28 Mayıs 2009 Perşembe

Yozgat’ı kim yönetir?

Haber - Yorum / Sürur Öztürk

“Yozgat Haber” gazetesinden okuduğuma göre, AK Parti İl Kongresi’nde il başkanlığına aday olacağını ilân eden Cevriye Nemli, “AK Partiye yakışır biçimde doğruluk, dürüstlük içinde yönetecek, Yozgat’ı idare edecek bir aday olurum” demiş.

Dikkatinizi çekmek istediğim husus, Nemli’nin “Yozgat’ı idare edecek bir aday” şeklindeki ifadesi… Bu ifadeyi okuduğumda, Yozgat kamuoyunda, iktidar partisinin il başkanının, “Yozgat’ı idare eden kişi” olarak algılandığına dair kanaatim güçlenmiş oldu.

Eğer Sayın Nemli bu ifadeyi yanlışlıkla kullanmadıysa, durum çok vahim demektir. Çünkü, herhangi bir iktidar partisinin il başkanı, o şehri yöneten kişi değildir. Bir il başkanının “şehri idare etmek / yönetmek” diye tanımlanan bir görev ve yetkisi yoktur. Öyle olsaydı, AK Parti Yozgat İl Başkanı, bir “mülkî âmir” sayılır, adeta ikinci bir Vali hükmünde olurdu. Lütfen söyler misiniz, herhangi bir iktidar partisinin il başkanı, o ilin mülkî âmiri midir? Şehri il başkanı mı yönetir? Böyle bir görevi, böyle bir yetkisi var mıdır?

Bu soruyu Sayın Nemli’ye değil, farkında olmadan AK Parti İl Başkalığı’na adeta bir “mülkî âmirlik” statüsü atfedenlere soruyorum. “Yozgat’a kral seçilecek de haberimiz mi yok?” başlıklı yazımda da buna işaret etmeye çalışmıştım.

Protokol listesinde noterlerle yan yana

İl başkanı bir “mülkî âmir” değildir. Devletin kanunla belirlenmiş olan resmî protokol listesinde, partilerin il başkanlarının kaçıncı sırada yer aldıklarına lütfen bakınız. O listede, partilerin il başkanlarının, onuncu bölümde; yargı mensuplarıyla noterlerin arasında yer aldıkları görülüyor. Protokol listesine göre, Bozok Üniversitesi’nin bırakınız rektörünü, dekanlarını, yüksekokul ve enstitü müdürleri bile, il başkanlarından daha ön sıralarda yer alıyor…

Kısacası, herhangi bir iktidar partisinin il başkanlığı’na, taşıdığının çok çok üstünde bir önem atfetmek doğru değil.

Hepimiz biliyoruz ki, iktidar partilerinin il başkanları, partilerinin milletvekilleri ve bakanları ile zaman zaman da olsa görüşme ve onlara birtakım bilgiler verme, bazı konulardaki kanaatlerini aktarma imkânına sahiptirler. Bu sebeple, bazı şehirlerde valiler il başkanları ile “iyi geçinmeye” özen gösterirler.

Ancak, bir il başkanının bu derece etkili olabilmesi için, iktidar partisinin genel merkezi tarfından çok değer verilen, siyasî kabiliyeti yüksek, ülke meselelerine vâkıf, donanımlı ve tecrübeli birisi olması gerekir. Kaldı ki, o seviyede özellikler taşısa bile, bence bir il başkanının - fiilen - mülkî âmirler üzerinde tasarrufta bulunabilecek bir statüye kavuşturulması kesinlikle yanlıştır.

Bunları, il başkanlarını küçümsemek ya da toplumdaki itibarlarını zayıflatmak için yazmıyorum elbette. Hiç şüphesiz, il başkanlıkları saygın ve önemli bir sorumluluk makamıdır. Fakat, bir şehrin gazeteleri, iktidar partisinin il başkanına o şehrin yöneticisi muamelesi yaparsa, halk da öyle zanneder ve kamu düzeni diye bir şey kalmaz. Sayın Nemli de çıkar, il başkanı seçilmesi hâlinde Yozgat’ı iyi idare edeceğini söyler…

Bu Cevriye, o Cevriye mi?

Not: AK Parti Yozgat İl Başkanlığı’na aday adaylığını ilân eden Cevriye Nemli Hanım, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı kaynaklarıyla kendisine ev yaptırılan Cevriye Nemli ile aynı kişi değil mi? Gazeteci arkadaşlar biraz daha ayrıntı verseler daha iyi olmaz mı?