5 Mart 2013 Salı

Bir fotoğraf üzerine...

Pembecik Köyü'nden bir harabe...
Düşünme, unut beni. Önüm var, ardım yok işte… Farz et ki hiç yaşamadım. Farz et ki çocuklar hiç oynamadı, hiç koşuşturmadılar etrafımda. Hüzün yüklü akşamüstlerinde, eşikte, kapı önünde hiç toplanıp oturmadı kadınlar, kızlar. Farz et ki yerdeki postun üzerinde Kur’ân okuyan bir dede; sedirde, pencere önünde tesbih çeken dalgın bakışlı bir nine olmadı içimde. Farz et ki ne bir damat girdi şu ahşap kapıdan içeri, ne de bir gelin. Farz et ki ne düğün gördüm, ne de bayram. Farz et ki hiç rüzgâr girmedi içeri, hiç kar birikmedi damımda. Farz et ki hiç tütmedi ocağım… Dedim ya, düşünme, unut beni… Ama unutma; beraber öleceğiz seninle. Böyle sessiz, böyle yalnız, böyle tek başına, bir mum gibi eriyerek... Unut beni, kendinle beraber…

Sürur Öztürk

1 yorum:

Adsız dedi ki...

İşte bu yazıyı alkışlarım, kendimden bir parça bulurum, hiçbir zorlanma olmayışın itirafı olarak yazılmış derim ve siyasi yazılardaki zorluğa inat bu kulvarda koş derim kardeş...