14 Mayıs 2010 Cuma

Erdoğan engel olmasaydı, Baykal 4 yıl önce biterdi

Başbakan Erdoğan’ın eski basın danışmanı Ahmet Tezcan, “4 yıl önce bir sol derginin Baykal’la ilgili yayınını Erdoğan engelledi, yoksa Baykal’ın siyasî hayatı biterdi” diye konuştu. Tezcan, Vatan gazetesine yaptığı açıklamada da, “O bilginin içeriği, benimle mezara gidecek. Ama son kasetle alâkası yok” dedi.

Tezcan’ın Habertürk TV’ye ve Vatan gazetesine yaptığı açıklama, bu gün Vatan gazetesinin İstanbul baskısında manşetten yayınlandı.

Baykal: Bu ikinci komplo girişimidir

Bu iddiaya tepki gösteren eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yazılı bir açıklama yaparak, bu iddianın CHP’ye yönelik ikinci komplo girişimi olduğunu ileri sürdü.

Deniz Baykal, “Gerek komplocular, gerekse ‘Bu sır mezara kadar bizimle kalacak’ diyenler, iftiranın da, komplonun da hesabını vermekten kurtulamayacaklardır” dedi.

Erdoğan Baykal’ı kurtardı iddiası

Gazeteci Nihal Bengisu Karaca, üç gün önce TV’deki açık oturumda, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’la ilgili bilinmeyen bir belge olduğunu iddia etti. Karaca, “Baykal’a ait bir belgeyi ele geçirenler, danışmanı aracığıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bu bilgiyi ulaştırdı. Başbakan da onlara, ‘Bu yayınlanırsa, destek olmayı bırakın, sizi bitirmek için her şeyi yaparım’ mesajı iletmiş” dedi.

Tezcan olayı anlattı

Başbakanlık eski Basın Müşaviri Ahmet Tezcan, Habertürk televizyonunda yayınlanan ve Nihal Bengisu Karaca ile birlikte sunduğu “İkide Bir” adlı programda, şu açıklamada bulundu:

“Nihal Bengisu Karaca, geçenlerde bir başka programda önemli bir bilgi verdi. ‘Ben Başbakan’ın bir yakınından biliyorum ki’ diye başlayan bir sözü vardı. Bengisu’nun bahsettiği Başbakan’ın yakını, danışmanı bendim. Bunu açıklamak zorundayım. 4 yıl önce Sayın Baykal’la ilgili sol bir dergide yayınlanmak üzere gazeteci bir arkadaşımdan bir bilgi geldi. Sadece ‘Eğer başımıza bir şey gelirse hukuksal destek verir misiniz?’ diye de ben Sayın Başbakan’a bunu ilettim. Erdoğan, ‘Bize yakışmaz’ dedi ve ekledi: ‘Eğer arkadaşın üzerinde bir etkin varsa, bunun yayınlanmasına da engel ol. Çünkü biz kavgamızı ancak siyasette yaparız, başka alanlarda değil.’

Başbakan’ın sözleri üzerine dergi de zaten yayınlayamadı. Başbakan isteseydi Sayın Baykal’ın siyasî hayatı 4 yıl önceden biterdi. Ben Erdoğan’ı suçlamak yerine ona dua etmesi gerekir diye düşünüyorum.”

O bilgi benimle mezara gidecek

Ahmet Tezcan, programdan sonra Vatan gazetesinin sorusu üzerine yaptığı açıklamada da, “O bilginin içeriği benimle mezara gidecek. Ama son kasetle alâkası yok. O dergi de hâlâ çıkıyor mu bilmiyorum” dedi.

Tezcan’ın Habertürk TV’ye ve Vatan gazetesine yaptığı açıklama, bu gün Vatan gazetesinin İstanbul baskısında manşetten yayınladı.

Erdoğan: 4 yıl önce ne söylediysem aynı konumdayım

Nihal Bengisu Karaca’nın gündeme getirdiği ve Ahmet Tezcan’ın açıkladığı iddia, bu gün Yunanistan’a hareketinden önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da soruldu.

Erdoğan, bu soruya, “Bizi lütfen bu işlerin içerisine çekmeyin, hiç katmayın. 4 yıl önce Ben Ahmet Bey’e ne söylediysem aynı konumdayım. Çünkü biz bu tür pisliklerin içerisine AK Parti olarak giremeyiz ve bundan sonra da girmeyeceğiz” karşılığını verdi.

Baykal: Başbakan komplolardan yararlanmaya çalışıyor

Bu iddiaya tepki gösteren eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yazılı bir açıklama yaparak, bu iddianın CHP’ye yönelik ikinci komplo girişimi olduğunu ileri sürdü.

Deniz Baykal, “Gerek komplocular, gerekse ‘Bu sır mezara kadar bizimle kalacak’ diyenler, iftiranın da, komplonun da hesabını vermekten kurtulamayacaklardır” dedi.

Deniz Baykal, açıklamasında şunları kaydetti:

“Başbakanın görevi dedikodu yapmak değil, gerçekleri aydınlığa kavuşturmaktır. Başbakan, en kaba biçimde hukuk ve ahlâk kurallarına tecavüz eden komploların sorumluğu altında ezilen, bu nedenle de dedikodulardan medet umar durumdadır. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu düzeye yuvarlanmış bir başbakan örneği yoktur. Yıllardır, ‘kutsal, mahremiyete saygı gösterilmesini, siyasetin buralara taşınmamasını’ savunduğunu söyleyen Başbakan’ın ne kadar samimiyetsiz olduğu yaptığı açıklama ile bir kez daha açıkça ortaya çıkmıştır.

Başbakanın CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etmiş bir siyasetçi karşısında bile, içine sürüklenmeye başladığı telâş ve tedirginliği anlıyorum. Başbakan bu telâş ve tedirginliği nedeniyle komployu aydınlatmaya çalışmıyor, tam tersi komplolardan yararlanmaya çalışıyor. Ancak ne yaparsa yapsın, Başbakanın içine sürüklendiği fitne, fesat, dedikodu siyaseti bile onu kurtarmaya yetmeyecektir.”

Başbakan’ın lütfuna ihtiyacım yok

Eski CHP Genel Başkanı Baykal, Ahmet Tezcan’ın iddias hakkında da şunları söyledi:

“Siyasi hayatımın 4 yıl önce biteceği iddiaları, CHP’ye yönelik ikinci komplo girişimidir. Gerek komplocular, gerekse ‘bu sır mezara kadar bizimle kalacak’ diyenler, iftiranın da komplonun da hesabını vermekten kurtulamayacaklardır. Başbakan engellemişmiş... Açıkça söylüyorum; Başbakan’ın lütfuna ihtiyacım yok. Kim ne biliyorsa açıklasın, çıksın söylesin. Kimse karnından konuşmasın. Başbakan, bu yöndeki açıklamalarla komplocu kimliğini, entrikacılığını örtbas edemez.”