22 Ağustos 2009 Cumartesi

Annelerin anladığını Çınarer neden anlamıyor?

Haber – Yorum / Sürur Öztürk

MHP Yozgat İl Başkanı Sayın Ergin Çınarer, MHP İlçe Başkanı Sayın Ethem Sedef, Şehit Aileleri Derneği Başkanı Sayın Zübeyir Altunok, şehit yakınları, partililer ve vatandaşlar, “hükümetin ‘Demokratik Açılım’ girişimini “protesto etmek için” şehitliği ziyaret ettiler. Aziz Şehitlerimizin ruhlarına hediye edilmek üzere Kur’ân-ı Kerîm okundu, ardından MHP İl Başkanı Sayın Çınarer, hükümetin “Demokratik Açılım” diye adlandırdığı girişimine karşı bazı siyasî açıklamalarda bulundu.

Bu yazıda, hem Sayın Çınarer’in, hem de Sayın Altunok’un yaptıkları açıklamaları değerlendireceğim. Okuyucularımız hatırlayacaklardır, MHP’nin “şehitlikte hükümeti protesto programı”ndan önce “Dün ABD, bugün İngiltere… Ülkücüler nereye?..” başlıklı bir yazı yayınlamıştım. Bu yazı, onun devamı olarak kabul edilebilir…

Önce, MHP Yozgat İl Başkanlığı’na şu soruyu sorma ihtiyacı duyuyorum: Yozgat Şehitliği, hükümeti protesto mekânı mıdır? Keşke Kur’ân-ı Kerîm’i şehitlikte okutup, dua ettikten sonra, hiçbir siyasî açıklama yapmadan o mekândan ayrılsaydınız ve siyasî açıklamanızı başka bir mekânda yapsaydınız…

İkinci sorum, Yozgat Şehit Aileleri Derneği Başkanı Sayın Zübeyir Altunok’a:

Sayın Altunok, önce Sayın Çınarer sizi makamınızda ziyaret ettiğinde, sonra da şehitlikteki “protesto programı”nda yaptığınız iki açıklamada, ‘derneğinizin partiler üstü olduğunu, dernek olarak bütün partilere eşit mesafede olduğunuzu’ söylediniz.

O halde, MHP’nin “hükümeti protesto” amacıyla yaptığı şehitlik ziyaretine neden katıldınız? ‘Bütün partilere eşit mesafede olmak’, hiçbir partinin siyasî programına katılmamayı gerektirmez mi? Maksat gerçekten aziz şehitlerimiz için Kur’ân-ı Kerîm okumak ve dua etmekse, bunu siz dernek adına ve şehit yakınlarıyla birlikte, partilerden bağımsız olarak da yapabilirdiniz. MHP’nin şehitlikte düzenlediği “hükümeti protesto” eylemine katılmanız, tarafsızlığınıza gölge düşürmedi mi?

İhlas Haber Ajansı’nın haberinden öğrendiğimiz kadarıyla, MHP Yozgat İl Başkanı Sayın Ergin Çınarer, “Demokratik Açılım” adı altında; ülkeyi bölmek için savaşanlarla, ülkenin birlik ve beraberliğini korumak isteyen şehit annelerinin aynı kefeye konduğunu ileri sürmüş.

Sayın Çınarer’in bu sözüyle, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 11 Ağustos’ta partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada söylediği sözlere atıf yaptığı anlaşılıyor. Şimdi beraberce inceleyelim. Başbakan Erdoğan, o konuşmasında şöyle söylemişti:

“Oğlu her ne sebeple hayatını kaybetmiş olursa olsun... Yozgat’taki anne ile, Hakkâri’deki anne, oğullarının başında aynı duayı ediyorsa, evlâdı için Yasin ve Fatiha okuyorsa, cemaat aynı kıbleye dönüyorsa, burada çok ciddi bir yanlış olduğu ortadadır.”

Eğri oturup doğru konuşalım. Sayın Başbakan bu sözüyle, sizin iddia ettiğiniz gibi, teröristlerle şehit annelerini aynı kefeye koymuyor. Bir teröristin annesi de olsa, bir şehidin annesi de olsa, her ikisinin de ideolojiler üstü, Allah vergisi, fıtrî bir “annelik” duygusuyla, “evlât acısı” yaşadıklarını söylüyor. Her iki annenin de, evlâtlarının ardından Yasin ve Fatiha okuduklarını belirterek de, annelerin bu milletin ortak inançlarını taşıdıkları halde, bazılarının evlâtlarının kandırılarak dağa çıkarıldıklarına, aynı toprakların insanlarının birbiriyle çatıştırıldığına işaret ediyor. Yani, sizin iddia ettiğiniz gibi, Başbakan’ın kıyaslamasının bir tarafında terörsitler, bir tarafında şehit anneleri yok. Başbakan Erdoğan, sadece anneleri yan yana getiriyor.

Siz ise, bu sözleri çarpıtıp, adeta elmalarla armutları topluyor, bu yanlış hesapla elde ettiğiniz sonuçla da, hükümeti suçluyorsunuz.

Anneler, Başbakan’ın sözlerini Çınarer’den daha iyi kavramış

Nitekim, Başbakan Erdoğan’ın sözlerini, oğlu dağa çıkmış olanların annelerinin de, onlarla mücadele ederken şehit düşmüş olanların annelerinin de sizden daha iyi kavradığını, yine basına yansıyan haberlerden öğreniyoruz.

İhlas Haber Ajansı’nın 13 Ağustos tarihli bir haberine göre, ismi kaydedilmeyen ancak fotoğrafı yayınlanan Yozgatlı bir şehit annesi şöyle söylemiş:

“Hiçbir anne ağlamasın. Biz çocuklarımızı ellerini kınalayarak vatanı koruması için gönderirken, Güney Doğu’daki bilinçsiz gençler dağa çıkarak evlatlarımızı şehit ediyor. Güney Doğu’daki anneler çocuklarına sahip çıksın, biz de ağlamayalım, onlar da ağlamasın. Yürek acısını kimse bizim kadar bilemez; ateş düştüğü yeri yakıyor.”

Akşam gazetesinden Nagehan Alçı’nın anneler’le görüştükten sonra yayınladığı yazı dizisinin ilk bölümünde, Yozgatlı bir şehit annesiyle, Hakkâri-Yüksekova’dan bir PKK’lının annesinin söylediklerini okuyunuz.

Yozgatlı şehit annesi Selvinaz Eker:
‘Şu askeri öldür’ diyen anne olmaz


PKK’nın Dağlıca baskınında, teskeresine 20 gün kala şehit düşen Yozgatlı Er Lokman Eker’in annesi Selvinaz Eker, “Benim Lokman’ım öldü diye o teröristlerin analarına kızamam ki! Onun da canı acıyor. Allah yolu şaşırtmasın! Hiçbir ana oğluna ‘git de asker öldür’ demez” diye söylemiş.

Şehit annesi Yozgatlı Selvinaz Eker, evlatların hatasından dolayı annelerin sorumlu tutulamayacağını, bu sözlerle ne güzel ifade etmiş…

Şehit Er Lokman Eker’in babası Ali İhsan Eker de, bu konudaki düşüncesini şöyle açıklamış: “Bizim oğlumuz gitti ama kinimiz yok. Kürtlerin de hepsi PKK değil ki!”

PKK’ya verecek başka oğlum yok

2 hafta kadar önce Hatay’daki çatışmada ölen PKK’lı Musa Yılmaz’ın Hakkâri-Yüksekovalı annesi Rabia Yılmaz da, şöyle demiş:

“19 yıl önce çıktı gitti Musa. Bir daha hiç görmedik. 19 yıldır her sabah kötü haberden korkarak uyandım. Ben bir anayım, hiç ister miyim oğlum dağa çıksın. Ama başka seçenek yoktu demek ki!”

Rabia Yılmaz, şehit annelerinin “Bir oğlum daha olsa, onu da askere yollarım” şeklindeki sözlerine karşılık, şunları söylemiş:

“Ben, bir oğlum daha olsa (onu da) dağa gönderirim demiyorum. Verecek başka oğlum yok. Asker annelerine de günah. Ben aynı zamanda da bir asker annesiyim. Diğer üç oğlum askere gitti. Onlar için de aynı korkuları yaşadım. Biz hepimiz kardeşiz. Yazık değil mi?”

Terör örgütü PKK’nın şaibeli Dağlıca baskınında teröristler tarafından şehit edilen Yozgatlı Lokman Eker’in annesi Selvinaz Eker ile, Hatay’da askerlerle girdiği çatışmada öldürülen PKK’lı Musa Yılmaz’ın Hakkâri-Yüksekovalı annesi Rabia Yılmaz’ın söyledikleri böyle…

Gözüken o ki, anneler, Başbakan Erdoğan’ın söylediklerini, MHP Yozgat İl Başkanı Ergin Çınarer’den daha iyi kavramışlar… Ve onlar, ‘artık analar ağlamasın, bu acı bitsin’ diyorlar…

Arınç’ın sözlerini çarpıtmak Altunok’a yakışmadı

MHP Yozgat İl Teşkilatı’nın “şehitlikte hükümeti protesto programı”na katılan Yozgat Şehit Aileleri Derneği Başkanı Sayın Zübeyir Altunok’un bazı sözlerine de bir eleştirim var.

Sayın Altunok, şehitlikte yaptığı açıklamada şöyle söylemiş:

“Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘Bekleyelim görelim İmralı’dan Abdullah Öcalan ne diyor, onu görelim’ diyor. Biz kesinlikle bu açılıma karşıyız.”

Sayın Altunok’un bu sözlerini okuyunca, Bülent Arınç’ın bu sözleri nerede ne zaman söylediğini bulmak için haber metinlerini taradım.

Altunok’un atıfta bulunduğu konuşmayı Sayın Arınç, Antalya’nın Korkuteli ilçeside çok sayıda cami yaptıran hayırsever Osman Zeki Şekerci’yi evinde ziyaret ettiğinde yapmış; fakat o sözler, Sayın Altunok’un ifade ettiği şekilde değil, üstelik önü ve arkası var.

Sayın Arınç, 10 yıldır hükümlü bulunan Öcalan’ın, bu süre içerisinde zaman zaman bazı açıklamalar yaptığını ve bu açıklamaların basına yansıdığını belirttiği konuşmasında, özetle şunları söylüyor:

Demokratik Açılım’ın muhatabı Öcalan değil

“Bunları yorumlamak durumunda değilim. / Bunlar, gerekli merciler tarafından değerlendirilir. / Bu konuda Öcalan ne demiş, ona bakılır; siyasi açıdan da terör açısından da. / Bizim bu ‘demokratik açılım’ın muhatabı Öcalan değil. Biz millete yönelik, milleti muhatap aldığımız, devletin tüm organlarının birlikte sahipleneceği barış projesinin içerisindeyiz. Bir uzlaşma, toplumsal barış projesinin içerisindeyiz. Burada Öcalan’ın söylediklerine - söylemediklerine takılıp kalmak durumunda değiliz. Birileri bunu çok önemseyebilir. Biz kendi projemize, kendi yolumuza daha çok önem veriyoruz.”

Arınç’ın söyledikleri özetle böyle. Şimdi, Yozgat Şehit Aileleri Derneği’nin Başkanı Sayın Zübeyir Altunok’a sormak istiyorum:

Sayın Altunok, Bülent Arınç gibi, nerede ne zaman şehitlerden bahsedilse, kendisini tutamayıp gözyaşlarına boğulan bu değerli siyaset adamının sözlerini, sanki Öcalan’ı muhatap alıyormuş gibi çarpıtmak ve kamuoyuna öyle takdim etmek, sizin konumunuzdaki birisine yakışıyor mu? Biraz ayıp olmadı mı Sayın Altunok?

Lütfen, basına demeç vereceğiniz zaman, kulaktan dolma bilgilerle, sloganik yaklaşımlarla değil, doğru bilgiye dayalı sözler söyleyiniz. Çünkü siz, “Yozgat Şehit Aileleri Derneği Başkanı” sıfatı taşıyorsunuz ve konumunuz bunu gerektiriyor…