Sürur Öztürk
Mutlaka duymuşsunuzdur, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na seçileceği, AK Parti Grup Başkanvekili ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ’ın da yeni hükümete bakan olarak gireceği ileri sürülüyor.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 14 Haziran’da bir muhabirin, adının Meclis Başkanlığı için geçtiğini belirtilerek bu konudaki düşüncesini sorması üzerine, “Ben özel hayatımda dolmuşa çok bindim; ama siyaseten dolmuşa hiç binmedim” diyerek temkinli ve tedbirli bir değerlendirmede bulunmuştu. Fakat bu açıklama “yok böyle bir şey” anlamına gelmiyor…
Cemil Çiçek, mevcut siyasî şartlar bakımından Meclis Başkanlığı için ‘uygun’ isimlerden birisi. Meclis Başkanı olması ihtimali hayli yüksek… Askerlerle ilişkileri genellikle iyi. ‘Milliyetçi’ tarafı malûm… Bunun yanı sıra, Avrupa Birliği’nden hiç hazzetmese ve bu sebeple liberal gazeteciler tarafından hiç sevilmese de, aslında AB Uyum Yasaları’na en çok emeği geçmiş isimlerden birisi. Siyasî tecrübesi çok yüksek. Uluslar arası dengeleri de parti içi dengeleri de biliyor… Başbakanla arası da iyi…
AK Parti Grup Başkanvekili ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ’ın yeni hükümete bakan olarak girmesi de sürpriz olmaz. Malûmunuz, AK Parti’nin seçim öncesi en büyük vaadi ‘Yeni bir Anayasa’ idi. Bir hukukçu olarak Bozdağ, aynı zamanda demokrasi ve özgürlükler konusunda AK Parti’nin sembol isimlerinden birisi. 367 çalkantısıyla gidilen Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde sergilediği duruş, yaptığı Meclis konuşmaları, o dönemde büyük ilgi ve takdir görmüştü. Bozdağ, ‘Yeni Anayasa’ sürecinde etkin bir bakan olabilir…
Bozdağ’ın bakan olması hâlinde boşalacak Grup Başkanvekilliği görevlerinden birisine de eski Yozgat Barosu Başkanı yeni Yozgat Milletvekili Yusuf Başer getirilirse, bu da sürpriz sayılmamalı. 12 Eylül referandumu sürecinde pek çok baro başkanıyla gerçekleştirdiği etkinlikler, bir kenara not edilmiş olabilir… Zaten Yusuf Başer de yerel siyasete pek ilgi duymuyordu. AK Parti İl Başkanlığı’nın onda tatminkâr bir heyecan uyandırmadığı her hâlinden belliydi. Daha yüksek bir heyecan bekliyordu, milletvekili oldu; ama bana kalırsa onun beklediği yüksek heyecan, milletvekilliği de değildi… Grup Başkanvekilliği onu heyecanlandırmaya yeter…
Tabii, siyaset bir şans oyunu değil. Siyasete dair toto oynamak da doğru değil. Fakat bu üç ihtimal, bana hiç de zayıf gözükmüyor… Bir şey bildiğimden değil; sadece tahmin… Pekâlâ yanılıyor da olabilirim…
(surur-ozturk@hotmail.com)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder