Yozgat’ta yayınlanan yerel gazetelerinin yazarları, toplu istifa ile sonuçlanan süreci farklı açılardan değerlendirdiler. İşte yazarların ‘toplu istifa’ yorumları:
Orhan Kalabalık
‘Sahte üyelik’ bir ekibi tasfiye için mi planlandı?
Ya hâlâ içeridelerse? |
“AK Parti Genel Merkezi de bu süreci Merkez İlçe Başkanı ve yöneticilerinin istifasını isteyerek, yapanların amacına ulaşmasını sağlamış oldu. Aynı şekilde Türkmen ve Merkez İlçe Yönetimi de istemeden bunu kabullenerek katkı vermiş oldular. Kamuoyuna ‘Merkez ilçe kökten temizlendi’ algısı sunuldu. Ama oluşan algı ise hiç de bu yönde olmadı. Olmadığı gibi, ‘Ya bunu yapanlar hâlen parti içerisindeyse?’ yönünde oldu.”
Tarık Yılmaz
Tarık Yılmaz
Aynı mekanizma devreye girdi
Servisi kim yaptı? |
“İleri” gazetesi Haber Müdürü Tarık Yılmaz, “Kış kıyamet” başlıklı yazısının “Mustafa Türkmen ve AK Parti” ara başlığı altında, istifa öncesi süreçte, geçmişte de devreye giren bir mekanizmanın devreye girdiğini ifade etti. Yılmaz, şunları yazdı:
“Allah yalanı sevmez, hatalı (!) üye kaydı yüzünden AK Parti Merkez İlçe Başkanı Mustafa Türkmen’in genel merkez tarafından istifa ettirileceği haberini okuduğum an anladım… Anladım ki bu senaryo bildik senaryo. Lâkin geçmiş zamanda AK Parti eski il başkanlarından Zekeriya Avşar’la ilgili iddialar gündem geldiğinde basın kaynaklarını besleyen sistem, Mustafa Türkmen olayında da tıkır tıkır işledi. AK Parti Merkez İlçe Başkanı Mustafa Türkmen ve Yönetim Kurulu’nun durumu henüz görüşme aşamasındayken basın mensuplarına kasıtlı olarak servis edildi. Aynı senaryoyu Avşar döneminde de yaşadık, gördük. Avşar’a o dönem, “karşına değil yanına”, “etrafına” bak diye üzerine basa basa yazmıştım. Tabi söylemek ne getirir, ne götürür hiçbir şey. Aslolan bir şey var ki, siyasetin kuralına, dinine, imanına güven olmaz.”
Seyfi Çelikkaya
Bu suçun üzeri böyle kapanmaz
Seyfi Çelikkaya
Bu suçun üzeri böyle kapanmaz
Suçlu sadece o mu? |
“İleri” gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Seyfi Çelikkaya da teşkilatın istifasının istendiği bilgisinin basına sızdırılması üzerinde durdu. Çelikkaya, düşüncesini şöyle dile getirdi:
“Servisi yapanların daha kısa süre önce aynı ismin Merkez İlçe Başkanı olması konusunda ne kadar hararetli olduklarını da unutmamak gerekir. (…) AK Parti Yozgat İl Başkanı Fahri Açıkgöz, sorumluluğu üzerine almış, istifa edebileceğini genel merkeze bildirmek suretiyle, “Onurlu” bir davranış sergilemiştir. Buna destek vermek yerine, “Fırsat bu fırsat” anlayışını ön plana çıkartan bazı partililerin, gazetelere servis yapmasını doğru ve etik bulmuyorum. (…) Sonuç olarak, sadece bir kişinin değil, birden fazla kişinin, parti genel merkezinin dahil sorumlu olduğu bir konuda faturanın bir kişiye çıkartılmasını anlamlandırmak mümkün değil. Eğer, bu yöntemle birilerini suçlu ilân ederek işin üzeri kapatılacağı düşünülüyorsa, kapanacağını hiç sanmıyorum.”
İnan Soyer
“Başerler”in eli güçlendi
Kaytan'ı ödüllendirmeli |
Toplu istifanın, AK Parti Yozgat Milletvekili Yusuf Başer ile Belediye Başkanı Yusuf Başer’in elini güçlendirdiğini ileri süren Soyer, şunları kaydetti:
“Merkez İlçe Teşkilatı’nın yeni oluşumu bu iki şahsın gözetiminde; hatta kontrolünde gerçekleşeceği şüphe götürmüyor.
Belediye Başkanı Yusuf Başer’in milletvekilliği için “zamanı geldi” diye düşündüğü artık herkesçe malûm. Milletvekili Yusuf Başer’in “en az bir dönem daha” iştiyakıyla yoğunlaştığı da giz değil. Tabiatıyla, ister yerel, isterse genel seçimlerde, listelerin şekillenmesinde / adayların belirlenmesinde en stratejik görev üstlenen Merkez İlçe Teşkilatı’nı nüfuz alanlarına katılmalarından / eklemelerinden daha tabi bir şey olmasa gerek.”
Ali Açıkgöz
Kaytan, Yozgat’ın meseleleri ile de bu kadar ilgilenseydi…
Muhalefet etkisiz |
“Eğer Sayın Onur Kaytan, şu üyelik konusundaki çıkışını ve verdiği mücadeleyi Yozgat’ın meselelerine de verseydi Yozgat ta böyle sessiz bir ‘tek parti’ görüntüsü varmış gibi olmazdı.”
Ahmet Büyüksoy
Delege kaydındaki başarıyı (!) üye kaydında gösteremediler…
Delege yazmaya benzemez |
“Ne yapıyorlar bu insanlar da bu görevlerde uzun yıllar kalıyorlar? Önce bu vatandaş hangi köydense aşiretini, akrabasını yani yedi sülâlesini önce partiye kaydediyor. Şehir merkezindeki mahallelerde de yine eşini dostunu aynı şekilde partiye kaydediyor. Onlarca, yüzlerce... Sadece kendisi mi? Hayır, yanındaki ekibi de aynı şekilde hesaba katarsak iş tamam. İlk fırsatta bu insanlar partiye delege yazılıyorlar. Bu sayede koltuk sağlamlaşmış oluyor. Delegeyi yazan ekip kim olursa olsun hiç fark etmiyor. İkinci, üçüncü bir şahsın; güçlü ekiplerin önemi de şansı da yok. Ağzınızla kuş tutsanız delegeyi yazan adamı koltuğundan kaldırma şansınız yok. Kendilerini seçtirmek için iyi delege yazanlar, maalesef parti üyeliğinde aynı hassasiyeti gösteremediler.”
(Yozgat Muhabir)
(Yozgat Muhabir)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder