İbrahim Karagül, AP'nin kararını değerlendirdi |
Sen hala kendini Roma İmparatorluğu sanıyorsun. Baltık
Denizi'nden Suriye sınırına kadar yönettiğini sanıyorsun. Hala Birlik olduğunu,
dünyanın hoşgörü önderi olduğunu sanıyorsun.
Hala Türkiye kamuoyunun kayıtsız şartsız arkanda
olduğunu, Avrupa rüyası gördüğünü düşünüyorsun. Hala aldığın kararlarla bu
ülkenin siyasi yapısında sarsıcı değişikliklere yol açacağını umuyorsun.
Oysa bu ülke de, millet de seni çoktan zihninden sildi,
farkında bile değilsin. Ezici çoğunluğun Avrupa Birliği diye bir hedefi
kalmadı, görmüyorsun. Kıytırık kararlarınla, gündemlerinle siyaseten
cüceleştiğini fark etmiyorsun. 21. Yüzyıl dünyasına ayak uyduramadığını,
sürekli zemin kaybettiğini, bu yokluğunla 'birlik' düşüncesinin çoktan
parçalandığını öngöremiyorsun. Geleceğin dünyasında Avrupa Birliği Modeli'nin
yeri olmayacağını, yeni güç oluşumlarında, Birlik ülkelerinin tek başına
varlıkları dışında, bir oluşumun anlamsızlaştığını ölçemiyorsun.
11 Eylül saldırıları oldu, elli yıllık hoşgörü ve
birarada yaşama tezini çöpe attın. Faşizm örneklerini hatırlatan vatandaşlık ve
göçmen yasaları çıkardın. Bunları sorgulamadın, sorgulanmasına bile izin
vermedin. Bu yasaları çıkaran ülkelere hiçbir yaptırım uygulamadın.
Alabildiğine İslam korkusu yaydın, İslam-terör üzerinden güvenlik stratejileri
kabul edip uyguladın. Birçok üye ülke, polis devletini andıran uygulamalara
girişti. Hiçbirine bir şey demedin.
Ekonomik kriz, seni paramparça etti. Krize yuvarlanan
ülkeleri terkettin. 'Herkes başının çaresine baksın' dedin. Ortak bir çözüme
bile ulaşamadın. Toplumsal memnuniyetsizlik şimdi başkentlerini vuruyor, daha
vuracak da. Peki bunlara karşı hoşgörü ile mi yaklaştın? Olağanüstü hali
andıran yasaları çıkaran üyeler bu yasaları hangi toplumsal tepkiye hazırlık
için çıkardı ve bu gösterilere nasıl karşı koyacak? Dünyanın da bunları
sorguladığını bilmiyor musun?
Hepsine sus, Türkiye ile ilgili bir şeyler olunca aslan
kesil!
Yemezler! Ciddiye bile almazlar. Öyle bir Türkiye yok.
Öyle bir Türkiye kamuoyu da yok. Ne dış politikanla ne ekonomi politikanla bu
ülkeye vereceğin hiçbir şey yok. Demokrasi, özgürlükler ve bir arada yaşama
projesini ise sen çöpe attın. Bu ülkeye satacak, kaprislerin dışında, hiçbir
şeyin kalmadı.
Bu ülkeyi o başkentlerden görmemeyi öğrendik biz.
Hiçbir yerde ciddiye alınmayan adamlar, Türkiye ile
ilgili kıyametleri koparıyor. Bu ülkeye yön vermeye, bu ülkeyi hizaya sokmaya,
bu ülkeyi azarlamaya çalışıyor.
Günlerdir 'Türkiye'de iç savaş yaşanıyor' görüntüsü
vermeye çalışan Avrupa basını, 'iç savaş görüntüsü' bulamayınca Türkiye'yi
azarlamaya giriştiler. Türkiye'de işler yolunda gitmeyince 'merkezden'
müdahaleye başladılar. Türkiye artık bu kibri kaldıramıyor, anlamıyor musunuz?
Taksim olaylarında ne oyunların döndüğünü bu ülkenin
insanları görmüyor mu sanıyorsunuz? Bu ülkenin artık size güveni kalmadı, iyi
niyetinizi sorguluyor fark etmiyor musunuz?
Artık 'Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi dondururuz'
uyarısı yapan bir ülke var karşınızda. Bunu bilin, bilmeniz gerekiyor. Bugün
yapılacak bir referandumda, AB'ye tam üyeliği reddedecek bir toplum var.
Siz Türkiye'yi bırakın da gelin biraz Avrupa rüyasını
tartışalım. Rüyadan geriye ne kaldığını, küresel güç oluşumunda nerede
durduğunuzu ele alalım. Biz tartışmayalım, sizdeki tartışmalara bakalım. Sizin
cümlelerinizle konuşalım.
Bir ekonomik krizde dağılma noktasına geldiniz.
Değerlerin değil, ekonomik çıkarların sizi ayakta tuttuğu apaçık ortaya çıktı.
Krizin sosyal patlamanın dışında jeopolitik çözülmeye yol açacağına, bunun da
Birleşik Avrupa düşüncesini ortadan kaldıracağına dair tartışmaları sizin
düşünürleriniz, siyasileriniz yapıyor. 'Birleşik Avrupa'nın, 'Parçalanan
Avrupa'ya veya bölgesel birlikteliklere doğru gittiğini söylüyorlar. Onlar
şöyle bir Avrupa Birliği haritası çıkardılar, hatırlatayım:
Alman bölgesi: Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika,
Lüksemburg, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Hırvatistan, İsviçre, Slovenya,
Slovakya..
Kuzey Bölgesi: İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka,
İzlanda, Estonya, Litvanya ve Latviya…
Doğu Avrupa ülkeleri: Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya,
Macaristan, Romanya ve Bulgaristan… Kendi içinde bölgesel bir yakınlaşmaya
gidebilir…
Akdeniz ülkeleri: İtalya, İspanya, Yunanistan, Portekiz,
Kıbrıs Rum Kesimi ve Malta.. Bugün bu ülkelerin hepsi derin ekonomik sarsıntı
içinde ve hızla iflasa sürükleniyor.
Bu yeni harita örneklerini biz çizmedik. Siz,
geleceğinizi çizdiniz.
Gezi eylemlerini bu ülke sorgulayacak, ders alacak. Ama
Türkiye artık sizden ders almayacak, bunu bir kenara yazın. Londra'daki
olaylara neden suskunsunuz, hadi bir şey söyleyin.
Avrupa Parlamentosu açıklama yapmış, uyarmış. Kimin
umurunda! Geçin bunları….
(Yeni Şafak - 14 Haziran 2013)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder