Süleyman Yaşar |
Sabah gazetesi ekonomi yazarı Süleyman Yaşar, faiz lobisinin elemanlarının, ‘faiz lobisi yoktur’ diyerek dolandırıcılıklarının üstünü örtmeye çalıştıklarını ancak bunların teker teker ortaya çıkartıldığını ifade etti.
Yaşar, yeni açığa çıkan ve 13 yatırım bankası tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen yeni bir soygun hakkında bilgiler verdi. Yaşar, “Bu da nesi? Hani faiz lobisi yoktu?” başlıklı yazısında şunları kaydetti:
Yaşar, yeni açığa çıkan ve 13 yatırım bankası tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen yeni bir soygun hakkında bilgiler verdi. Yaşar, “Bu da nesi? Hani faiz lobisi yoktu?” başlıklı yazısında şunları kaydetti:
Bu da nesi? Hani faiz lobisi yoktu
Türkiye'de faiz lobisinin elemanları “faiz lobisi yoktur” diyerek fakir halkı soyan küresel mega zenginlere destek olmaya devam ediyor. Lobi elemanlarının amacı haksız kazançlara destek verip komisyon almak oluyor. Ama lobinin elemanları “faiz lobisi yoktur” diye dursun, lobinin üstünü örtmeye çalıştığı dolandırıcılıklar teker teker ortaya çıkartılıyor.
Hatırlayacaksınız, önce Londra bankalar arası faiz oranlarını (Libor) kendi aralarında anlaşıp belirleyerek, fakirlerin cebinden 176 milyar dolar çalanların ortaya çıkartılmasının ardından yeni bir soygun daha açığa çıktı. Buna göre faiz lobisinin hizmet ettiği kesim, bu defa borçlananların iflas riskini sigorta eden primleri (Credit default swap-CDS) kendi aralarında anlaşarak belirlemişler. Böylece faizin yanında ekstralarda soygun yapmışlar. Aralarında anlaşan 13 yatırım bankası, CDS piyasasına girmesi gereken diğer kuruluşları sokmayarak kendilerine haksız kazanç sağlamışlar. Soygunun büyüklüğünü gözler önüne sermek için söz konusu piyasada 2013'te, işlem hacminin 10 trilyon dolar olduğunu ve 2 milyon CDS kontratı bulunduğunu unutmadan belirtelim.
Avrupa Komisyonu tarafından manipülasyon yaparak haksız kazanç elde ettikleri için soruşturma açılan 13 yatırım bankasına gelince... Bu bankalar sırasıyla Merrill Lynch, Barclays, Bear Stearns, BNP Paribas, Citigroup, Credit Suisse, Deutsche Bank, Goldman Sachs, HSBC, JP Morgan, Morgan Stanley, Royal Bank of Scotland ve UBS oluyor. Bu bankalardan bir kısmı Libor skandalına da karışmıştı. Yine Türkiye'de Rekabet Kurulu tarafından mevduata düşük faiz vermek, tüketici kredisinden yüksek faiz almak için anlaşıp vatandaşı soydukları için cezalandırılan 12 banka içinde bu bankalardan birinin ismi geçiyor. Kısaca bunlar dar gelirli insanları soymak için tertiplenen her türlü oyunun içinde yer alıyorlar.
Gelelim faiz lobisinin nasıl çalıştığına... Bildiğiniz gibi manipülasyon yaparak haksız faiz kazancı elde edenlerin yolunu açanlara, onlara güzelleme yapanlara faiz lobisi diyoruz. Bu lobi bürokratlara, politikacılara istediğini yaptırmak için baskı yaptığı gibi halkı kandırmak için de yalan söylemekten kaçınmıyor “faiz lobisi yoktur, faizler arz ve talebe göre belirleniyor” diyor. Faiz lobisinin görevi, küresel düzeyde toplumsal piramidin en altındaki düşük gelir gruplarının alın teriyle kazandıklarını düşük faizle toplayıp, toplumsal piramidin en üstündeki mega zenginlere aktarmak oluyor. Böylece ucuza toplanan para bu defa yüksek tüketici ve kredi kartı faizleriyle tekrar düşük gelir gruplarına aktarılıyor. Dolayısıyla toplumsal piramidin en altındaki düşük gelir grubu ne kadar çalışırsa çalışsın belini doğrultamıyor. Böylece fakirlerin mevduatına düşük faiz, tüketici kredisine yüksek faiz yoluyla soyulan dar gelirliler mega zenginlerin kölesi haline getiriliyor.
İşte bizim faiz lobisinin elemanları, yüzleri kızarmadan hâlâ “faiz lobisi yoktur” diyerek bu haksız sistemin sürmesi için çabalıyorlar. Oysa rant kollanarak yürütülen faiz sisteminin sürdürülmesi mümkün değil. Tuttukları yol çıkmaz sokak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder