15 Haziran 2009 Pazartesi

Bozdağ: Bu belge, darbe teşebbüsünün belgesidir

Genelkurmay Başkanlığı’nın Taraf gazetesinde yayınlanan “İrticayla Mücadele Eylem Planı” hakkında yaptığı açıklamaya AK Parti’den jet cevap geldi.

AK Parti Grup Başkanvekili ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Taraf gazetesinde yayınlanan belgeyle ilgili olarak “Bu belge eğer doğruysa, bu, darbe teşebbüsü belgesidir. Eğer bu, bilgi ve onay dışındaysa, bu bir cunta çalışması belgesidir” dedi.

Genelkurmay Başkanlığı, Taraf gazetesinin yayınladığı belge konusunda bu gün de bir açıklama yayınladı. AK Parti Grup Başkanvekili ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ ise, yapılan açıklamanın “Şüpheleri gidermekten ziyade şüphe edenleri haklı çıkaran bir açıklama gibi” olduğunu söyledi.

Genelkurmay’ın resmî web sitesinde yayınlanan Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Henüz kesin bir kanaate varılamadı

“Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından bugün açıklandığı şekilde, soruşturmada şu ana kadar elde edilen delillerden Askeri Savcılık, iddia edilen belgenin Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlandığına ilişkin bir kanaate ulaşamamıştır. Kriminal inceleme sonucunda, belgenin sahte veya gerçek olduğuna ilişkin, Askeri Savcılık kesin bir kanaate varabilecektir. Önemli olan da, hazırlandığı iddia edilen belgenin sahte veya gerçek olduğunun, Askeri Yargı tarafından en kısa zamanda ortaya çıkartılmasıdır. Belgenin doğruluğu ispat edilirse, sorumluların yasalar çerçevesinde yargı makamları tarafından cezalandırılacağına ilişkin güvencemiz tamdır. Türk Silahlı Kuvvetleri bu konunun en yakın takipçisi olacaktır.”

Bekir Bozdağ’ın değerlendirmesi

TBMM’de muhabirlerin sorularını cevaplayan Bozdağ, 12 Haziran Cuma günü Taraf gazetesinde yayınlanan belgenin doğru olması hâlinde bunun; “Türk demokrasisi, Türkiye’nin ulaştığı hukuk devleti ve Türk siyaseti açısından çok vahim bir durum” anlamına geleceğini söyledi. Bu belgeden sonra bütün Türkiye’nin bir infiale kapıldığını ifade eden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

Okuyanın tüyleri diken diken oluyor

“Yani düşünebiliyor musunuz, masum insanların evinde silah, mühimmat bulundurulacak. Bu, askerî yargının alanına girmiyorsa oraya sokulacak. Yargılanacak, kovuşturulacak. Yani milletin iradesiyle iktidara gelmiş bir parti bölünecek, parçalanacak, etkisizleştirilecek. İktidardan indirmek için bir takım çalışmalar yapılacak. Okuduğu zaman kişinin tüyleri diken diken oluyor. Olmaz böyle bir şey, olamaz böyle bir şey diyor ve gerçekten pek çok insan, Türkiye’nin tamamı, bu belgenin gerçek olmaması için dua ediyordur. Böyle bir belge olamaz, olmamalıdır, olması mümkün değildir. Türkiye’de Genelkurmay böyle bir belgenin hazırlanmasına, böyle bir zeminin oluşmasına imkân ve fırsat vermez.

TSK’nın açıklaması tatmin edici değil

Ancak Cuma gününden sonra gelişen olaylara baktığımız zaman, bu konuda Genelkurmay Başkanlığı’nın çok net bir tavır alması beklenir. Doğrusu da bu. Denecek şey çok basit; “Böyle bir belge Genelkurmay’da yoktur.” Bunu araştırmaya da gerek yok. Çünkü bu belgenin altında imzası olduğu söylenen Kıdemli Kurmay Albayı çağırıp, ‘Böyle bir belge var mı yok mu? Genelkurmay’ın sağlıklı gelenekleri var: Kayıt düzeni, arşivi var. Bu belgenin bu kayıtta, bu düzende, arşivde kayıtta var mı yok mu? Çok basit bir şey. ‘Böyle bir belge yoktur, böyle bir belge gerçek dışıdır, sahtedir ve bu gerçek dışı belgeyi gerçekmiş gibi yayınlayıp TSK’yı yıpratan ilgili gazete hakkında şöyle bir şikâyette bulunmuştur ya da tazminat davası açılmıştır.’ Bunu demek icap ederdi, denmedi. Böyle bir açıklama Cuma, Cumartesi, Pazar günü gelmedi. Böyle bir şey olmadı. Veyahut da ‘Böyle bir belge vardır, doğrudur. Ancak bu belge emir komuta zinciri dışında olmuştur, komuta katının ilgi ve onayı yoktur, bir takım kişiler kendilerince vazife ihdas ederek böyle bir şey yapmışlardır. Onlarla ilgili görevden el çektirildi, gerekli soruşturma başlatıldı’ denilirdi.”

Genelkurmay’ın açıklaması şüpheleri haklı çıkarıyor

Bozdağ, askerî savcılığın konuyla ilgili açıklamasını okuduğunu belirterek, “Bu açıklama, ‘Böyle bir belge yoktur’ diye kesin hüküm veren bir açıklama değil. Bir kanaati, temenniyi ifade eden bir açıklamadır. Şüpheleri gidermekten ziyade şüphe edenleri haklı çıkaran bir açıklama gibi” dedi.

Genelkurmay tarafından yapılan ikinci açıklamayı da okuduğunu kaydeden Bozdağ, şöyle konuştu:

“Bu açıklamada da çok net bir şekilde şunun denmesi lâzım: ‘Böyle bir belge yoktur, bu belge sahtedir, gerçek dışıdır.’ Bunun için fazla araştırmaya hacet yok. Dursun Çiçek’i çağırıp, ‘Siz böyle bir belge hazırladınız mı, bu imza sizin mi, gazetede belgenin bir sureti yayınlanıyor ve orada kayıtlar vardır, bir takım şeyler vardır.’ Eğer Genelkurmay’da kayıt dışı iş ve işlemler varsa, o ayrı bir konu... Ama Genelkurmay’da kayıt dışı iş ve işlem olmadığını herkes biliyor. Onun için bu noktada şunun denmesi lâzım: ‘Böyle bir belge yoktur, gerçek dışıdır.’ Bu, bütün şüpheleri ortadan kaldıran bir açıklamadır. ‘Bu belge sahtedir. Sahte belgeyi gerçekmiş gibi yayınlayıp TSK’yı yıpratanlar hakkında gerekli yasal işlemler başlatılmıştır. Tazminat davasıdır, suçla ilgili savcılıklara şikâyette bulunma dahil.’

Sorumlular hakkında işlem yapılmalı

Bunun yapılması, yaptırılması lâzımdı. Bu yapılmamıştır. Burada tabii bu belge eğer doğruysa, bu darbe teşebbüsü belgesidir. Eğer bu, bilgi ve onay dışındaysa, bu bir cunta çalışması belgesidir. Bunun üzerine gitmek de şikâyet konusu değil. Resen bu konuların üzerine gitmek Cumhuriyet savcılarının görev ve yetki alanındadır. Konunun üzerine onlar da gitmeli ve böyle bir iş varsa, gereken kişiler hakkında yasal soruşturma ve kovuşturma yapılmalı, gereken süreç işletilmelidir. Ben yargı mensuplarının gereğini yapacağına inanıyorum.”