Geçmiş yıllarda Yozgat’ın en çok itibar ve rağbet gören, bu sebeple türkülere de konu olan ulaşım araçlarından “Aynalı Körük”ü hiç görmediyseniz, bu merakınızı Yozgat Müzesi’nde giderebilirsiniz.
Bugün Yozgat Müzesi olarak hizmet veren tarihî Nizamoğlu Konağı’nda, eski Yozgat evlerinin geleneksel dekorasyonunu gösteren odalar, Hicrî 1326 yılına ait, Çapanoğlu Camisi’ne hediye olarak yaptırılan sancak, Kâbe örtüsü parçası ve tarihî Yozgat Lisesi’nden getirilen 19. yüzyıl sonuna ait bir piyano gibi sizi bekleyen daha pek çok sürpriz yer alıyor…
Geçen yıl Yozgat Müzesi’ni 11 bin 607 kişi ziyaret etti
Yozgat’ın merkez ilçesindeki İstanbulluoğlu Mahallesi’ndeki tarihî Nizamoğlu Konağı’nda faaliyet gösteren Yozgat Müzesi’nin ziyaretçi sayısı, 2010 yılından bu yana artış gösteriyor.
Müze Müdürlüğü’nün verilerine göre Yozgat Müzesi’ni 2010 yılında 9 bin 844 kişi, 2011 yılında ise 11 bin 607 kişi ziyaret etti.
Yozgat Müzesi’nin salonlarında, güncellenmemiş rakamlara göre, Yozgat’ın geçmişine dair 1500 arkeolojik, 2800 de etnografik eser sergileniyor.
Yozgat Müzesi’nin “Yazma Eserler Salonu”nda sergilenen en önemli eser, Hicrî 1326 yılına ait, Çapanoğlu Camisi’ne hediye olarak yaptırılan sancak.
“Aynalı körük olmazsa ben gelin gitmem!..”
“Üst Kat Hol”de ise, Yozgat folklorunun önemli unsurlarından olan ve Yozgat’ın eski belediye başkanlarından Salim Korkmaz tarafından müzeye bağışlanan, yörede “Aynalı Körük” diye tabir edilen eski yıllara ait at arabası / fayton sergileniyor.
Yozgat türküleri arasında yer alan “Aynalı Körük” türküsü, bu ulaşım aracının eskiden ne kadar itibar ve rağbet gördüğünü özetliyor:
“Oğlanın adı Ömer / Belimi sıktı kemer / Benim ince belime / Yakışır gümüş kemer / Aynalı körük olmazsa ben gelin gitmem / Dut kemanî çalmazsa aynalı körüğe binmem…”
Müzenin “Eyvan” kısmında ise artık yok olmuş sivil mimarî örneklerinden süslemeli ahşap kapılar ve yüklük kapıları ile camilerden getirilen şamdanlar sergileniyor.
“Mutfak” kısmında, vitrinler içerisinde Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait porselen, seramik, bakır ve ahşap mutfak eşyaları bulunuyor.
Yozgat Müzesi’nin “İslâmî Eserler Salonu”nda ise Kâbe örtüsü parçası, tekke eşyaları ve alem, şamdan gibi bronz eşyalar yer alıyor.
Müzenin birinci “Baş Oda”sı ise, sedirler üzerinde bedri yastıklar, mangal, ayaklı büyük bir saat, gramofon, halı ve kilimlerle eski Yozgat evlerinin geleneksel dekorasyonunu yansıtıyor.
Yine geleneksel Yozgat evlerinin tarzında döşenmiş olan İkinci “Baş Oda”da ise, tarihî Yozgat Lisesi’nden getirilen 19. yüzyıl sonuna ait bir org (piyano) da, Yozgat’ın eski yıllarda bile Batı çalgılarına yabancı olmadığını gösteriyor.
Müzenin “Silahlar Salonu”nda da, 18’inci ve 19’uncu yüzyılda kullanılmış çakmaklı tüfek, el yapımı Karadağ tabancalar, kılıçlar ve çeşitli harp malzemeleri ile ahşap ve bronz ünik eserler sergileniyor.
“Gelin Odası”nda ise, eski Yozgat evlerinde sıklıkla görülen pirinç bir karyola, dikiş makinesi, beşikler, ahşap sandıklar, kilimler ve el işleri ile 19’uncu yüzyıla ait bir gelin odası, ziyaretçileri adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor.
Müzenin kuruluşu
Yozgat Müzesi, bugün Bozok Üniversitesi Rektörlük Binası olarak kullanılan tarihî Cumhuriyet Mektebi’nin bahçesinde bulunan tek katlı binada 13 Nisan 1977 tarihinde, kendisi de Yozgatlı olan Nevşehir Müzesi Asistanı Arslan Torun’un Yozgat’a atanmasıyla Müze Memurluğu olarak çalışmalarına başlamış ve Müze Müdürlüğü’nün çekirdeği oluşturulmuştur.
Küçük bir bina olan bu yapıda öncelikle vatandaşlardan hibe, satın alma, araziden toplama ve Ankara Etnografya Müzesi’nden devren alınan eserlerle ilk koleksiyonlar oluşturulmaya başlanmıştır. Aynı zamanda eserlerin teşhirine uygun bir müze binası arayışına girilmiş, 1979 yılında Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılan tescilli Nizamoğlu Konağı, müze olarak açılması için tahsis edilmiştir.
Konağın hayli yıpranmış olması sebebiyle 1980 yılında onarım çalışmaları başlatılmış, 1984 yılı sonunda onarım ve teşhir tanzim çalışmaları tamamlanarak 1985 yılında Müze olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Bu arada Müze binasının idari hizmetlere uygun olmaması da düşünülerek hemen Nizamoğlu Konağı’nın bitişiğinde bulunan iki katlı ahşap bina alt katı idare, üst katı lojman olarak kullanılmak üzere 1983 yılı sonunda kamulaştırılmış ve müze binasıyla birlikte hizmete girmiştir.
(Sürur Öztürk-Yozgat Muhabir)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder