleri arasına, kısa adı GESİAD olan (Kayseri) Genç Sanayici ve İşadamları Derneği de alındı. Dernek yönetimi, şimdiden ajans için ekonomi politikaları üretme çalışmalarına başladı.

GESİAD Başkanı Hamdi Kınaş, bölgeler arası gelişmişlik farkını ortadan kaldırmayı hedefleyen kalkınma ajanslarının, kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel potansiyeli harekete geçirmek amacı taşıdığını ifade etti.

Kınaş, bu tür bir çalışmanın dikkate alınmasıyla Kalkınma Ajansı’nın üyesi olmalarının kendilerine proje üretiminde önemli sorumluluk düştüğünü anlattı.

Yönetim olarak, bu konuda çalışmalar yapmaya başladıklarını bildiren Kınaş, şehir ekonomisini, ticareti, iş dünyasını ilgilendiren ve sosyal sorumluluk konularında da projeler üzerinde çalışılarak ajans yönetimine sunacaklarını belirtti.

(CİHAN - Kayseri)

Yozgat’ta 83 yabancının 147 gayrimenkulü var

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, yabancı ülkelerin vatandaşlarının Yozgat’ta toplam 941 bin 164 metrekare gayrimenkulü var.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün resmî internet sitesinde yer alan il bazında “Yabancı Mülkiyeti Analiz Raporu”na göre, toplam 83 yabancının Yozgat’ta 147 adet gayrimenkulü (taşınmazı) bulunuyor. Bu taşınmazlar, toplam 941 bin 164 metrekare tutuyor. Rapora göre, Yozgat’ta mülk sahibi yabancıların sahip oldukları taşınmazların durumu şöyle:

Ana Taşınmaz
Sayısı: 123 Alanı: 939.896 metrekare

Kat Mülkiyeti Taşınmaz
Sayısı: 24 Alanı: 1.268 metrekare

Toplam Taşınmaz Sayısı: 147
Toplam Taşınmaz Alanı: 941.164 metrekare
Kişi Sayısı: 83

(Yozgat Muhabir)

Asbestli toprakla temas kanser yapıyor
Bu durumdaki illerden birisi de Yozgat

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) öğretim üyeleri Prof. Dr. Muzaffer ve Prof. Dr. Selma Metintaş çiftinin yaptığı araştırmaya göre, asbest ile temas, akciğer kanseri riskini artırıyor.

Köylülerin asbestli toprağı evlerinin badana-boya işlerinde, çatılarının ve ocaklarının yalıtımında kullanmaya başladığını anlatan Prof. Dr. Metintaş, bu tip asbest kullanım şeklinin en çok görüldüğü illerin Eskişehir, Yozgat ve Diyarbakır olduğunu söyledi.

ESOGÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selma Metintaş ve Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan eşi Prof. Dr. Muzaffer Metintaş tarafından “Asbest Teması ve Akciğer Kanseri Riski” konulu çalışma sonuçlandı.

Akciğer kanserinin oluşumunda çevresel faktörlerin önemli yer tuttuğunu ifade eden Prof. Dr. Metintaş, akciğer kanserinin bilinen en önemli sebebinin tütün içimi olduğunu, asbest ile temasın da akciğer kanseri riskini artırdığını söyledi.

Asbest'in lifsi bir mineral ve fibröz silikat olduğunu belirten Prof. Metintaş, yeryüzünün toprak örtüsünde, yer yer doğal birikimler hâlinde ve o bölgelerde nispeten yaygın olarak bulunduğunu belirtti.

Prof. Dr. Metintaş, çevresel asbest temasının, yer kabuğunda asbest lifleri ile karışık toprak alanlarının bulunduğu bazı yörelerde sık olduğunu belirterek, bu bölgelerde yaşayan köylülerin, asbestin zararlı etkilerini tecrübe yoluyla öğrendiklerini bildirdi.

Köylülerin asbestli toprağı evlerinin badana-boya işlerinde, çatılarının ve ocaklarının yalıtımında kullanmaya başladığını anlatan Prof. Dr. Metintaş, “Bu tip asbest kullanım şekli ülkemizin birçok yerinde sıklıkla saptanmaktadır. Eskişehir, Yozgat, Diyarbakır en yoğun örneklerin bulunduğu illerdir” dedi.

JİTEM Yozgat’ta da teşkilatlanmış

Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 3. iddianamede, JİTEM’in teşkilatlandığı illerin sıralandığı bir belge de yer alıyor. Belgeye göre, bu iller arasında Yozgat da yer alıyor.

Ergenekon Soruşturması kapsamında hazırlanan 3’üncü iddianamede, Ergenekon’un firarî sanıklarından Turhan Çömez’in bilgisayarında ele geçirilen “Yusuf Ziyad” isimli bir msvvord belgesinde, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde Çeteleşme Gerçeği” başlıklı bir yazı bulunduğu kaydediliyor.

Belgede, faili meçhul cinayetlerin arkasındaki örgüt olarak bilinen JİTEM’in teşkilatlandığı illerin listesi de yer alıyor. Belgeye göre, JİTEM’in teşkilatlandığı pek çok il arasında Yozgat da bulunuyor. Gizli örgütün teşkilatlandığı başlıca iller şöyle sıralanıyor:

İstanbul, İzmir, Denizli, Trabzon, Sakarya, Bolu, Mersin, Hatay, Adana, Osmaniye, Kilis, Gaziantep, Diyarbakır, Düzce, Yozgat, Kırşehir, Kahramanmaraş, Kayseri, Niğde, Nevşehir, Aksaray, Eskişehir, Çanakkale, Bursa, Bilecik, Kütahya, Çorum, İsparta, Amasya, Burdur, Antalya, Karabük, Sinop, Konya, Şanlıurfa, Ankara ile Çankırı'nın Çerkeş ve Kurşunlu ilçeleri.

(YM)

Kayseri, “Sağlık Tanıtım Grubu” oluşturuyor

Kayseri Ticaret Odası (KTO) öncülüğünde il genelindeki sağlık kuruluşlarının çevre illerde tanıtımının yapılması ve birçok gider kaleminde ortak hareket edilerek maliyetlerin düşürülmesi için Sağlık Tanıtım Grubu oluşturulacak. Sağlık Tanıtım Grubu kataloğu, diğer illerle birlikteYozgat’ta da dağıtılacak.

Kayseri’nin sağlık merkezi olduğunu belirten KTO Başkanı Hasan Ali Kilci, sektörlerin gelişmesi, kârlılıklarının artırılması, giderlerin azaltılması ve ülke ekonomisine olan katkılarının üst seviyeye çıkarılması için çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bu kapsamda Sağlık Tanıtım Grubu oluşturulduğunu kaydeden Kilci; fındık, deri, zeytin, basın, ihracatçılar gibi alanlarda bu grubun oluşturulduğunu ve birçok çalışmada ortak hareket edilerek maliyetlerin düşürüldüğünü açıkladı.

Kayseri’nin, Türkiye’nin dört bir tarafından gelen hastalara hizmet verdiğini, ancak yapılacak tanıtımla çevre illerde daha etkin konuma geleceklerinin altını çizen Kilci, şöyle konuştu:

“Her sektörde olduğu gibi sağlık sektöründe de sorunlarımız var. Bu konuda oda olarak üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Odamıza kayıtlı 80 sağlık kuruluşu var. Düzenlediğimiz bu toplantılarla sorunları belirleyip üst kuruluşumuz olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) ulaştırıyoruz. Oradan da devletin ilgili birimlerine bu sorunlar iletilerek çözülmeye çalışılıyor. Bu zamana kadar birçok sektörde ciddi sorunları giderdik. Sağlık alanında da sorunları ileterek çözmeye çalışıyoruz.”

Kayseri’ye Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinden dahi hasta geldiğini belirten Kilci, sadece gurbetçilerin değil yabancı vatandaşların da tedavi olmak için Türkiye ve Kayseri’yi tercih ettiğini hatırlattı. Bu gelişmelerin önümüzdeki dönemlerde de artarak devam etmesi için çalışma yaptıklarını kaydeden Kilci, bu kapsamda hazırlanacak Sağlık Tanıtım Grubu katalogunun Nevşehir, Niğde, Sivas, Yozgat, Kırşehir, Malatya ve Kahramanmaraş gibi illerde dağıtılacağını söyledi.

(CİHAN - Kayseri)

Yozgat'ın kadayıfı büyük şehirlere de gönderiliyor

Kadayıf, Orta Anadolu'da Ramazan sofralarının olmazsa olmazlarından birisi. Tel kadayıfın anayurdu Yozgat'ta, Ramazan'ın başlamasıyla birlikte, kadayıfa olan talep büyük ölçüde arttı.

Yozgat'ta 26 yıldır tel kadayıf imalatı yapan Yüksel Arslan da, satışlardan oldukça memnun. Arslan, imal ettikleri sütlü tel kadayıfın sadece Yozgat'ta değil, Ankara, İstanbul, İzmir gibi şehirlerden de müşterileri olduğunu belirterek, “il dışındaki müşterilerimiz bizden tel kadayıfı istediklerinde paket yapıp gönderiyoruz” diyor.

Kadayıfın fiyatını 3 yıldır artırmadıklarını belirten Arslan, kilosunu 4 liradan satışa sunduklarını söylüyor. Arslan, imalathanede erkeklerle birlikte bayanların da çalıştığını, tel kadayıfı dışında yufka, mantı, erişte ve çorbalık imal edip, sattıklarını anlatıyor.

Ümraniye hemşehri gecelerinde Yozgat da var

İstanbul - Ümraniye Belediyesi'nin Ramazan ayı münasebetiyle düzenlediği programlar arasında Yozgatlıların hemşehri geceleri de yer alıyor.

Ümraniye Belediyesi tarafından geleneksel Türk mimarisine uygun tarzda hazırlanan ahşap evde, Anadolu'nun farklı yörelerine ait kültürler, Ramazan gecelerinde sergilenecek. Her yörenin kendine has kültürel motiflerini taşıyan etkinlikler kapsamında Şile-Ağva, Ordu, Sivas, Rumeli, Çorum, Artvin, Van, Bolu, Yozgat, Rize, Çemişgezek, Erzurum, Erzincan, Giresun, Kastamonu ve Çankırı dernekleri geceler düzenleyecek.

Ümraniye Belediyesi'nin Ramazan programlarının Kanal A televizyonundan canlı olarak yayınlandığı belirtiliyor.

(YM)

22 Ağustos 2009 Cumartesi

Ramazan geldi hoş geldi

11 ayın sultanı Ramazan, bütün dünyada olduğu gibi Yozgat’ta da gündelik hayatı bütünüyle etkiledi. Gündüzünde de gecesinde de Ramazan’ın manevî ikliminin hissedildiği şehirde, Yozgat Belediyesi de geleneksel hizmetleriyle bu mübarek ayın en iyi şekilde yaşanması için katkıda bulunuyor.

İftar topuna devam

Yozgat Belediyesi, iftar vakti girdiğinde top atışı yapmaya devam edecek. Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, Ramazan ayı boyunca iftar vakitlerinde yapılacak top atışı için, Ramazan’dan 1 gün önce deneme atışı yaptırdı.

Annelerin anladığını Çınarer neden anlamıyor?

Haber – Yorum / Sürur Öztürk

MHP Yozgat İl Başkanı Sayın Ergin Çınarer, MHP İlçe Başkanı Sayın Ethem Sedef, Şehit Aileleri Derneği Başkanı Sayın Zübeyir Altunok, şehit yakınları, partililer ve vatandaşlar, “hükümetin ‘Demokratik Açılım’ girişimini “protesto etmek için” şehitliği ziyaret ettiler. Aziz Şehitlerimizin ruhlarına hediye edilmek üzere Kur’ân-ı Kerîm okundu, ardından MHP İl Başkanı Sayın Çınarer, hükümetin “Demokratik Açılım” diye adlandırdığı girişimine karşı bazı siyasî açıklamalarda bulundu.

Bu yazıda, hem Sayın Çınarer’in, hem de Sayın Altunok’un yaptıkları açıklamaları değerlendireceğim. Okuyucularımız hatırlayacaklardır, MHP’nin “şehitlikte hükümeti protesto programı”ndan önce “Dün ABD, bugün İngiltere… Ülkücüler nereye?..” başlıklı bir yazı yayınlamıştım. Bu yazı, onun devamı olarak kabul edilebilir…

Tapu ve Kadastro Yozgat Bölge Müdürü değişti

Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüklerinde değişiklikler yapıldı. Tapu ve Kadastro Şanlıurfa Bölge Müdürü Mehmet Ürün, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından Yozgat Bölge Müdürlüğü’ne tayin edildi. Tayin kararı, bu günkü Resmî Gazete’de yayınlandı.


Komşu illerdeki atamalar

Sivas Bölge Müdürü Mehmet Yıldırım, Edirne Bölge Müdürlüğüne;
Kayseri Bölge Müdürü Mehmet Postacı, Sivas Bölge Müdürlüğüne;
Eskişehir Bölge Müdürü H. Erdoğan Büyükboyacı da Kayseri Bölge Müdürlüğüne tayin edildi.

Arıların saldırısına uğrayan arıcı
baygın halde hastaneye kaldırıldı

Yozgat’ın Sorgun ilçesinde arıcılık yapan İsmail Erkoç, kovanlardan bal toplarken arıların saldırısına uğradı. Baygın halde bulunan Erkoç, Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

Sorgun ilçesine bağlı Karakaya Köyü’nde arıcılık yapan 40 yaşındaki İsmail Erkoç, kovanlardan bal toplarken arıların saldırısına uğradı. Arıların çeşitli yerlerinden soktuğu Erkoç, kovanların bulunduğu yerden kaçarak uzaklaştıktan sonra, cep telefonundan 112 Acil servisini arayarak yardım istedi.

Arazide baygın halde bulunan Erkoç, Sorgun Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına aldı.

(Kaynak: milliyet.com.tr)

21 Ağustos 2009 Cuma

“Kriz var para yok” diyen Yozgat'ta, ihaledeki kalemlerin yarısına teklif veren bile olmadı

Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hasan Acar, Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'nin ihtiyacı olan tıbbî cihazlar için açılan ihalede, kalemlerin yarısına teklif veren bile olmadığını belirterek, Yozgat'taki firmalara sitem etti.

Prof. Acar, özellikle Yozgat'taki firmalara şöyle seslendi: “'Tıp Fakültesi Hastanesi'nin gerçekten açılmasını istiyorlarsa, bu konuda samimi iseler, ellerinden geldiği kadar bizim burada açtığımız ihalelere teklif versinler, katılım sağlasınlar. İsteklerini ihale sürecinden çok önce bize bildirsinler.”

Ekim ayı içerisinde açılması planlanan Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi için cihaz alımlarına başlandı. Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'nin ihtiyacı olan cihazların alımı için açılan ihaleye 33 firma katıldı.

Bazı kalemler için tekrar ihaleye çıkılacak

Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hasan Acar, ihaleden sonra yaptığı açıklamada, hastanesinin önemli bazı cihazlarının ihalesini yaptıklarını söyledi. Acar, “Ama çok enteresan bir ambians var burada, 'kriz ortamı' diyoruz, 'firmalar satış yapamıyor' diyoruz, ihaleye çıktığımız malların yarısına teklif veren bile olmadı. Bu nedenle maalesef bazı ürünlerin ihalesine tekrar çıkacağız” dedi.

Cihaz alım ihalesi tekliflerinin hastane açılış tarihini geciktirmeyeceğini umduğunu belirten Prof. Acar, özellikle Yozgat'taki firmalara şöyle seslendi:

“Tıp Fakültesi hastanesinin gerçekten açılmasını istiyorlarsa, bu konuda samimi iseler, ellerinden geldiği kadar bizim burada açtığımız ihalelere teklif versinler, katılım sağlasınlar, isteklerini ihale sürecinden çok önce bize bildirsinler.”

Acar, teknik özelliklerin tanımlamalarında kendilerinin söz sahibi olduğunu, üniversitede görev yapacak olan hocalar olarak, herkesin kendi alanında en üst teknolojiyi istediğini, ancak bu kadar çok çeşit olan sektörde bakıldığında istedikleri mala teklif veren firmanın olmadığını ifade etti.

Acar, bunun 'korkunç bir ambians' olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:

Yozgatlılardan ilgi bekliyoruz

“Yozgat'ta zannediyorum 10-15 tane medikal firması var. Ne olursa olsun, bu 2 milyon 500 bin liralık bir ihale. Biz istiyoruz ki, en kaliteli ürünlere en düşük teklifi Yozgat versin, alsın. Teklif veren dahi yok. Nasıl olsa bir dahaki ihalede veya ondan sonraki ihalede eksik malzemelerimizi temin edeceğiz. Bizim amacımız Yozgat'tan üçüncü basamak sağlık hizmeti gerektiren hastaların sevkini önlemek. Yüzde 80 sevk olayını bizim yüzde 10'lara düşürmemiz lâzım. Bunun yolu, Tıp Fakültesi. Onun için, bütün Yozgatlılardan, Yozgatlı firmalardan, işadamlarından, vatandaşlardan yardım bekliyoruz.”

MHP, Yozgat Şehitliği’nde hükümeti protesto etti

MHP Yozgat İl Başkanı Ergin Çınarer, “Demokratik Açılım” adı altında; ülkeyi bölmek için savaşanlarla, ülkenin birlik ve beraberliğini korumak isteyen şehit annelerinin aynı kefeye konduğunu ileri sürerek, “Eğer bunu diyenler gaflet içerisinde değillerse, büyük bir ihanet içindedirler” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Yozgat İl Başkanlığı, hükümetin “Demokratik Açılım” adını verdiği girişimi protesto etmek amacıyla Yozgat Şehitliği’ni ziyaret etti.

Yozgat Şehitliği’nde düzenlenen programa MHP İl Başkanı Ergin Çınarer, MHP İlçe Başkanı Ethem Sedef, Şehit Aileleri Derneği Başkanı Zübeyir Altunok, şehit yakınları, partililer ve vatandaşlar katıldı.

terörist annesiyle şehit annesi aynı kefeye konuyor

Şehitler için Kur’ân-ı Kerîm okunup dua edilmesinden sonra bir açıklama yapan MHP İl Başkanı Ergin Çınarer, bugün Türkiye’de ‘annelerin gözyaşları dinsin’ diye ülkeyi bölmek için savaşanlarla, ülkenin birlik ve beraberliğini korumak isteyen şehit annelerinin aynı kefeye koyup, bunun adına “Demokratik Açılım” denildiğini ileri sürdü. Çınarer, şöyle konuştu:

Açılım diyenler ihanet içerisinde

“Eğer bunu diyenler gaflet içerisinde değillerse, büyük bir ihanet içindedirler. MHP olarak diyoruz ki, bin yıldır omuz omuza savaştığımız, aynı cepheyi, aynı ezgi ve türküleri paylaştığımız, tek devlet ve tek bayrak altında beraber yaşadığımız Kürt kardeşlerimizi, Türk-Kürt diye ayırarak etnik temelli bölücü çatışmaya götürmek, hangi şartlar altında olursa olsun, bu ülkeye yapılabilecek en büyük ihanettir. MHP, iş işten geçmeden, ayrılma ve kırılma yaşanmadan, herkesi vatan ve millet sevgisi etrafında, siyasî kaygıların üstünde bir gönül birliğine ve kucaklaşmaya, hükümeti de yanışlardan bir an önce dönmeye davet etmektedir.”

Altunok: Bütün partilere eşit mesafedeyiz

Daha sonra bir açıklama yapan Yozgat Şehit Aileleri Derneği Başkanı Zübeyir Altunok ise, şehit ailelerinin partiler üstü bir dernek olduğunu ve bütün partilere eşit mesafede olduğunu belirerek, “Biz de ‘Kürt Açılımı’na karşıyız. Bizim Kürt kardeşlerimizle ilgili hiçbir sorunumuz yok. Benim dünürüm Kürt’tür ve hiçbir sorunumuz yok. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘Bekleyelim görelim İmralı’dan Abdullah Öcalan ne diyor, onu görelim’ diyor. Biz kesinlikle bu açılıma karşıyız” dedi.

Konuşmalardan sonra partililer ve şehit yakınları, çocuklarının kabirlerini ziyaret ederek dua ettiler.

Şoför mahallinde sıkışan yaralı 1 saatte kurtarıldı

Yozgat'ın Sorgun ilçesinde park halindeki araca çarpan kamyonun sürücüsü yaralandı. Kamyon sürücüsü, sıkıştığı yerden 1 saatlik çalışma sonucu çıkarılarak hastaneye kaldırıldı.

Ankara'dan Sivas istikametine giden Baki Kamacı yönetimindeki 36 KC 800 plakalı kargo kamyonu, Sorgun ilçe merkezi terminal kavşağında, yol kenarında park halinde bulunan 06 YA 2665 plakalı kamyona arkadan çarptı.

Kargo kamyonu sürücüsü Baki Kamacı, çarpma sonucu aracının şoför mahallinde sıkıştı. Sorgun Belediyesi itfaiye ekipleri, sürücüyü kurtarabilmek için yaklaşık 1 saat çalışma yaptı. Sıkıştığı yerden çıkarılan Kamacı, Sorgun Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz:
Rekolte yüksek diye çiftçi fiyatlara ses çıkarmıyor

Türkiye'nin önemli tarım bölgelerinden birisi olan Yozgat'ta yağışlar mevsim normallerinin üzerinde olunca, tahılda rekolte ve kalite yüksek oldu. Çiftçiler, bu sonuçtan oldukça memnun.

Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, geçen yıla oranla tahılda yüzde 50 artış olduğuna dikkat çekerek, “Buğday ithalatı yapılmazsa, ürünümüz Türkiye'nin ihtiyacını karşılar” dedi.

Açıkgöz, Akdağmadeni ve Saraykent ilçelerinde hasat döneminin devam ettiğini, bu ilçelerde de ürünün 10-15 gün içerisinde tarladan alınmış olacağını söyledi. Açıkgöz, şu ana kadar elde edilen üründe, çiftçinin korktuğu gibi ciddi bir “hastalık” görülmediğini vurgulayarak “Bu yıl, geçen yıla göre ortalama yüzde 50 oranında daha fazla, aynı zamanda da kaliteli ürün elde edildi. Verimden son derece memnunuz” diye konuştu.

Açıkgöz, geçen yıl 48 kuruşa kadar tüccar buğday alırken, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin emanet dışında ürün almadığını hatırlattı. Açıkgöz, bu sene TMO'nun 42 kuruş ile 48 kuruş arasında fiyat verdiğini, tüccarın da 32 kuruştan ürün aldığını kaydetti. Açıkgöz, şunları söyledi:

“Bu fiyatlar çiftçinin alın terini karşılamıyor. Girdi hesabı yapıldığında, en kötü şartlarda hububatımızın 60 kuruş olması lâzım. 55 kuruş da destek veriliyor. 110 kuruş çiftçiyi kurtarır, ayakta kalmasını sağlar. Bu yıl ürün rekoltesinin yüksek olması sebebiyle verilen fiyatlara çiftçimiz ses çıkartmıyor. Ürün beklenenin altında kalmış olsaydı, çiftçi bu fiyatlarla zarar ederdi.”

İsmail Açıkgöz, çiftçinin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifi'ne borçlu durumda olduğunu da belirterek, “Bu sene Ziraat Bankası, borçları bir yıl erteledi. Ancak, Tarım Kredi Kooperatifleri 'ödenecek' diyor. Çiftçimizin, kooperatif borçlarının da ertelenmesi konusunda bir beklentisi var. Borçlar ertelenirse çiftçimiz rahatlar, tarım ekipmanlarını yenileme, diğer borçlarını ödeme imkânı bulur” dedi.

20 Ağustos 2009 Perşembe

Aspir hasadı törenle başladı

Yozgat'ta 5 bin 800 dekar alana ekimi yapılan aspir bitkisinin hasadına törenle başlandı.

Aspir bitkisi, 80 santim ile 100 santim arasında büyüyen, kuraklığa dayanıklı bir bitki. Bu sebeple bölge açısından da büyük önem taşıyor. Bir “yağlı tohumlar” bitkisi olan ve yüksek verime sahip Aspir, biodizel ve yağ sanayiinde kullanılıyor. Aspirin küspesi ise hayvan yemi olarak değerlendiriliyor.

Yozgat merkeze bağlı Bayatören Köyü'nde Nizamettin Şahiner'e ait 35 dekar alana dikilen aspir bitkisinin hasadı Tarım İl Müdürlüğü ekiplerinin gözetiminde yapıldı.

Hasatta incelemelerde bulunan Tarım İl Müdürü Abdullah Ertuğrul, ülkemizin yağlı tohumlara olan ihtiyacının göz önünde bulundurulduğunda bu tür ürünlerin üretilmesinin önemli olduğuna dikkat çekti. Ertuğrul, “Bizim bölgemiz için kuru alanlarda, kuru şartlarda yetişmesi ve bir de toprağın hazırlanmasından başlayan depolanmasına kadar ürünün buğday ve arpada kullanılan bütün alet ve ekipmanlar bunda da kullanılabiliyor. 4 sanayide hammadde oluşturabilen bu ürün, ülkemiz için hakikaten önemli” diye konuştu. 

Ertuğrul, aspir ekimini buğdaya alternatif olarak değil, gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi amacıyla teşvik ettiklerinin altını çizerek, şöyle konuştu:

“Buğday, stratejik bir üründür. Aspir'in küspesi yaklaşık yüzde 22 ile 24 arasında protein içeriyor. Dolayısıyla da iyi bir hayvan yemi olarak da kullanılabiliyor. Yem sanayiinde kullanılabiliyor. Yine yüzde 30-45 arasında yağ içerdiği için yağ sanayinde kullanılıyor. Bu tohumu ayçiçeği yağı fabrikası olan bütün fabrikalar işleyebilmekte. Zeytin yağına yakın bir kaliteye sahiptir. Bu sebeple, hem biodizel sanayisinde, hem yakıt sanayisinde, hem yağ sanayisinde, hem gıda sanayisinde kullanılıyor. Bilindiği gibi aspirin çiçekleri çok renklidir; beyaz, kırmızı, turuncu bitkinin gelişim döneminde bu renkler izlenebilir. Bu renkler de gıda sanayinde, tekstil sanayinde boya olarak kullanılmaktadır. Sonuç itibari ile 4 sanayiye ham madde oluşturacak bir üründür. Bu sebeple, kıraç bölgelerimizde, tınlı topraklara ve drenaj sistemi iyi olan topraklarımıza çok uygun bir bitkidir.”

Ertuğrul, Yozgat'ta yaklaşık 3 yıldır aspir ekiminin yapıldığını, bu sene İl Özel İdare kaynaklarını kullanmak suretiyle 5 ton araştırma enstitüsünden tohumunun getirilerek, örnek çiftçilere dağıtılıp, bin 300 dekar alana ekiminin yapıldığını anlattı. Ertuğrul, bunun dışında bölgede özel sektör tarafından da 4 bin 500 dekar alanda aspir ekiminin yapıldığını söyledi. Ertuğrul'un açıklamasının ardından biçerdöverle aspir hasadı gerçekleştirildi.

Dün ABD, bugün İngiltere… Ülkücüler nereye?..

Haber - Yorum / Sürur Öztürk

Daha önce okumuş olan okuyucularımız hatırlayacaklardır; Yozgat Belediyesi, 18 cadde ve sokağın adını değiştirip, o sokak ve caddelere şehitlerimizin isimlerini vermeden önce, buna itiraz etmiştim. “Şehitlerimizin adından bile rahatsız olan hain” gibi ağır suçlamalarla yaftalanma ihtimalini bile göze alarak, “Yozgat Belediyesi, bu kararını gözden geçirmelidir” diye yazmıştım.

19 Ağustos 2009 Çarşamba

Başer: Açılım, zaafiyetin değil başarının sonucudur

AK Parti Yozgat İl Başkanı Yusuf Başer, hükümetin terörle mücadelede en ufak bir zaafiyet göstermediğini belirterek, “Demokratik Açılım”ın terörle mücadelede zaafiyetin değil, başarının sonucu olduğunu söyledi. Başer, “Sorunun devam etmesine çanak tutanlar, vebaline de ortak olurlar” dedi.

Çınarer: Kürt açılımına karşı mücadele edeceğiz

MHP Yozgat İl Başkanı Ergin Çınarer, hükümetin gündeme getirdiği “Kürt Açılımı”na karşı olduklarını ve bu konuda gerekli mücadeleyi vereceklerini söyledi.

12 Temmuz’da yapılan MHP Yozgat İl Kongresi’nde İl Başkanı seçilen Ergin Çınarer, beraberindeki partili heyetle birlikte Yozgat Şehit Aileleri Derneği’nin Başkanı Zübeyir Altınok’u ziyaret etti.

Hiçbir şeyi kabul etmiyoruz

Ziyareti sırasında bir açıklama yapan MHP İl Başkanı Çınarer, hükümetin gündeme getirdiği “Kürt Açılımı”na karşı olduklarını ve bu konuda gerekli mücadeleyi vereceklerini söyledi.

Son zamanlarda Türkiye’de yaşanan olayların, şehitlerin kemiklerini, kendilerinin de yüreklerini sızlattırdığını ifade eden Çınarer, adına “Kürt Açılımı”da dense, “Demokratik Açılım” da dense, ‘hiçbir şeyi kabul etmediklerini’ kaydetti. Çınarer, “Bizim ‘Kürt sorunu’ diye bir sorunumuz da yok. ‘Kürt sorunu’nu da kabul etmiyoruz. Bizdeki tek sorun terör ve anarşidir” diye konuştu.

Kurtuluş Savaşı’nda yüz binlerce şehitle kurulan Türkiye’nin son 25 yıl içerisinde de on binlerce şehit verilerek Türkiye’nin birlik ve beraberliğinin korunduğunu ifade eden Çınarer, şunları söyledi:

AK Parti’yi şiddet ve nefretle kınıyoruz

“Ne yazı ki, AK Parti hükümeti bütün bunları görmezden geliyor. Biz MHP ve Türk Milleti olarak bunu şiddet ve nefretle kınıyoruz. Türkiye’nin birliği, beraberliği, bölünmez bütünlüğü mücadelesi için elimizden gelen ne ise, hangi mücadele gerekirse onu yapmaya hazırız. Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, ruhlarının şad, mekânlarının cennet olmasını diliyorum.”

MHP’nin Cuma programı

MHP İl Başkanı Çınarer, önümüzdeki Cuma günü namazdan sonra şehitliliği ziyaret ederek Kur’ân-ı Kerîm okutacaklarını ve bir basın açıklaması yapacaklarını bildirdi. Çınarer, şehit yakınlarını ve bütün Yozgatlıları programa katılmaya çağırdı.

Altunok: Bizim sorunumuz Kürtlerle değil PKK’yla

Ziyaretlerinden dolayı MHP heyetine teşekkür eden Yozgat Şehit Aileleri Derneği Başkanı Zübeyir Altunok ise, kendilerinin Kürtlerle hiçbir sorunları olmadığını, dünürünün de Kürt olduğunu belirterek, “Bizim sorunumuz PKK’yla” dedi.

Şehit ailelerinin hiçbir parti ile bağlantısı olmadığını belirten Altunok, “Şehit Aileleri Derneği, partiler üstü bir dernektir. Her partiye kapımız açık” dedi.