Türkiye, ABD ile mutabakat sağlayarak, IŞİD’le mücadeleye
karşılık PKK’nın uluslararası alanda desteksiz bırakılmasını büyük ölçüde
sağlamış gözüküyor. Olağanüstü bir değişiklik olmazsa PKK kaybetmeye mahkûm... “Koalisyon
mu, erken seçim mi?” tartışması ise henüz çözüme kavuşturulmuş değil...
Asıl mesele
Kandil ve HDP, Abdullah Öcalan’ın PKK üzerindeki liderlik
unvanını yok etmek için uzun zamandan beri ciddi bir strateji uyguluyordu.
Öcalan’ın “PKK liderliği”nden azledilmesi, PKK’nın kontrolünün ABD’den AB’ye,
özellikle İngiltere’ye geçmesi demek olacaktı. Bu, ABD’yi de Türkiye’yi de zor
duruma düşürecekti. Buna karşılık HDP’ye yönelik politik baskı artırıldı ve
Kandil bombalandı. Bunu, siyaseten, “Türkiye ve ABD, AB’yi bombaladı” şeklinde
okuyabiliriz...
Bir süre sonra Öcalan’ın yeniden devreye girip PKK’ya “silah
bırak” çağrısında bulunması sürpriz olmaz... Bu gelişmelere karşılık İngiltere
ve Almanya da Türkiye’de bombalı-silahlı saldırılar gerçekleştirip, Erdoğan’ı
itibarsızlaştırma çalışmalarına ağırlık verecektir...
Bu süreçte hiç kimse durumdan vazife çıkarıp “Devlet
bunların üstesinden gelemiyor; iş başa düştü” mantığıyla ucuz kahramanlıklara
meyletmemeli, vatandaşlarımız, mücadeleyi devlete bırakmalı, soğukkanlı ve
sabırlı bir şekilde operasyonların tamamlanmasını beklemelidir. Heyecana
kapılanlar, hem kendileri tuzağa düşerler, hem de devletin işini zorlaştırmış
olurlar...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büyük ve güçlü bir devlettir.
Önü ve ufku açıktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanındayız, yanında kalacağız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder