29 Ocak 2013 Salı

Topaloğlu’dan bir çedene hatırası: Dedesinin ektiği çedene yüzünden neredeyse polis olamayacaktı

Mustafa Topaloğlu
“Yozgat” gazetesi yazarı Mustafa Topaloğlu, Yozgat mutfak kültüründe önemli bir yeri olan ve çerez olarak yenen kendir / kenevir tohumu “çedene”ye dair bir hatırasını nakletti.

Topaloğlu, “Çıt çıt çedene” başlıklı yazısında, 1980’li yıllarda kenevirin bir türünün uyuşturucu yapımında da kullanılabilmesi sebebiyle ekiminin yasaklandığını, “çedene” elde etmek için bahçesinde 29 kök kenevir yetiştiren bir köylüsünün torununun, yıllar sonra sonra polis olmak için yaptığı başvurunun, dedesinin kenevir sicili sebebiyle kabul edilmediğini anlattı.

Türkiye genelinde sevilerek dinlenen “Çıt çıt çedene” türküsünün, Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinin türküsü olduğunu da hatırlatan Topaloğlu, halk kültüründe önemli bir yeri olan çedene ekiminin yasaklanmasının ve denetim amacıyla Jandarma baskınları yapılmasının, köylülerin sosyal hayatına etkilerini özetledi.

Mustafa Topaloğlu’nun yazısı şöyle:

“Bir Akdağmadeni türküsünün bağlantısıdır:

Çıt çıt çıt çıt çedene de
Sar bedeni bedene
Dünya dolu yâr olsa da
Alacağım bi dene...

Dünya dolu “yâr” mi olur? Olsa vefakâr olur mu? Burası su götürür. Bunu bir yana bırakalım. Biz çedeneye bakalım.

Çedene, bizim köyde çok olurdu. Köyün Altı, Bulgurözü, Orta çayır, Bazit (Beyazit) Yeri, Gızılyir, Eğriyir, Evgir, Acer Koprü, Ağdaş, Belik (Beylik), İncöz mevkilerinde sulak ekeneklerimiz var. Her yıl bir kesimi bostan olurdu. Bostanlarda çedene kendiliğinden çıkardı. Kendiliğinden çıkması, kesilirken tohumlarının dökülmesi sebebiyledir. Bu tohumlar bir sonraki yıl firesiz filizlenirdi.

Çedenenin benim yaşamımda da önemli bir yeri var. Anam rahmetli, ‘Mısdafam, senin doğduğunda çedeneler kesiliyordu’  derdi. Allah Allah... Kafa kâğıdında 1 Mayıs yazıyor. Arada nereden baksan beş ay fark var. Neyse fazla karıştırmayalım.

Çedene, kendir tohumudur. Anam kestiği çedeneleri çırpar, tanelerini alırdı. Kavurga kavururdu. Çıtır çıtır yerdik. Çiğ yediğimizde ölçüyü kaçırırsak başımız dönerdi. Anam çedenenin saplarını köyün altındaki göle bırakırdı. Suya iyice batsın diye üstüne ağırlık koyardı. Çedene sapları 15-20 gün suda bastırılı kalırdı. Sonra sudan çıkarıp döverdi bu sapları anam. Tokaçlardı. Tel tel kendir çıkarır, çul çuval dokurdu. Ne de sağlam olurdu kendir çul, kendir çuval. Heyhat!.. Şimdi hepsi mazide kaldı. Şimdi ne kendir var, ne de kendir dokuyan. Çarkın kırılsın kahpe felek!..

Seksenli yıllarda çedene yasaklandı. İkide bir duyuru yapılıyor köyde: ‘Dişi Hint keneviri yasak. Bostanında dişi Hint keneviri olanlar imha etsin’. Köylüyü alıyor bir düşünce. Dişi Hint keneviri de ne ki? Neyse; çedene olduğu anlaşılıyor. Jandarma gelip tarlalarda denetim yapıyor. Dişi Hint keneviri (çedene) buluyor bazı bostanlarda. Tutanaklar tutulup çedeneler imha ediliyor.

Halim Eniştenin Köyün Altı’ndaki bostanda 29 kök çedene buluyor jandarma. İmha ediyor. Tutanaklar tutuluyor tabii.

Yıllar sonra Halim Eniştenin torunu Necati, polisliğe başvuruyor. Ancak yanıt olumsuz. Necati’nin başvurusu kabul edilmiyor. Sebep? Sebep Halim Enişte’nin tarlasında jandarmanın bulduğu dişi Hint keneviri. Yani çedene. İşin ilginç tarafı, Necati’nin babası Ömer, Emniyet mensubu. Ömer araştırıyor. Babası Halim Enişte’nin tarlasındaki 29 kök dişi Hint keneviri, tutanaklara 29 bin olarak geçmiş. Hâliyle kara listeye alınmış Halim Enişte. Garabete bakınız: 29’u, 29 bin yap, sicile işle, ceremesini torunu çeksin… Dedenin suçu varsa cezalandır. Torunun günahı ne?

Neyse; Ömer, epey uğraşıyor da bu yanlış düzeltiliyor. Şimdi Necati de polis. Baba mesleğine devam ediyor Necati.”

Fotoğraf: Ömer Güngör
Yozgat mutfağında çedene

Çedene, Yozgat’ta müstakil olarak kavrulup çerez olarak yendiği gibi, “kavurga” diye tabir edilen kavrulmuş buğdaya karıştırılarak da, “hedik” diye tabir edilen haşlanmış buğdaya karıştırılarak da yine çerez olarak yeniyor.

Tescil başvurusu yapılmıştı

Yozgat Belediyesi'nin
Çedeneli kavurgası
Yozgat Belediyesi, Yozgat’a has sarı Bursa buğday ve çedenenin birlikte kavrulmasıyla yapılan kavurganın tescilini yaptırmak üzere 2010 yılında Türk Patent Enstitüsü’ne başvuruda bulunduklarını açıklamıştı. 

Belediye ayrıca, hazırlatıp paketlediği çedeneli kavurgaları tarihî Hayri İnal Konağı’nda davetlilere ikram etmeye başlamıştı.


(Yozgat Muhabir)

Hiç yorum yok: