1 yılı aşkın bir süreden beri, internet vasıtasıyla Yozgat basınını yakından takib ediyorum. Zaman zaman, haberciliğe, gazeteciliğe dair o kadar ilginç ayrıntılarla karşılaşıyorum ki, ağzım açık kalıyor.
Yozgat Valisi Sayın Amir Çiçek’in şehit ailelerine verdiği iftar yemeklerine dair haberleri Yozgat’ın bütün gazetelerinde ve internet sitelerinde bulabilmek mümkün; fakat, “Yozgat merkezdeki şehit ailelerine arsa verildiği ve ilçelerdeki şehit ailelerinin, kendilerine de arsa verilmesi talebinde bulunduğu” bilgisine sadece Sorgun Selâm gazetesinde rastladım.
Sorgun Selâm gazetesi sahibi Sayın Durali Doğan 2 cümleyle de olsa bu konuyu köşesine taşımış olmasa, böyle bir konunun varlığından bile haberim olmayacaktı. Durali Doğan, “Şehit aileleri başımızın tacı” başlıklı ve 3 Eylül 2009 tarihli yazısında, kısacık da olsa, bu konuda şu notu düşmüş:
“Yemekte, Yozgat merkezindeki tüm şehit ailelerine arsa verilmesi, ilçelerden gelen şehit ailelerinin sitem etmelerine neden oldu. İlçelerdeki şehit aileleri de kendilerine arsa verilmesini istediler. Şehit ailelerinin bu haklı isteklerinin yerine getirilmesi gerektiğine inanıyorum.”
Niyetim kesinlikle ukalâlık yapmak değil. Şimdi, başka hiçbir sıfatla değil, sadece “Yozgatlı bir gazete okuyucusu” olarak soruyorum:
Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin; bu konu, yazılmayı hak edecek kadar “haber değeri” taşımıyor mu? Bu kadar önemli bir mesele, Anadolu Ajansı’nın da, İhlas Haber Ajansı’nın da, Doğan Haber Ajansı’nın da; yemeğe katılan onca gazeteci ve muhabirin de dikkatinden kaçmış olabilir mi?
Hani bir “kamu yararı” gözetildi de onun için yazılmadı, konu mahallî basında bu sebeple yer almadı diye düşünsek, yazılmayışında bir “kamu yararı” da gözükmüyor… O halde, bu önemli ayrıntı, mahallî basının internet sitelerinde neden yer almadı?
