29 Ekim 2009 Perşembe

Vahim iddia

Haber – Yorum / Sürur Öztürk

Star gazetesinin Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar, 28 Ekim 2009 Çarşamba günü yayınlanan “Yandaş medya bunu da yaz” başlıklı yazısının “Vahim iddia” ara başlığı altında, son derece düşündürücü bir iddiayı gündeme taşıdı.

Şamil Tayyar, yazısında, “OHAL Gazileri ve Şehit Aileleri Dayanışma Derneği”nin Başkanı Müslüm Öztürk’ün “Demokratik Açılım” konusunda kendisine yazdığı uzun mektupta dile getirdiği bir iddiaya yer verdi. Müslüm Öztürk’ün iddiası şöyle:

“Hiç kimsenin düşünemeyeceği konu ise, belli başlı büyük mitingleri organize eden ve maddî destek sağlayarak gazi ve şehit ailelerimizi protestolara sürükleyenlerin, TSK hastanelerine protez satan medikalciler olduğudur. Bu kişileri ispat etmeye de hazırız.”

PKK terörünün devam etmesinden yana olan ve terörün bitmemesi için ellerinden geleni yapan güç odakları arasında uyuşturucu ve silah kaçakçıları olduğunu biliyordum ama, terörden beslenenler arasında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı hastanelere takma kol, takma bacak gibi protezler satan medikalcilerin de olabileceği doğrusu hiç aklıma gelmemişti.

Müslüm Öztürk’ün iddiası doğru mudur, bilemiyorum. Ancak, kendisi “Bu kişileri ispat etmeye de hazırız” diyecek kadar iddialı konuştuğuna göre, birtakım bilgilere sahip olmalı…

Eğer bu iddia doğru ise, durum gerçekten de vahim. “Vahim” kelimesi, durumu tanımlamak için yetersiz kalıyor. Terör örgütü PKK ile silahlı çatışmaya girip vücudunun bazı uzuvlarını; gözünü, kulağını, elini, kolunu, bacağını kaybeden askerlerimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı hastanelerde tedavi ediliyor. Kaybettikleri uzuvlarının yerine protez uzuvlar takılıyor. Müslüm Öztürk’ün iddiasına göre, hastanelere bu protezleri satan medikal firmaları, PKK terörünün bitmesini istemiyor. Yani, askerler sürekli kolunu bacağını kaybetsin ki, onlar da hastanelere protez satmaya devam edebilsinler… Vahşi kapitalizmin korkunç bir örneği... İhanetin zirvesi… Üstelik, şehitlik, vatan, millet gibi değerleri kullanarak sergilenen bir ihanet…

Hiç şüphesiz, protez imal eden ya da ithal edip hastanelere satan medikalcilerin tamamına şüpheyle bakmak çok büyük bir yanlışlık olur. Bu iddianın ne derece doğru olduğu araştırılmalı, Müslüm Öztürk de, elinde bilgi ya da belge varsa, bunu basınla paylaşmalıdır. Aksi takdirde, protez ticareti yapan bütün medikalcileri zan altında bırakmış olur. Sadece medikalcileri değil, protesto mitingi düzenleyen şehit aileleri derneklerini de…

OHAL Gazileri ve Şehit Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Müslüm Öztürk, geçen sene Ağustos ayında da bir iddiada bulunmuş; Ergenekon Soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Orgeneral Hurşit Tolon’un, şehit cenazelerinde vatandaşları hükümet aleyhine kışkırtmak istediğini ileri sürmüştü.

Müslüm Öztürk, 2006’da Elazığ’da mayınlı tuzak ile şehit edilen Yarbay Alim Yılmaz’ın Kocatepe Camii’ndeki cenaze töreninde, Tolon’un, yanlarına gelerek, kendilerinden slogan atan gruba katılmalarını istediğini söylemişti. Öztürk, şu açıklamada bulunmuştu:

“Tolon Paşa, bize döndü, ‘Çocuklar sizin burada yeriniz yok. Orada bağıran insanların arasında olmanız gerekiyordu. Burada ne işiniz var?!’ diyerek serzenişte bulundu. O zaman buna anlam veremedik. Bugün anlıyoruz ki, bizi oraya göndermek isteyişinin farklı nedenleri varmış... O zaman ‘cenazelerin sorumlusu hükümettir. Devleti yöneten, başta bulunan insanlar Ermeni uşaklarıdır’ gibi tabirleri de oldu. Bugün daha iyi anlıyoruz ki, amaç farklıymış.”