
Yozgat’ın Ankara’da örgütlü 84 derneğini temsil eden Yozgatlı Dernekler Federasyonu, “Demokratik açılım”a destek verdiklerini bildirmek için Çankaya Köşkü’ne çıktı. Kabul sırasında heyette; Genel Başkan Ahmet Koç’un yanı sıra, federasyonun Genel Başkan Vekili Avukat Selçuk Bağcı, Genel Başkan yardımcıları Halil Özkan, Arslan Taşkın, Ömer Ünal, Feyyaz Solmaz, Genel Sekreter Bekir Vefa Kazancık ve Genel Sayman İzzet Altın da bulundu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, heyette bulunanlara, “Yozgatlılar ne kadar bu ülkenin sahibiyse, Diyarbakırlı kardeşlerimiz de bu ülkenin o kadar sahipleridir” dedi. Gül, Kürt sorununun, çözülmediği takdirde büyüyeceğini, meseleyi Türkiye’nin kendisinin çözmemesi hâlinde dışarıdan birilerinin gelip paye çıkarmaya çalışacağını anlattı.
Herkesin bir dili olduğunu belirten Gül, “Resmî ikinci dil anlamında değil ama Kürtler kendi dillerini konuşabilmeli. O insanlara bugüne kadar Türkçe öğretilemediyse bunda da devletin eksiği var” dedi.
Açılımı ümit ve sağduyu ile karşılıyoruz

Federasyonun, en çok şehit veren illerin başında gelen bir şehri temsil ettiğinin altını çizen Yozgatlılar, hükümetin bir süredir topluma tanıtmaya çalıştığı ‘demokratik açılım’ hamlesini büyük bir ümit ve sağduyu ile karşıladıklarını vurguladılar.
Federasyon yöneticileri Koç ve Bağcı’nın imzasını taşıyan ve görüşmede Cumhurbaşkanı Gül’e iletilen metinde, federasyonun ve Yozgatlıların asıl amacının da akan kanın durması olduğunu vurgulandı.
Demokratik Açılım’a tam destek veriyoruz
Yozgat halkının Doğu ve Güneydoğulu kardeşleriyle yüzyıllardır iç içe yaşadığı vurgulanan metinde, şu görüşlere yer verildi:
“Vatanperverliği ile tanınan ilimizde çok sayıda Kürt kökenli kardeşimiz de bulunmaktadır. Yıllarca aynı coğrafyada birbirinden kız alan, kız veren, düğünlerde beraber eğlenip, cenazelerinde beraber ağlayan, Malazgirt’ten beri bu ülke için omuz omuza çarpışan bu iki toplum arasında hiçbir sorun bulunmamaktadır. Yozgatlı Dernekler Federasyonu, ekonomik, sosyal kültürel hakların teslimi, özgürlüklerin yasal ve anayasal güvence altına alınması, insan haklarına saygılı bir devlet imajı oluşturulması konularında ‘demokratik açılım’ planına tam destek vermektedir.”
Yozgatlıların kırmızı çizgileri

“Yozgatlılar bugüne kadar yaşadığı türlü acılara rağmen halkların kardeşliğine sonuna kadar inanmaktadır. Kırmızı çizgilerimiz (Öcalan’ın muhatap alınması ve ülkenin bölünmez bütünlüğün korunması) dışında hak ve özgürlüklerin anayasal teminat altına alınması, her bireye onurlu insan yaşamı vaad edilmesi konularında getirilecek her türlü açılım ve oluşuma destek vereceğimizi belirtir, saygılar sunarız.”
Yozgatlılarla hemşehri sayılırız
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise, Yozgatlı konuklarını dinledikten sonra, önce Kayserili olması dolayısıyla hemşehri sayılacaklarını söyledi ve milliyetçiliği ile bilinen bir şehir olan Yozgat’ın temsilcileri olarak açılım konusunda olumlu görüş bildirdikleri için teşekkür etti.
Gül, yaklaşık 45 dakika süren görüşmede “Yozgatlılar ne kadar bu ülkenin sahibiyse, Diyarbakırlı kardeşlerimiz de bu ülkenin o kadar sahipleridir” dedi.
Kürtlere Türkçe öğretmemiş olmak da devletin eksiği
Yaşanan sorunun, çözülmediği takdirde gelecekte daha da büyüyeceğini dile getiren Gül, “Siz çözemezseniz, birileri gelip paye çıkarmaya, dışarıdan müdahalede bulunmaya çalışır. Bu nedenle biz çözelim, kendi içimizde, doğru bildiğimiz şekilde çözelim” dedi. Herkesin bir dili olduğunu belirten Gül, “Resmî ikinci dil anlamında değil ama Kürtler kendi dillerini konuşabilmeli. O insanlara bugüne kadar Türkçe öğretilemediyse bunda da devletin eksiği var” dedi.
Gül, Türkiye’deki Çerkez ailelerin çocuklarına Kafkas dansları, ufak tefek Çerkezce sözcükler, cümleler öğrettiğine dikkat çekerek, bütün bu kültürel çeşitlililğin yaşatılması gereğini vurguladı.