İki yazı arasındaki fark

Ahmet Davutoğlu - Fethullah Gülen

Onur Işık 

Fethullah Gülen’in, 3 Şubat 2015 tarihinde New York Times’ta “Türkiye’nin Aşınan Demokrasisi” başlığıyla yayımlanan yazısı, Türk kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Gülen’in bu yazısını eleştirerek, “Bu ülkenin en loş, kör hapishanesi bile benim için yurtdışındaki en parlak hayattan daha iyidir” demişti.

Ardından cemaat medyasında Başbakan Davutoğlu’nun da geçmişte New York Times’ta yazı yazdığı hatırlatıldı. Haber, başka bazı yayın organlarında da “Davutoğlu fena yakalandı” şeklinde başlıklarla sunuldu. Oysa iki yazı, muhteva ve yaklaşım tarzı bakımından birbirinden oldukça farklı.

Başbakan Davutoğlu’nun 26 Mayıs 2010’da yayımlanan “Diplomasiye Bir Şans Vermek” başlıklı yazısında, İran’ın nükleer silahsızlanma müzakerelerinde Türkiye ve Brezilya’nın birlikte izlediği rolün öneminden ve gelecek için model olabileceğinden bahsediliyor.

Gülen'in NYT yazısındaki fotoğraf

Gülen’in yazısı ise başlı başına Türkiye’yi Batı’ya şikâyet etmek ve adeta Türkiye’ye karşı Batı’dan yardım / destek istemek üzerine kurulu.

“Alevi, Kürt, gayrimüslim topluma AK Parti eziyet ediyor” diyen Gülen, cemaatin “hizmetlerini” anlatırken, bütün dünyada 1000 “laik okul” açtıklarını belirtiyor. Cemaatin bu zamana kadar hiç siyasî parti kurmadığını ya da siyasî ihtirasların peşinden koşmadığını ileri süren Gülen, kendisinin de siyasî iktidarla ilgilenmediğini iddia ediyor. Gülen’in, yazısının sonunda, “Türkiye şimdi insan hakları ve demokrasinin rafa kalktığı bir ülke oldu” ve “Türk halkı, geçmişte de kendisini demokratik yollardan ayıran seçilmiş liderleri reddetti. Dilerim ve duam odur ki, tekrar hukukî ve demokratik haklarını kullanarak, ülkelerinin geleceğini geri kazanırlar” şeklindeki kışkırtıcı / provokatif ifadesi dikkat çekiyor.

Bu durumda, Sayın Ahmet Davutoğlu’nun yazısı ile Fethullah Gülen’in yazısı, aynı kefeye konabilir mi?