6 Aralık 2014 Cumartesi

Uyanık yandaşlar...

Sürur Öztürk

Ne komik bir tiyatro! Hatta traji-komik!..

Özellikle Gezi Parkı olaylarından bu yana, Hükümet karşıtı medya, Hükümete destek veren basın kuruluşlarını "yandaş medya" diye nitelendiriyor. Bunu da, "yandaş medya" tabirine olumsuz anlamlar yükleyerek yapıyor.

"Yandaş medya" tabirini bir suçlama ifadesi olarak kullanan gazetelerden birisi "Taraf" gazetesi. 

Türk Dil Kurumu'na göre, gazeteye isim olarak seçilen anlamıyla "taraf" kelimesi şu anlama geliyor:

"İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri."

Yine Türk Dil Kurumu'na göre "Yandaş" kelimesinin anlamı da şu:

"Birinden yana olan veya bir düşünceye, bir isteğe katılan, onu destekleyen kimse, yanlı, taraflı, taraftar."

Yani, "taraf" ve "yandaş", aynı anlama geliyor.

Peki, bazı medya kuruluşlarının muhalefetin taraftarı olma hakkı var da, diğer medya kuruluşlarının hükümet taraftarı olma hakkı yok mu?

Muhalefetin yandaşı / taraftarı olmak bir üstünlük, Hükümetin yandaşı / taraftarı olmak bir kusur mu sayılacak? 

Erdoğan'a destek verenler olumsuz bir anlam yüklemesiyle "yandaş" oluyor da, Gülen'e destek verenler niye "yandaş" sayılmıyorlar? Nihayetinde herkes istediği siyasî görüşe, istediği siyasî partiye ve istediği siyasî lidere destek verme hakkına sahip değil mi?

Star, Yeni Şafak, Sabah, Milat, Takvim gibi gazeteler Hükümete destek veriyor diye "yandaş" oluyorlar da, Zaman, Bugün, Taraf, Millet, Sözcü gibi gazeteler Gülen'e destek verince neden "yandaş" sayılmıyorlar? 

STV, S Haber, Mehtap, Bugün TV, Kanaltürk gibi televizyon kanalları Gülen'e destek vermekle "yandaş" sayılmayacaklar ama A Haber, Kanal A, Ülke TV, TV Net, Beyaz TV gibi kanallar, Hükümete destek vermekle "yandaş" oluverecekler, öyle mi?

Sanki medyanın meşru sayılabilmesi için mutlaka AK Parti ve Hükümet karşıtı olması gerekiyormuş gibi... Kim koydu bu kuralı?.. 

"Yandaş"mış... Zannedersiniz ki kendilerinin "yandaş / taraftar" oldukları hiçbir cephe yok... 

ABD'nin Neo-Con'larını veya ABD ile AB'nin küreselleşmeci sermayedarlarını ve onların işbirlikçi uzantılarını destekleyenler, İsrail'in politikalarını destekleyenler "yandaş" olmuyorlar ama Türkiye'den yana bir duruş sergileyip Erdoğan'a, Davutoğlu'na destek verenler bir anda "yandaş" diye nitelendirilip adeta suçlu ilân ediliveriyorlar...

Biz, kimlerin, hangi cephenin, hangi ittifakın destekçisi olacağımızı size mi soracağız? Hangi taraftarlığın meşru, hangi taraftarlığın gayrimeşru sayılacağına siz mi karar vereceksiniz?!.

Türkiye'den yana olmak; Hükümete, Erdoğan'a, Davutoğlu'na, Fidan'a destek vermek, onların istikametinin taraftarı olmak "yandaşlık" ise,  evet kardeşim, biz yandaşız!..

Sizin The Financial Times'dan, The Times'dan, The New York Times'dan, The Wall Street Journal'dan, The Economist'den, The Guardian'dan beslenmeniz karşısında bizim Star, Yeni Şafak, Sabah, Milat, Takvim okumamız "yandaşlık" sayılıyorsa, evet kardeşim, biz yandaşız!...

Hangi gazeteleri okuyup hangi televizyon kanallarını seyredeceğimizi size mi soracağız? 

Gezi yandaşı, Gülen yandaşı, Küresel Sermaye yandaşı olmak meşru ve serbest; Erdoğan, Davutoğlu, Fidan yandaşı olmak gayrimeşru ve yasak mı? Kim koydu bu kuralı? Üstelik % 50 halk desteğiyle 12 yıldır iktidarda olan bir Hükümetin döneminde...

Siz ne uyanık şeylersiniz öyle!...

Hiç yorum yok: