22 Ağustos 2013 Perşembe

Kaynak: Küresel sermaye, ekonomik operasyonlarla AK Parti’yi etkisiz hâle getirmeyi deneyecek

Prof. Dr. Mahir Kaynak
Eski MİT Daire Başkanı Prof. Dr. Mahir Kaynak, Türkiye’nin ABD-Rusya ittifakına dahil olmasını engellemek isteyen küresel sermayenin, önümüzdeki dönemde birtakım ekonomik zorluklar çıkararak, ABD-Rusya ittifakından yana olan Başbakan Erdoğan’ı ve onun yönetimindeki AK Parti’yi etkisiz hâle getirmeye çalışacağını iddia etti. Bu mücadelenin küresel sermayenin mağlubiyetiyle sonuçlanacağı öngörüsünde bulunan Kaynak, “Ancak bugüne kadar siyasette gördüklerimizi unutup yeni bir yapıya hazır olmalıyız” tavsiyesinde bulundu.

Türkiye’nin Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetimiyle anlaşarak petrol konusunda kısmi bir çözüm ürettiğine işaret eden Kaynak, “Bu çözüme karşı çıkanlar, dünya üzerinde ekonomik operasyonlar yaparak siyasal egemenlik kurma çalışmaları yapan güçleri de hesaba katmak zorundadır ve uygulanacak farklı politikaları da söylemelidirler. Yani muhtemel sorunların tümü için bir formül önermelidirler” dedi.

Mahir Kaynak, daha önce de wikileaks belgelerinin yayınlanmasının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasetten tasfiyesini engellemek amacıyla düzenlenmiş ‘sızdırma’ görünümlü bir operasyon olduğunu iddia etmişti.

‘Sızdırma’ görünümlü operasyon

Eski MİT Daire Başkanı Prof. Dr. Mahir Kaynak, eski Amerikan istihbarat görevlisi Edward Snowden’in ‘milyonlarca Amerikan vatandaşının iletişim bilgilerinin toplu bir şekilde izlendiğini’ basına sızdırması konusunda yaygın kanaatten farklı bir görüşü olduğunu yazdı.

Dünya genelinde maddî üretimi kontrol eden kesimlerle sermayeye hakim olan kesimlerin çatışmakta olduğunu belirten Kaynak, söz konusu bilgilerin basına sızdırılmasının, sermaye kesimine ‘son kuruşunuza kadar biliyoruz’ mesajı vermek için ABD yönetimi tarafından kurgulandığını ileri sürdü.

Çatışan taraflardan birisi olan sermayeyi kontrol eden kesimin, Türkiye’nin ABD-Rusya ittifakına dahil olmasını engellemeye çalıştığını belirten Kaynak, Başbakan Erdoğan’ı ve onun yönetimindeki AK Parti’yi etkisizleştirmek istediklerini kaydetti.

Ekonomik zorluklar çıkaracaklar

Kaynak, “Önümüzdeki dönemde ülkemize de bir takım ekonomik zorluklar getirmeleri ve iktidarı suçlayıp bir koalisyon kurmaya çalışmaları beklenir. Asıl amaç ABD-Rusya ittifakına Türkiye’nin girmesini engellemek ve Türkiye’nin Avrupa’nın yönettiği bir birliğe girmesini sağlamaktır” dedi.

Mahir Kaynak’ın, “Değerlendirme” başlıklı yazısı şöyle:

Değerlendirme

ABD’nin NSA uzmanı Snowden’in açığa çıkardığı bilgiler ve sonra bu zatın dünya üzerinde sığınacak yer araması ve Rusya’nın da sığınma hakkı vermesinin birçok analizi yapılıyor ve bunun bir ihanet olduğu, bu nedenle Rusya’da yaşamasına izin verildiği söyleniyor. Rusya’nın yapılan bu eylemi bir sızdırma olarak algıladığı ve yapanı ödüllendirdiği anlamına geliyor. Genel olarak elektronik araçlarla nasıl konuşulduğu ve buna nasıl ulaşılacağı bilinmiyor. Ama bu bilgilerin devletler düzeyinde açık olduğu söylenebilir.

Bütün olay anlatıldığı gibi ise ABD bir ihanetle karşı karşıyadır ve bu Rusya tarafından desteklenmektedir. Ona oturma izni vermesi bunun delilidir. Öyleyse Obama’nın ABD, Rusya ve Türkiye’nin kurmak istediği birliktelik yanlıştır ve ABD, Rusya ile yakın temasını durdurmalıdır. Aksi halde bunun bedelini ABD değil
Obama öder.

***
Benim değerlendirmem çok farklı. Çatışan taraflar maddi üretimi kontrol eden kişilerle sermayeye hakim olan kesimdir. Sermayeyi kontrol edenler dünya üzerinde en güçlü olan kesimdir. Ortaya çıkarılan veriler sermaye kesimine son kuruşunuza kadar biliyoruz mesajı vermek içindir.

Sermaye kesimi birçok yerde problem çıkarmıştır. Problemi çözmek için onların söylediklerini yapmak şarttır. Avrupa karşılaştığı ekonomik bunalımı aşmak için sermaye bulmalıdır, bunu kontrol eden güç tek merkez tarafından yönetilmektedir.

Türkiye de aynı gücün kolay operasyon yapabileceği bir ülkedir. Cari açığımız bunlar tarafından kapatılmaktadır, eğer bunu yapmazlarsa ciddi bir bunalımla karşı karşıya kalırız. Bizim en önemli ithalatımız petroldür. Bu konuda sıkıntıya düşmemek için ya paranız sizi destekleyen finans örgütleri tarafından karşılanmalı ya da petrol üreten bir ülkeyle dost olmalısınız. Mesela Kürt sorununda çözüm yoluna girmiş olmamız, Kuzey Irak’taki Kürtlerin de soydaşımız olduğunu kabul eder tarzdaki politikalarımız olumlu sonuçlar verdi. Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetimiyle anlaştık ve petrol konusunda kısmi bir çözüm ürettik. Bu çözüme karşı çıkanlar dünya üzerinde ekonomik operasyonlar yaparak siyasal egemenlik kurma çalışmaları yapan güçleri de hesaba katmak zorundadır ve uygulanacak farklı politikaları da söylemelidirler. Yani muhtemel sorunların tümü için bir formül önermelidirler.

Önümüzdeki dönemde bölgedeki mücadelenin, ülkemize gelmesinin belirtileri ile karşı karşıyayız. ABD, Rusya ve Türkiye’nin ittifakı, engellenmek isteniyor. Bu konuda Erdoğan ve onun yönetimindeki AK Parti dışındaki siyasi partileri etkileyebiliyorlar. Bu nedenle AK Parti’yi etkisizleştirmek istiyorlar.

Önümüzdeki dönemde ülkemize de bir takım ekonomik zorluklar getirmeleri ve iktidarı suçlayıp bir koalisyon kurmaya çalışmaları beklenir.

Asıl amaç ABD-Rusya ittifakına Türkiye’nin girmesini engellemek ve Türkiye’nin Avrupa’nın yönettiği bir birliğe girmesini sağlamaktır. Bu arada yapılan bu eylemin ABD ile Rusya’yı uzaklaştırdığını görmek gerekir. Biz bulunacağımız yeri dikkatle seçmeliyiz. Para ile siyaset yarıştığı zaman siyasetin üstün gelmesini isteriz ama paraya daha çok önem veren kitleler vardır. Ve ne yazık ki bu kişiler siyasete para kazanmak amacı ile dahil olmuşlardır.

Bu mücadelenin global sermayenin mağlubiyeti ve devletlerin başarısı ile sona ereceğini sanıyorum. Ancak bugüne kadar siyasette gördüklerimizi unutup yeni bir yapıya hazır olmalıyız.

Hiç yorum yok: