24 Mart 2009 Salı

Mahallî seçimlerde vekiller de sınavda

29 Mart’ta yapılacak olan Mahallî İdareler Seçimleri’nde sadece belediye başkanlığına, il genel meclisi üyeliğine ya da muhtarlığa aday olanlar değil; yeniden seçilebilmek için seçim sonuçları kendilerinin bir “siyaset karnesi”ne dönüşecek olan milletvekilleri de büyük bir sınav veriyor. Adaylar kazanırsa, vekiller de kazanmış olacaklar; adaylar kaybederse, vekiller de istikbal derdine düşecekler…


Önümüzdeki Pazar günü yapılacak olan Mahallî İdareler Seçimleri öncesi, 29 Mart’a yaklaştıkça, merak ve heyecan zirveye tırmanıyor.

Yozgat’ta seçim yarışının Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) arasında geçeceğine dair genel bir kanaat oluşmuş durumda.

AK Parti, hedeflediği oy yüzdesini yükselterek, bu seçimde rakipleriyle değil kendisiyle yarıştığı imajı veriyor. AK Parti Yozgat teşkilatı, il bazındaki hedeflerinin % 70 olduğunu söylüyor. Genel Başkan Yardımcısı ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, bu orana 1 puan daha ekleyerek, % 71 rakamını telâffuz ediyor.

AK Parti’ye meydan dopingi

AK Parti Yozgat teşkilatı, 24 Şubat’ta Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingte Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’a gösterilen büyük ilgiden oldukça moral buldu. Kar yağışı sebebiyle Başbakan Erdoğan’ı taşıyan helikopterin Yozgat’a iniş yapamayışından kaynaklanan gecikme de ilâve edildiğinde, miting saatinden önce meydana toplanan binlerce Yozgatlının yaklaşık 3 saat soğukta ve tipi altında Erdoğan’ı beklemiş olmaları, AK Parti Yozgat Yönetimi tarafından adeta seçim zaferinin göstergesi olarak yorumlandı. Yozgat medyası da, “meydan yarışı”nı AK Parti’nin kazandığı görüşünde.

Erdoğan: Gevşek tutmayın, hafife almayın

Ancak, Genel Başkan Erdoğan, mitingde tedbiri elden bırakmadı. Meydanı dolduran kalabalıktan, mitingten sonra çevrelerindeki insanlara AK Parti’yi tatlı dille, güzellikle anlatmalarını isteyen Erdoğan, şunları söyledi:

“Diyeceğiz ki, ‘Bak, 29 Mart önemli’. Gevşek tutmayın, hafife almayın haa… Bu işi sıkı tutacağız. Niçin? Çünkü, gerek MHP, gerekse CHP, bunlar ‘29 Mart’ta acaba bayram edebilir miyiz’ diye düşünüyorlar. Ben inanıyorum ki, onlara siz sandıkta farklı bir ders vereceksiniz.”

Hızlı tren avantajı

AK Parti Yozgat teşkilatı, “Yozgat’ın 50 yıllık beklentisi” olduğu ifade edilen hızlı tren hattının temelini seçimlerden önce atmış olmanın da gururunu yaşıyor.

MHP: Yeniden başarabiliriz

MHP ise, aday belirleme sürecinde kendini gösteren, aday ilân edildikten sonra da bir süre devam eden hareketsizliği, cansızlığı ve heyecansızlığı üzerinden atmış gözüküyor.

Yozgat Belediye Başkan Adayı Mehmet Ali Çakır’ın, Yozgat’ta MHP’ye seçim kazandıracak kadar güçlü bir aday olmadığı şeklindeki memnuniyetsiz ifadeler, artık pek duyulmuyor. Çakır, başlangıçtaki ataleti üzerinden atıp, seçmenlerle temaslarını da sıklaştırdı. Her daim asabı bozukmuş gibi sesini gırtlağından çıkararak sert sert konuşan, çatık kaşlı, sert bakışlı klasik “ülkücü tipi” maskesini takmaya ihtiyaç duymadan, güleryüzlü bir imaj çiziyor. Güleryüzlü olunarak da ülkücü olunabileceğini gösteren Çakır, bu imajıyla da puan topluyor. Çakır’ın, Yozgat’a dair projelerini yeterli oranda kamuoyuna aktaramayışı ise, propaganda dönemindeki eksikliği olarak göze çarpıyor.

MHP adayı Mehmet Ali Çakır’ın, AK Parti adayı Yusuf Başer’i bir buket çiçekle birlikte seçim bürosunda ziyaret etmesi Çakır’a centilmenlik puanı kazandırırken, her iki adayın da objektiflere gülerek fotoğraf vermesi de, seçim heyecanından dolayı yükselen gerilimin düşmesine katkı sağladı.

“Ah Bahçeli, ah!..”

Yozgat’ta MHP’nin en büyük dezavantajlarından birisi ise, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin, Yozgat seçmeninin zihnindeki “lider” imajını yeterince dolduramayışı. “Yozgat halkı Bahçeli’ye alışamadı, ısınamadı” sözü, inkâr edilirken bile sessizce tasdik edilen bir genel kanaate dönüşmüş durumda.

“Millet bizi parlamento dışına bıraktı”

Bahçeli’nin 4 Mart’ta Yozgat’ta düzenlediği mitingde, koalisyon ortağı olduğu dönemi özetlerken söylediği şu sözler, adeta başarısızlığın miting meydanında yüksek sesle itirafı şeklinde algılanmış ve memnuniyetsizliğe sebep olmuştu:

“Milletimiz, o seçimleri erkene aldığımız dönemde, koalisyon hükümetinin ekonomik kriz döneminde önemli rahatsızlıklar hissetmesi sebebiyle, gerekli oy desteğini vermeyerek, bizi parlamento dışına bırakmıştır.”

Bahçeli’nin bu sözleri, AK Parti Hükümeti’nin ekonomik kriz gerekçesiyle eleştirilmesini de zorlaştırmış, tutarsız hâle düşürmüştü…

“Milliyetçi” Erdoğan…

Pek çok Yozgatlı, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın genel duruşunu ve tavırlarını, gür sesli hitabetini, zihnindeki “ülkücü” modeline daha yakın buluyor. Erdoğan’ın 2002 seçimlerinden bu yana sık sık işlediği “gerçek milliyetçilik-gerçek vatanseverlik” tarifleri de, “milliyetçi” eğilimler taşıyan Yozgatlı seçmenler üzerinde etkili oluyor.

Hoyda bre!..

MHP Yozgat teşkilatı, seçmen kitlesini, belediye başkanlığını yeniden alabileceklerine inandırmaya çalışarak, eski heyecanı diriltmeye çalışıyor. Yozgat ülkücüleri, buna önemli ölçüde inanmaya başlamış gözüküyor. Bu inancın, çalışmaları hızlandırdığı ve umutları artırdığı görülüyor. Pek çok MHP’li, “Yozgat’ta seçimleri bu sefer kesin kazanacağız” diyor.

Yükseliş iddiası, kararsızları etkileme taktiği

AK Partililer ise, MHP’nin Saat Kulesi civarında “iyi” çalıştığını kabul etmekle birlikte, “Yozgat, Saat Kulesi civarından ibaret değil” demeyi de ihmal etmiyor. “Yozgat’ta MHP’nin yükselişte olduğu” iddiasını ise, “MHP, her seçim öncesi bu tür balonlar uçurur” diyerek değerlendiriyor; bu iddianın, kararsızları etkilemeye dönük bir strateji olduğunu ileri sürüyor.

Başer, çıraklıktan ustalığa geçmeye hazırlanıyor

Belediye Başkanı Yusuf Başer, temayül yoklamasından başarıyla çıkmış, partisinin Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan tarafından yeniden aday gösterilerek taltif edilmiş bir aday olarak, seçime morali yüksek olarak giriyor.

5 yıllık belediye başkanlığı dönemini bir “çıraklık” dönemi olarak nitelendiren Başer, asıl başarıyı, “ustalık” dönemi olarak nitelendirdiği 29 Mart sonrasındaki yeni dönemde sergileyeceğini düşünüyor. Bunun için de, Yozgat halkından bir 5 yıl daha istiyor.

Milletvekilleri de sınavda:
“Ne olur seçimi kazan, yoksa ben kaybedeceğim!”


29 Mart’ta yapılacak olan Mahallî İdareler Seçimleri’nde sadece belediye başkanlığına, il genel meclisi üyeliğine ya da muhtarlığa aday olanlar değil; seçimlerden sonra partilerinin genel başkanlarına hesap vermek durumunda olan milletvekilleri de büyük bir sınav veriyor.

Zira, 29 Mart Mahallî İdareler Seçimleri sonucunda ortaya çıkacak sonuç, sadece AK Parti ve MHP’nin Yozgat il ve ilçe teşkilatlarının değil, aynı zamanda Yozgat milletvekillerinin de “siyasî karne”si olarak değerlendirilecek. Genel merkez açısından seçim sonuçları, aynı zamanda milletvekillerinin performanslarını da ölçmeye yarayacak bir belge özelliği taşıyacak.

“Vatana millete hizmet etme aşkı” bir yana, milletvekilleri de ister istemez, elde edilecek bir seçim başarısını, önümüzdeki genel seçimlerde yeniden aday gösterilip, yeniden seçilebileceklerine dair bir gösterge olarak kabul edecekler. Alınacak oy oranının, hedeflenenin altında kalması ise, milletvekillerinin de umutlarının kararması ve istikbal derdine düşmeleri anlamına gelecek.

Kısacası, beleiye başkan adayları seçimi kazanır, İl Genel Meclisi üyeliklerinde çoğunluk elde edilirse, Yozgat milletvekilleri de kazanmış olacaklar. Bunun tersi olduğunda ise, vekiller de kaybetmiş sayılacaklar.

29 Mart öncesi, muhtar adayından milletvekiline kadar herkes merak ve heyecan içinde… Dananın kuyruğu Pazar akşamı kopacak…

Hiç yorum yok: