Sabah gazetesi ekonomi yazarı Şeref Oğuz, “Toprak Koruma
ve Arazi Kullanımı Kanunu”nun etkileri yüksek köklü bir reform olduğunu ancak halka
anlatılmadığı için kamuoyunda ‘miras paniğine’ yol açtığını ifade etti.
Şeref Oğuz |
Anlatmazsan...
Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu... Biz buna
Toprak Reformu diyoruz. Genelde her yeni yasal düzenlemeye reform deme
alışkanlığımız var ama bu tasarı, etkileri son derece yüksek, köklü bir reform.
Ne diyor? Diyor ki, miras yüzünden bölüne bölüne mendil
boyutuna inmiş tarımsal araziler ile bir yere varmak mümkün değil. Diyor ki gelin
bunları bütün tutalım, ölçek tutalım, fazla küçültmeyelim ki ekonomik işletme
doğabilsin, sahipleri zenginleşsin.
Ayrıca diyor ki miras hakkı tamam da işletmeyi ayakta
tutacak ehil vâris olsun, diğer kardeş ve hak sahipleri geliri bölüşsün. Diyor ki,
bölüne bölüne yok olmak yerine ülkenin serveti, arazi bütünleştirme sayesinde
ölçek ekonominin nimetlerine kavuşsun.
Buraya kadar denilenlere kim karşı çıkabilir? Dahası, mantıklı
gerekçeler var ve akla yakın bu yaklaşıma karşı çıkmak mümkün değil. Peki, o
halde neden bu miras paniği?
Çok basit; çünkü bunu halka anlatmadık. Toprak sahibine
anlatmadık. Mirasından başka güvencesi olmayan insanımıza sunacağı zenginliği
anlatmadık.
Kanun, eğer köklü kültürel kırılmaları da tetikleyecekse,
Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayınlamakla hayata geçmez. Kanun, onu
hayatla ilişkilendirecek kurum, kuruluş, insan ve kültürle hayat
bulur.
Çek yasasını düzenledik, kullanana sormak aklımıza
gelmedi. Olan, piyasada çeke karşı duyulan güvene oldu ve işleri çekip çevirmede son
derece hayati rol oynayan çeki, çöpü boyladı.
Pozitif örnek? Verelim efendim. Teşvik paketi...
Çıkarılmadan önce Doğu ve Güneydoğu dâhil her yörenin yerel dinamikleri hesaba
katıldı. Binlerce insanla görüşüldü, fikri alındı, masa başı yerine hayatın
içinden, sahadan gelen verilerle zenginleşti. Sonuç: Patlayan yatırım talebi...
Anayasa için halka sorabiliyorken tarımın bahtını
değiştirecek bu kültür projesinde neden kimseye sormuyorsunuz? Bu kanunla
etkilenecek insanlara bırakın fikir sormayı, reform sonrasında ne olup biteceğine,
nelerin hangi yönde değişeceğine dair kapsamlı sunum dahi yapmıyorsunuz.
Bu sayfalarda defalarca yazdık çizdik. Ancak böylesi
köklü değişikliklerin tanıtımı bir devlet politikası haline getirilmelidir. KDV
çıkarken bunu denedik ve her birimiz “önce alışveriş sonra fiş” sloganını
ezberledik.
Kamu spotları, dizi senaryoları, kent konferansları ve
daha yüzlerce tanıtım adımıyla paralel yürümesi gereken toprak reformunu, “bakan
açıkladı, yeter” kolaycılığıyla geçiştirirseniz, ana-baba ölmeden miras
savaşları başlatır, araziyi bütünleştireyim derken büsbütün parçalarsınız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder