arkeolojik kazı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
arkeolojik kazı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Ekim 2010 Çarşamba

Kerkenes’te “festival” gören oldu mu?

Yorum – Sürur Öztürk

Arkeolojik kazıların Proje Başkanı Geoffrey Summers, Yardımcı Başkan ve Mimarı Françoise Summers, kazıların masrafını karşılayan ABD, duvara tırmanıp bayrak açan da bizim vali… Keşke, memleketimin saygıdeğer mülkî âmirleri, kıymetli bürokratları, Yozgat’ın tarihî dokusuna samimiyetle sahip çıksalar da, duvara tırmandıklarında ben de alkışlasam… “Yürü bre şahin bakışlım, kim tutar seni!” diye bağırsam…

12 Temmuz 2009 Pazar

Kerkenes kazılarında önemli kalıntılar bulundu

Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Şahmuratlı Köyü’ndeki arkeolojik kazılarda bulunan insan iskeleti, ok ucu ve bazı mimarî kalıntıların, arkeolojik bakımdan çok önemli olduğu belirtiliyor. 9 Haziran’da başlayan kazıların bu yılki bölümü 17 Temmuz’da sona erecek.

Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Şahmuratlı Köyü’ndeki, tarihte “kayıp şehir” olarak bilinen Pteria’nın izlerinin bulunduğu Kerkenes Dağı’nda kazı çalışmaları devam ediyor.

İngiliz Arkeolog Geoffrey Summers başkanlığındaki 7 arkeolog ve 11 işçiden oluşan ekip, Mayıs ayının ilk haftasında başladığı jeofizik yüzey araştırma çalışmalarını tamamlayıp, 9 Haziran’dan itibaren Kapadokya kapısı bölgesinde kazılara başladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Temsilcisi Arkeolog Şaban Kök, muhabirlere yaptığı açıklamada, yapılan kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan su arklarına paralel olarak, yüzüstü yere yatmış bir insan iskeleti bulduklarını bildirdi. Kök, şunları söyledi:

“Kapadokya Giriş Kapısı’nın yakınlarında bulunan su kanalının hemen yanında; başı güney yönüne, ayakları kuzey yönünü doğru dönük, yüzüstü yatmış bir şekilde duran bir insan iskeleti bulduk. Bulunduğu yerden özenle kaldırdığımız bu iskelet, daha sonra konunun uzmanı olan antropologlara inceletilecek, konuyla ilgili daha detaylı bilgiler ortaya çıkarılacaktır.”

Şaban Kök, kazılarda birçok ufak tefek çanak, çömlek bulunduğunu, ancak bunların içerisinde ortaya çıkarılan sokağın tabanında bulunan “ok ucu”nun dikkat çektiğini kaydetti.

Kazı ekibinde yer alan ODTÜ Arkeoloji Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi Yasemin Özarslan da, bu yıl yapılan kazı çalışmalarının genel olarak gelecek yıl yapılacak olan restorasyon çalışmalarına hazırlık ve temizlik çalışmaları niteliğinde olduğunu belirtti. Arkeolog Özarslan, “Bu yıl yapılan kazılarda mimarî anlamda çevredeki kulelerle ilgili çeşitli kalıntılara rastladık. Kulelerin hemen yanlarında idole giden basamaklarda sunaklara rastladık ki, bu çok önemli bir olaydır” dedi.

Açma çalışmasına devam ederek, tabana indiklerini kaydeden Özarslan, şehrin ana caddesine bağlanan, kenarlarında su arklarının bulunduğu bir sokak kalıntısına ulaştıklarını, daha önceki kazılarda karşılaşılan kuvvetli yanık izlerine buralarda da net olarak rastlandığını aktardı.

Bu yılki kazı çalışmalarının 17 Temmuz’da tamamlanacağı bildirildi.

14 Eylül 2008 Pazar

Sorgun'a ve Büyüktaşlık Köyü'ne talih kuşu konuyor

Hititlerin en büyük antik kentlerinden Zippalanda’nın izini bulmak üzere Türkiye’ye gelen İtalyan ekip, Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Büyüktaşlık köyünde 3 yıl sürecek yüzey araştırmasına başladı.

İtalya´daki Firenze Üniversitesi’nden Arkeolog Prof. Dr. Stefania Mazzoni başkanlığındaki 21 kişiden oluşan ekibe gözlemcilik yapan Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcisi, Aydın Müze Müdürlüğünden Arkeolog Ertan Yılmaz, yaptığı açıklamada, antik ismiyle Zippalanda olarak bilinen şehrin bulunmasına yönelik çalışmalara başlandığını söyledi.

1954 yılında bir İngiliz araştırmacının bölgede yaptığı yüzey araştırmasında bir antik kentin varlığını belirlediğini belirten Yılmaz, daha sonra yazılan metinlerde bölgede bulunan antik kentin Zippalanda olduğunun ileri sürüldüğünü ifade etti.

Kerkenes harabeleriyle ilgili çalışmalar yapan ekibin, bölgede yaptığı yüzey araştırmalarında buranın Zippalanda olabileceği konusunda sağlam verilere ulaştığını kaydeden Yılmaz, “Bunun üzerine İtalya’dan gelen arkeologlar ve yan bilim dallarından kurulan araştırma ekibi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan izin alarak yüzey araştırması, jeomorfolojik ve GPS belirleme yöntemiyle araştırmaya çalışmalarını başlattı” dedi. Yılmaz, arkeolojik bölgenin Hitit kenti Zippalanda olup olmadığının ortaya çıkarılmasının Türk arkeolojisindeki bir boşluğu, bir soru işaretini gidereceğini ifade etti.

Araştırma 3 yıl sürecek

Arkeolog Prof. Dr. Stefania Mazzoni ise, bölgede daha önce yapılan yüzey araştırmalarında elde edilen bazı bulgulardan yola çıkarak, bölgenin tarihini ve Hititler için önemini belirlemeye yönelik çalışma başlattıklarını söyledi.

Mazzoni, Hititlerin Orta Anadolu’da Boğazköy’den sonra ikinci büyük şehri olan Zippalanda’nın bölgede olduğunun düşünüldüğünü, 3 yıl sürecek yüzey araştırmasında verilerin incelenerek, ortaya atılan iddiaların doğruluğunun bilimsel olarak belgeleneceğini bildirdi.

Stefania Mazzoni, “Burada yaptığımız yüzey araştırmalarında şu ana kadar elde ettiğimiz veriler, bölgede antik bir şehrin bulunduğunu göstermektedir. Bölgenin yapısını, taşlarını, toprağını inceliyoruz, ölçümler yapıyoruz. Buradaki bulguları daha sonra laboratuvar ortamında inceleyeceğiz” diye konuştu.

Mazzoni, burada yapılacak yüzey araştırmasında elde edilecek bulgulara göre kazı çalışmasına başlanacağını bildirdi.