(Cem Küçük / 12 Aralık 2013 Yeni Şafak gazetesi)
Yeni Şafak Yazarı Cem Küçük |
Erdoğan'ı indirme planları yapan Emniyet-Yargı cuntasını
önemli istihbarat örgütleri biliyor. Belli başlı dünya devletlerinin üst düzey
istihbaratçıları ve diplomatları her şeyin farkında. Fakat kendi çıkarları
gereği meşru demokratik hükümetin yanında yer almıyorlar. Bu cuntanın varlığını
Erdoğan'a ve Türkiye'ye karşı koz olarak kullanıyorlar. İkili görüşmelerde
masaya o cuntadan aldıkları kimi istihbari gizli belgeleri koyuyorlar. Kendi
içimizden yaşadığımız bir ihanet sözkonusu. Kendi devletinin mahremlerini
grupsal çıkarları için başka istihbarat örgütlerine sızdıran bir çete bu. Ana
omurgası 30 kişiden oluşan Emniyet-Yargı cuntası dolaylı uzantılarıyla birlikte
çok daha büyük etki alanına sahip.
Emniyet-yargı cuntasının en iştahlı şekilde manipüle ettiği
gazete Taraf. Bu gazetenin manşetlerini doğrudan polis şeflerinin attığını
bilmeyen bir diplomat yok Ankara'da. Sözcü'nün manşetlerini doğrudan bu ekip
atmıyor ama Sözcü'de kendilerine zarar verecek tek satır çıkmasını
engelliyorlar.
Bu noktada en ilginç aktör Radikal'in başındaki Eyüp Can.
Eyüp Can'la ilgili önce Stratfor belgesini beraber okuyalım. Reva Bhalla ile
görüşen kişinin ismi geçmiyor. Ama ben kesin bir istihbaratla söylüyorum ki, o
kişi Eyüp Can'dır. Aksini kimse söyleyemez.
Bhalla'nın notları şöyle: 'Washington'da buluşuyorlar. 10
yıl boyunca muhafazakar bir Gülenci olan yazar ancak birkaç yıl önce değişim
yaşamış. Gülen'den kurtulmak istiyor ama kurtulamıyor. Buluşmanın ilk anlarında
bir hayli paranoyak davranıyor. Gülen modelinin açık bir şekilde çok başarılı
olduğunun altını çiziyor. Fethullah Gülen'in şeker hastası olması nedeniyle
hareket içinde eskisi kadar aktif olmadığını, cemaatin çoğu ABD'de yaşayan 12
kişilik bir akil adamlar grubu oluşturduğunu da anlatıyor. Gülen okullarının veri
tabanını hazırlamaya çalıştığını, ancak çabalarının boşa gittiğini belirtiyor.
Cemaat bünyesinde hiyerarşi çok katı. Hücre örgütlenmesi şeklinde çalışıyorlar.
'Ben beş kişiden sorumluyum. Bir başkası da, benim seviyemde beş kişiden
sorumlu' diyor Eyüp Can. Üst düzey Gülenciler de hepsinin 'vesayeti
altındakilerin' maddi durumu ve sağlığıyla ilgili bilgi alıyor. Onlara kafa
tutabilecek buna benzer bir teşkilat yok. Polisin içinde çok güçlüler. Yargı
sisteminde de daha fazla Gülenci yargıç olması için çalışıyorlar.'?
Aslında bu belge bile Eyüp Can'ın işlevini kanıtlıyor.
Belki gönüllü değil ama zorunlu bir emir subaylığı Eyüp Can'ınki. Zaten o
yüzden Radikal'in başında. Hiyerarşi çok katı ve ağabeyler isterse bir günde
Can'ı bitirir. Sözde solcu gözüken Radikal öyle kritik zamanlarda öyle
manşetler atıyor ki, cuntadan alkış alıyor Eyüp Can. Öte yandan Can, Başbakan'a
eskiden yakın olmuş birini de dönüştürmeyi başardı. Bunu artık hangi
yöntemlerle yaptı bilmem ama başardı. Bu zor dönemde hakikatleri yazamayan biri
haline getirdi o kişiyi. Sözde Erdoğan'ı savunan o yazar epey iyi bilir bu
cunta gerçeğini ama herhalde korkudan susuyor.
Buna benzer şekilde gönüllü değil zorunlu kontrol altına
alınanlardan biri de Ahmet Hakan. Ahmet Hakan için iddianame bile hazırdı.
Emniyet ve Yargı cuntasının elinde Ahmet Hakan'la ilgili olmasını istedikleri
hemen her şey vardı. Sonra tutuklanmadı. Bu şekilde boynuna yular takıldı.
Kendisini tutuklamak isteyen o yapının aleyhine tek satır yazmıyor Ahmet Hakan.
Ve tabii değişmez ismimiz Nazlı Ilıcak. Daha önce Nazlı
Hanım'ın Emniyet-Yargı cuntasının başlarından biri tarafından nasıl yasadışı
şekilde kullanıldığını, ona kitaplar yazdırıldığını deşifre etmiştim. Sonra her
hafta bir araya geldiği o polis şefiyle görüşmeyi çok azalttı Ilıcak. Ama
Emniyet-Yargı cuntasının kara propaganda santrali Kuzguncuk, Ilıcak'la
görüşmeye devam etti. Polis şefleri Kuzguncuk'a talimatları veriyor.
Kuzguncuk'tan iki görevli de Ilıcak'a kibarca (!) rica da bulunuyor. Yine aynı
hukuk dışı ilişki sözkonusu. Zaten Kuzguncuk'un hoşgörü, diyalog, insan hakları
kamuflajları altında nasıl bir cuntacı kara propaganda merkezi haline geldiği
yakında ortaya çıkacak. Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun Kuzguncuk raporu en
nihayet açıklanacak ve herkesi şaşırtacak...
Nazlı Hanım Kuzguncuk merkezli kara propagandaları
Sabah'ta yazamadığı için CNN Türk'teki Dört Bir Taraf programında söylüyor.
Nazlı Ilıcak resmen kandırılıyor. Kendisi Tayyip Beye olan öfkesini bu şekilde
gideriyor ama tam da Emniyet-Yargı cuntasının isteklerini yerine getirdiğinin
farkında değil. Ne yazık ki Emniyet-Yargı cuntası Nazlı Hanım'ın da itibarını
sıfırın altına indirdi.
Buradan ilan ediyorum: Kirli, pis bir oyun oynuyorsunuz.
Emniyet ve yargıda yer etmiş bir cunta medyayı da kullanarak seçilmiş, meşru
hükümeti devirmek istiyor. Bu yapılan dünyanın her demokratik ülkesinde suçtur.
Devletin bütün kurumları her şeyin farkında. Devlet kendisine yönelik cunta
faaliyetlerini artık anında öğreniyor. Eski Türkiye değil burası. Bu sevdadan
vazgeçin. Bu cuntayı içinizden söküp atın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder