29 Ekim 2009 Perşembe

Sabahattin Önkibar’ın Yozgat provokasyonu

Haber - Yorum / Sürur Öztürk

“Ulusalcı-Ergenekoncu” çizgide yayın yapan “Yeni Çağ” gazetesinin yazarlarından Sabahattin Önkibar, adını vermediği “Yozgatlı bir okuyucu”nun iddiasına dayanarak, köşe yazısında Yozgat Valisi Amir Çiçek’i hedef gösterdi. Vali Çiçek’in şehit ailelerinin basın açıklaması yapmalarına izin vermediği iddiasını köşesine taşıyan ve Çiçek’e yönelik hakaretamiz ifadeler kullanan Önkibar, “Haber gerçekten bana aktarıldığı gibi ise, bu Vali’nin bir dakika bile beklenmeden gönderilmesi gerekiyor” diye yazdı.

Konu hakkında bilgisine başvurduğumuz Yozgat Şehit Aileleri Derneği Başkanı Zübeyir Altunok, söz konusu yazıyla hiçbir ilgilerinin olmadığını belirterek, Yozgat Valisi Amir Çiçek’in kendilerine her zaman yardımcı olduğunun altını çizdi. Altunok, yarın (30 Ekim 2009 Cuma) düzenleyecekleri protesto mitingi ile ilgili olarak da Valilikten yana hiçbir sıkıntı yaşamadıklarını söyledi.

Derin Sabahattin

Geçen sene, İşadamı Jak Kamhi’nin oğlu Hayati Kamhi’yi İstanbul Pendik’te bir arazinin satışı konusunda tehdit ettikleri gerekçesiyle, 17 adamıyla birlikte gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Nizamettin Aytemiz’i öven bir yazı yazan ve bu yazı karşılığında 5 bin dolar aldığı iddiasıyla İstanbul’da savcılık tarafından ifadesi alınan Yeni Çağ gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar, bu gün de Yozgat Valisi Amir Çiçek’i hedef gösteren bir yazı yazdı.

Provokatör Sabahattin

Önkibar, 28 Ekim 2009 tarihli “Arınç'ın Başbuğ’a tavsiyesi ve TSK’dan randevu alamayan Doğan’ın intikamı” başlıklı yazısında, “Şehitlere dur diyen Yozgat Valisi” ara başlığı altında şu ifadeleri kullandı:

“Haberi, oğlunu PKK’ya şehit veren Yozgatlı bir okurumdan aldım. Telefonda ağlıyordu ve Yozgat Valiliğinin, basın açıklaması yapmak için kendilerine izin vermediğini söylüyordu! Vali beyi aradım ama ulaşamadım. Haber gerçekten bana aktarıldığı gibi ise, bu Vali’nin bir dakika bile beklenmeden gönderilmesi gerekiyor! Bu yapılanın emin olun Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’e yapılandan fazlası var, eksiği yoktur! Öyle, çünkü Kemal Bey olayında emperyalizm direkt olarak devredeydi ve kelle istiyordu. Oysa bu hadisede sadece ve sadece iktidara yani AKP’ye yaranmak adına kutsalların çiğnenmesi vardır. Evet devlete kalkışanları, yani PKK’yı Habur’da selamlayıp karşılayan devlet, kendi varlığı için şehit olanları çiğniyor!.. Yazıklar olsun!”

Genelkurmay Başkanı Başbuğ’u da tahrik etmek istemişti

“Ulusalcı-Ergenekoncu” çizgideki yazılarında genellikle asılsız iddialara ve provokatif ifadelere yer vermesiyle tanınan Sabahattin Önkibar, “Demokrasiye darbe belgesi” hakkında Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un geçen Haziran ayında düzenlediği basın toplantısında da, Başbuğ’u Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a karşı kışkırtma teşebbüsünde bulunmuştu. Orgeneral Başbuğ ise, Önkibar’ın tuzağına düşmemiş ve ölçülü bir cevap vermişti.

Önkibar, Başbuğ’a, “Efendim, bu aslı astarı olmayan belgeyle ilgili olarak hukukî süreci beklemeden Başbakan’ın TSK’yı hedef tahtasına koymasından hicap duyuyor musunuz?” diye sormuştu. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ise, Önkibar’ın kendisinden manşete çekilecek ‘sert bir ifade’ almaya çalıştığını anlayarak, şu karşılığı vermişti:

“Hicap ağır bir laf. Ben öyle bir düşünceye sahip değilim. Urfa’daki konuşmasından söz ediyorsunuz galiba. Şahsî görüşümü soruyorsanız, ben görüşlerimi Sayın Başbakan’a ilettim. Bu konuda kendisine söyleyeceğimi söyledim.”