Yorum - Sürur Öztürk
Bence İnan Soyer, Asım Yıldırım’ı eleştirebilecek en son kişilerden birisidir. Zira, onu karalamadan önce, kendisinin aklanmaya ihtiyacı vardır.
“Vatanseverlik” denince mangalda kül bırakmayan “devletçi” Soyer, Ankara’da “naylon fatura” satan bir şirketten 168 milyar Liralık sahte fatura almak suretiyle vergi kaçırıp devleti zarara uğrattığını, bu suç sebebiyle de daha kısa bir süre önce 17.536.35 TL para cezasına çarptırıldığını ve vergi incelemesinin devam ettiğini de yazacak mı?
Vatansevere bak!..
“Yozgat Haber” gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni İnan Soyer, “Samanyolu Haber TV” haber spikerlerinden Asım Yıldırım’ın birkaç cümlelik eleştiriye açık bir yorumu üzerine bu gün, “Bir Yozgatlı Militan: Asım Yıldırım” başlıklı bir yazı yayınladı.
Elbette, Asım Yıldırım’ın sözlerini herkes gibi Sayın İnan Soyer de eleştirebilir. Nitekim, mesai arkadaşımız ve hemşehrimiz Asım’ın sözleri bence de isabetli sözler değildi. Ancak, onun sözlerine yönelik eleştirilerin, yapıldığı düşünülen hatayla orantılı olması gerekirdi.
Soyer’in yazısı ise, bu konuda medyada yer alan pek çok ölçüsüz eleştiri gibi, bir eleştiri olmanın ötesinde, hakarete varan ithamlarla yüklü bir karalama yazısı olmuş. STV grubuna karşı iflah olmaz derecede öfke ve kin taşıyan, bu duygularını da her fırsatta yazılarına yansıtan Sayın Soyer, Asım’ın maksadını aşan gafını fırsat bilip, mal bulmuş mağribî gibi bu “malzeme”nin üzerine atlayıvermiş.
Bence İnan Soyer, Asım Yıldırım’ı eleştirebilecek en son kişilerden birisidir. Zira, onu karalamadan önce, kendisinin aklanmaya ihtiyacı vardır.
“Vatanseverlik” denince mangalda kül bırakmayan Soyer, hiçbir yasadışı eyleme karışmamış olan mesai arkadaşımız ve hemşehrimiz Asım Yıldırım’a “Yozgatlı militan” şeklinde hakaret etmeden önce, kendisinin 4 yıl hapis yatmasına ve ‘kamu haklarından men edilme’ cezasına çarptırılmasına sebep olan karanlık olaylarda kullanılıp kullanılmadığını sorgulasa, kendisi için daha hayırlı olurdu.
Terör örgütü PKK ile irtibatı açık bir şekilde belgelenmiş olan Yalçın Küçük’e köşe yazısında methiyede bulunan Soyer, şimdi kalkmış, Asım gibi bu vatan için canını vermekte tereddüt etmeyecek kadar vatan sevgisi taşıyan Yozgatlı arkadaşımızı “militanlık”la suçlamaya kalkıyor.
“Naylon fatura”dan cezaya çarptırılan gazete
“Vatanseverlik” denince mangalda kül bırakmayan “devletçi” Soyer, Ankara’da sırf “naylon fatura” satmak için kurulmuş ve sorumluları Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağır hapis talebiyle yargılanmakta olan, Ankara Maliyesi tarafından da ağır para cezalarına çarptırılmış bir şirketten 168 milyar Liralık sahte fatura alarak, sahte belgelerle, usulsüz bir şekilde vergi kaçırmak suretiyle devleti zarara uğrattığını, bu suç sebebiyle de daha kısa bir süre önce 17.536.35 TL para cezasına çarptırıldığını, hakkındaki vergi incelemesinin devam ettiğini, daha ağır cezalardan kurtulmak için de, her fırsatta topa tuttuğu hükümetin “vergi barışı” uygulamasından faydalanmak için nasıl çaba harcadığını da yazacak mı?
Bir taraftan “naylon fatura”larla vergi kaçırıp, diğer taraftan da kendi gazetesinde hiç utanıp sıkılmadan, “Yozgat vergide dibe vurdu” diye manşet atabilen; “vergi bilinci aşılanacak” başlıklı haberler yayınlayabilen bir gazeteci, hangi yüzle vatanseverlik nutukları çekebiliyor, anlayabilmiş değilim. Görünen o ki, Yozgat’taki vergi mükelleflerine “vergi bilinci aşılanırken”, ilk aşının Yozgat Haber’e yapılması gerekiyor…
Soyer, yazısında, “Neye hayıflanıyorum biliyor musunuz, bu tür rijit çıkışların, karanlık görevlerin, belâlı eylemlerin başaktörleri hep Yozgat kimliği taşımıştır; vitrine hep Yozgatlı çıkartılmıştır” diye yazmış.
Acaba, “rijit çıkışlar”, “karanlık görevler”, “belâlı eylemler” gibi ithamlar, bugüne kadar hiçbir suça karışmamış olan haber spikeri arkadaşımız Asım’dan bahsederken kullanılacak sıfatlar mıdır, yoksa bu ithamlar, işledikleri suçları resmen tescil edilmiş olanlara daha çok yakışan ithamlar mıdır?
Asım Yıldırım, söylediği sözlerden dolayı eleştirilebilir, ama onu eleştirebilecek en son kişilerden birisi, Sayın Soyer’dir.