22 Haziran 2009 Pazartesi

Esenli halkı: Son çaremiz İnsan Hakları Mahkemesi

Yozgat’ın merkez ilçesine bağlı Esenli Beldesi sakinleri, beldedeki baz istasyonlarının, 3 yıl içinde 21 kişinin ölümüne, hayvanların felç olmasına, bitkilerin de kurumasına sebep olduğunu iddia ediyorlar.

Yetkililere ilettikleri şikâyetlerinden sonuç alamamaktan yakınan emekli astsubay Ali Bayram, Sağlık Bakanlığı ve Başbakanlık’a yapacağı şikâyetlerden de sonuç alamazsa, son çare olarak İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurabileceğini söylüyor.

Yozgat’ın günlük gazetelerinden İleri, “Esenli ölüyor, katil baz istasyonları mı?” başlığıyla yayınladığı haberde, belde halkının baz istasyonlarına dair iddialarına ve şikâyetlerine yer verdi.

Habere göre belde halkı, 2 ayrı GSM şirketine ait olan baz istasyonları sebebiyle, son 3 yıl içinde ölümle sonuçlanan kanser vakalarında artış görüldüğünü ileri sürüyor. Belde halkının iddiasına göre, baz istasyonlarının yaydığı radyasyon sebebiyle beyin kanaması ve kalp krizi vakaları da arttı. Aynı sebeple hayvanlar felç geçiriyor, meyve ağaçlarında kurumalar meydana geliyor.

3 yılda 21 ölüm

2 bin nüfuslu Esenli Beldesi’nde son 3 yılda meydana gelen ölümlerden 21’inin kanser, kalp krizi ve beyin kanaması sonucu gerçekleştiğini belirten belde halkı, bütün bu olumsuzlukları 5 yıldan beri beldede kurulu olan baz istasyonlarına bağlıyor.

Karşıyaka Mahallesi Muhtarı Nuri Kaplan, annesi Memnune Kaplan’ın baz istasyonun yol açtığı kalp krizi sebebiyle öldüğüne inanıyor.

60 yaşındaki Fatma Ünal da, baz istasyonu nedeni ile gögüs kanseri olduğunu, 2 yıldır tedavi gördüğünü söylüyor. Ünal, 55 kardeşi Guddusi Barış’ın da baz istasyonu sebebiyle kalp krizi geçirdiğini ileri sürüyor. Ünal, “Bahçedeki meyvelerimin çoğu da bu istasyon yüzünden kurudu. Böyle giderse hepimiz birer birer öleceğiz” diyor.

İneklerim felç oldu

Birisi evinin bahçesinde, diğeri ise tam karşısında olan iki baz istasyonunun etkisi altında kaldığını söyleyen 34 yaşındaki Hüseyin Barış ise, ineklerinin bu yüzden “doğum felci”ne yakalandığını iddia ediyor. Barış, “Köyde istasyon yüzünden 40 koyunu 2 ineğini kaybeden oldu. Biz de tek geçim kaynağımızı kaybetmek istemiyoruz” diyor.

Kocam öldü, çocuklarım öksüz kaldı

Evinin yakınında baz istasyonu bulunan Halime Kars da, eşi Necip Kars’ın baz istasyonunun yaydığı radyasyon yüzünden kalp krizi geçirip öldüğünü ileri süren Kars, tepkisini şöyle dile getiriyor:

“7 çocuğum öksüz kaldı. Eşimin hiçbir rahatsızlığı yoktu. Baz istasyonu yüzünden eşimin kalp damarları patladı. Baz istasyonlarını evin bahçesine kurmak yerine uzaklara kuramazlar mıydı? Şimdi ne olacak, ölenlerin hesabını kim verecek?”

Ali Bayram’ın baz istasyonu mücadelesi

32 yıl önce astsubaylıktan emekli olan 75 yaşındaki Ali Bayram isimli vatandaş, doktorun tavsiyesi üzerine daha sağlıklı bir hayat sürmek amacıyla yerleştiği memleketinde peş peşe ölümler meydana gelince, baz istasyonlarının kaldırılması için mücadele başlatmış.

Doktorun rakımı yüksek, nemli ve de bol oksijenli bölgelerde bulunursan yaşarsın tavsiyesi üzerine, eşi Münevver Hanım ile birlikte doğum yeri olan Esenli Beldesi’ne yerleştiğini söyleyen Bayram, beldede 2006 yılından bugüne kadar 21 kişinin kalp krizi, beyin kanaması ve kanser sebebiyle öldüğünü söylüyor.

Tarım İl Müdürlüğü “Bağlarda kanser var” dedi

Beldedeki ölümlerin ardından bahçesindeki üzüm bağlarının da kuruması üzerine durumdan şüphelendiğini belirten Ali Bayram, Yozgat Valiliği’ne ve Cumhuriyet Savcılığı’na yazılı şikâyette bulunmuş. Üzüm bağlarından numuneler alan Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri, bölge bağlarında kanser olduğunu söylemişler.

Gerekirse İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağım

Ali Bayram, Sağlık Bakanlığı’na ve Başbakanlık’a da şikâyette bulunacağını, bu yolla da sonuç alamazsa, İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağını söylüyor.