İleri gazetesi yazarı Tarık Yılmaz, Yozgat’ın geri kalmışlığının arkasındaki temel sebebin, köşebaşlarını tutmuş olan “tekelci zihniyet” olduğunu öne sürdü. Ağa babalarının Yozgat’ın önüne bend olduğunu belirten Yılmaz, yazısında, şehirdeki vurgun ve talanlara işaret etti. Yılmaz, Yozgatlı genç müteşebbislere, tekelci kabuğu kırma çağrısında bulundu.Yazılarında sık sık Yozgat’ın geri kalmışlığının sebeplerini araştırmaya ve sorgulamaya yönelik tesbitler yapan gazeteci Tarık Yılmaz, “Yozgat’ın tekelci düzeni” başlıklı bu günkü yazısında da bazı tesbitlerde bulundu.
Beceriksiz siyasetçilerin yalanları
Tarık Yılmaz, yazısında, Yozgatlıların yıllarca “Yozgat’ın Atatürk tarafından cezalandırılmış bir şehir” olduğuna inandıklarını; ancak bunun “beceriksiz siyasetçilerin uydurduğu kocaman bir yalan” olduğunu yeni yeni anlamaya başladıklarını belirtti. Yılmaz, Yozgat’ı kuran Çapanoğulları’nın da “Atatürk’e isyan eden” bir aile olarak bilindiğini; ancak Çapanoğulları’nın tavrının esasında “devlet-i âliye”ye sadakatten kaynaklandığının görülmediğine işaret etti.
Her taşın altından tekelci zihniyet çıkıyor
Yazısında “Yozgat’ın üzerine örülmüş kabuğu” kırmanın önündeki engellere de değinen Yılmaz, bu kabuğu “Tekelci Yozgat kabuğu” diye tanımladı.
Tekelci bir zihniyetin Yozgat’a hâkim olduğunu öne süren Yılmaz, Yozgat’ın dışarıya sürekli göç vererek nüfusunun azalmasının sebeplerinden birisinin de bu “tekelci zihniyet” olduğunu iddia etti.
Ağa babaları Yozgat’ın önüne bend oldu
Yarık Yılmaz’a göre, tekelci zihniyete sahip “büyükler” yüzünden gençler Yozgat’ta tıkanıp kalmış durumda. Ne yeni bir yatırım yapılıyor, ne küçük bir işletme kuruluyor, ne de yeni bir fikir üretiliyor… Toprağı sulayacak suların önündeki bend kaldırılmadan, yeni bir filiz sürgün vermiyor… “Ağa babaları”, memleketin önüne bend olmuş. Köşebaşlarını tutup köşetaşlarına sahip olanlar, Yozgat insanının önünü açmadığı için, Yozgatlılar da son çare olarak göçüp gidiyor…
Yozgat’ta kıymeti bilinmeyenler, dışarıda değer kazanıyor
Yozgat’tan göç eden insanların, bereketli bir toprağa düşmüş başı boş tohum misali gurbette yeşerdiğini ifade eden Yılmaz, göç eden Yozgatlılar arasında, işadamından bürokratına, sanatçısından sporcusuna kadar her alanda yetişmiş nitelikli insanlar olduğuna dikkat çekti.
Gençlere çağrı: Tekelci mantığı silin
Bu durumu, kendi toprağında değer taşımayan insanların gurbette değer taşır hâle gelmesi bakımından acı bir durum olarak nitelendiren Yılmaz, bunun sebebi olarak da “Yozgat’ın tekelci zihniyeti”ni gösterdi.Yozgat gençliğinden bu tekelci kabuğu kırmasını isteyen Yılmaz, “Kabuğu kırıp Yozgat’a bir soluk aldırmak için, yılların alışkanlığı tekelci mantığı silmeli” diye yazdı.
Tekelci zihniyetin vurgun ve talanları
Yozgat’ın geri kalmışlığının arkasında “vurgun ve talan” olduğuna işaret eden Yılmaz, bunun ancak tekelci zihniyetin yıkılması ile önleneceğini kaydetti.
Yılmaz, “Benim olsun, sadece benim olsun!” diyenler yüzünden önce devlet kurumlarının zarar gördüğünü belirterek, şunları yazdı:
Tekelci zihniyet siyaseti kirletti, sivil toplumu köreltti
“Zarar git gide büyüdü, siyaseti kirletti. Ardından sivil oluşumları kırdı geçirdi. Derken, halka indi katman katman. Ve bu gün bir bakkal dükkânı açacak kadar dahi cesareti kalmadı Yozgat gencinde. Yozgat göçerken sebebini arayan büyükler, önce şu zihniyeti yıkmak için kafa yormalı.”
Sorgulamaya ‘ben’den ve ‘biz’den başlamalı
Yılmaz, Yozgat’ın gerikalmışlığının sebepleri aranırken, herkesin sorgulamaya önce kendisinden başlaması gerektiğini ifade eden Yılmaz, “Zararın neresinden dönülürse kârdır demekten başka çaremiz yok” diye yazdı.
