29 Temmuz 2009 Çarşamba

Şehitlerimizi değil, belediyeciliği tartışıyoruz

Sürur Öztürk - Haber / Analiz

“Popülizm Caddesi, istismar Sokak” başlıklı yazımda, Yozgat Belediyesi’nin, 5 cadde ve 13 sokağın ismini değiştirme kararı alması ve bu değişikliği 31 Temmuz Cuma günü düzenlenecek bir törenle gerçekleştirecek olması konusunu değerlendirmiştim.

Yazımda, konuya dair görüşlerimi ve eleştirilerimi ifade ettikten sonra, yanılıyor olabileceğimi de hesaba katarak, yazılarına önem ve değer verdiğim gazetecilerin bu konuda ne düşündüklerini öğrenmek istediğimi belirtmiştim.

Bu talebime karşılık, isimlerini sıraladığım gazetecilerden, Yozgat Haber gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Sayın İnan Soyer, ertesi gün, “17 cadde ve sokak ismi değişecek” başlıklı bir yazı yayımladı. İstifade ederek, edebî üslûbunu ve kelimeler üzerindeki kuyumculuğunu takdir ederek okudum.

Yozgat gazetesinin Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Sayın Osman Hakan Kiracı da, dün akşam beni telefonla aradı. Yoğunluğu ve yorgunluğu sebebiyle yazı yazma fırsatı bulamadığını belirttikten sonra, yazıma dair kanaatlerini sözlü olarak dile getirdi.

Gösterdikleri duyarlılık ve nezaketten dolayı Sayın Soyer’e de, Sayın Kiracı’ya da çok teşekkür ediyorum. Konuya dair değerlendirmelerini lûtfetmiş olmalarından memnun oldum…

Fakat, Sayın Soyer’in yazısından anlaşılıyor ki, isim değişikliğine yönelik itirazımı ve bu konuya dair meramımı biraz daha berrak bir şekilde yeniden ifade etmem gerekiyor.

Yozgat Belediyesi’nin yapmaya hazırlandığı isim değişikliğinin mahallelere değil, cadde ve sokaklara yönelik olduğunu biliyorum. Yazımda mahallelerden bahsedişim, cadde ve sokak isimlerinin mahalle kültürümüz içindeki öneminin yanı sıra, geçmişte Türkiye genelinde bazı belediyelerin bu konuda sergiledikleri yanlışlıkların mahalle kültürüne verdiği zarara işaret etmek içindi. Bu “isim değişikliği” kararını ‘tutarsız’ bulmamın sebebi ise şu:

Herkesçe malûm olduğu üzere, Yozgat’ın şehit sayısı 18 değil. Millî Savunma Bakanlığı’nın geçen yıl yaptığı açıklamaya göre 152, Yozgat’taki Şehit Aileleri Derneği’nin verilerine göre ise 200. Belediye Meclisi üyeleri bunu elbette benden daha iyi bilirler; ama bunca şehit içerisinden 18’inin seçilip, isimlerinin Yozgat’ın cadde ve sokaklarına verilmesi bence ‘tutarsız’ bir uygulama. Önceki yazımda bu tutarsızlığı şu cümlelerle ifade etmiştim:

“Yozgat Belediyesi ise, 18 cadde ve sokağa şehitlerimizin isimlerini vermeye hazırlanıyor. Peki ya diğer şehitlerimiz? Diğer caddeler, diğer sokaklar ne olacak?... Bence bu tutarlı bir proje değil ve tekrar gözden geçirilmeli.”

Peki ne olacak? 200 şehidin herbirinin ismini başka bir cadde ve sokağa mı verelim? Benim temel itirazım da, akla gelmesi muhtemel bu soruyla birlikte başlıyor zaten. Yozgat’ın bütün şehitlerinin isimlerini, bütün cadde ve sokaklarına verecek olsanız, bu sefer de, bu şehrin “şehitlik” kavramının dışında kalan bütün sosyal, kültürel ve folklorik unsurlarını çöpe atmış, şehrin kültürel hafızasını cadde ve sokak tabelalarından silmiş olursunuz. Oysa, bir şehrin bütün kültür dokusunun muhafaza edilmesi gerekir.

Tabii, şehit isimleriyle değiştirilecek olan mevcut isimlerin zaten kültürel bir değer taşımadıklarını da biliyorum. Zaten bunu da yazımda şu cümlelerle belirtmiştim:

“Elimdeki listeye baktım, şükür ki, isimleri değiştirilecek olan cadde ve sokakların pekçoğu zaten rakamlarla isimlendirilmiş. “44. Sokak”, “72. Sokak”, “2. Cadde” gibi… Bu bakımdan, değiştirilmeleri kültürel bir kayıp olmayacak.”

Benim itirazımın esası şu: Türkiye genelindeki belediyeler arasında hayli yaygın olan bu “cadde ve sokakların isimlerinin değiştirilmesi” eğilimi daha da yaygınlaşırsa, bu geçmişte pek çok örneğine şahit olduğumuz istismar kapısını aralayabilir. Belediyeler, halkın millî duygularını okşayan bu tür icraatlarla, aslî işlerindeki birtakım başarısızlıklarının üzerini örtme kolaycılığına sapabilirler. Bu, ciddi bir tehlikedir ve bence buna fırsat verilmemelidir. Yazımın başlığını bu sebeple “Popülizm Caddesi, İstismar Sokak” şeklinde belirledim. Kastım, Yozgat Belediyesi’nin şehitlerimizin isimlerini istismar ettiğini iddia etmek değil, bu tür değişikliklerin zamanla istismara kapı aralayacağına işaret etmek…

Bence, Yozgat Belediyesi yaklaşık 200 şehidimizin 18’inin isimlerini caddelere ve sokaklara vermek yerine; Yozgat kültürünün sözkonusu muhitlere mahsus unsurlarını tesbit edip, bazı isimleri, mahallî terimleri, tâbir veya kavramları isim olarak seçebilir. Tabii, böyle bir çalışma, araştırma yapmayı gerektirir, zahmet ister. Kısa yoldan alkışlanmak dururken, titiz bir folklorik araştırma yapmakla kim uğraşacak, öyle değil mi?

Cadde ve sokak isimlerinin bir şehir için ne kadar önemli olduğuna dair zaman zaman yazmaya devam edeceğim.

Önceki yazımdaki çağrıma icabeten, beni telefonla arayarak görüşlerini ileten Yozgat Gazetesi Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Sayın Osman Hakan Kiracı’nın düşüncelerini de buraya kaydediyorum:

Belediye iyi niyetli, çalışması hazırlıksız

“Yazınızı okudum. Bu konu hakkında benim de düşüncelerimi öğrenmek istediğinizi belirtmişsiniz. Her şeyden önce, ben Yozgat Belediye Başkanı Sayın Yusuf Başer ve Belediye Meclisi üyelerinin bu çalışmayı iyi niyetle, şehitlerimize duydukları saygının bir göstergesi olarak tasarladıklarına inanıyorum. Fakat, bu çalışmada sizin de yazınızda belirttiğiniz gibi bazı tutarsızlıklar da yok değil.

Şehitlerimizin sadece bir kısmının isimleri caddelere, sokaklara verildiğinde, diğer şehitlerimizin ailelerinin ve yakınlarının neler hissedebileceklerini de hesaba katmak gerekirdi. Bunun yanı sıra, şehit olan evlâtlarımızın hepsi Yozgat merkezde ikamet etmiyorlardı. Kimisi Yozgat’ın ilçelerinde, kimisi köylerinde yaşıyorlardı. Eğer şehitlerimizin isimlerini caddelere ve sokaklara vereceksek, yaşadıkları yerlerdeki cadde ve sokaklara vermemiz daha anlamlı olabilirdi. Yozgat merkezi için de, yine sizin yazınızda belirttiğiniz, “Yozgat Geçmişin İzinde Geleceğe Yolculuk Müzesi” gibi, bütün şehitlerimizi kapsayan ve Yozgat’ı bir bütün olarak ele alan daha sembolik bir çalışma, daha yerinde olabilirdi.

Belediyenin bu konuyu enine boyuna değerlendirmediği anlaşılıyor. Fakat, tekrar belirtmem gerekirse, Belediye’nin bu konuda iyi niyetli olduğunu düşünüyorum. Sonuç itibariyle, o cadde ve sokaklara şehitlerimizin isimlerinin verilmesinin bir mahzuru da yok…”