Eski zamanların CD’leri plaklardı. Şarkıları, plakların o kendine has cızırtılı seslerinden dinlerdik. Sonra kasetler çıktı ve yaygınlaştı.
Kasetlerin şeritleri, zaman zaman teybin kristalinin yanındaki çevirme miline ve lastik silindirine dolaşırdı. Bu durumu “kaset sardı” diye tanımlardık. Kasedi, şeridi kopmasın diye dikkatlice teybin içerisinden çıkarır, genellikle de bir kalemi kasedin tekerlek haznesine sokarak çevirir ve şeridi tekrar kasetteki tekerleğe sarardık. Tabii, birkaç kez “saran” kaset bozulur, iflah olmaz hâle gelirdi… Bir kasedi kaybetmek, büyük bir kayıptı… Orhan’dan, Ferdi’den ayrı düşmekti…
Ama biz, o kasetleri de, o kasetlerdeki şarkıları da çok severdik… Orijinal kasetler kadar, “doldurma” kasetler de çok yaygındı.
“Kasetçi”ye gider, kasede doldurmak istediğiniz şarkıların listesini verirdiniz, “kasetçi” de o şarkıları plaklardan kasede kaydeder, belirttiği tarihte tekrar gittiğinizde size teslim ederdi. Kiminin üzerinde elle yazılmış olarak Orhan Gencebay yazardı, kiminin üzerinde Ferdi Tayfur, kiminin üzerinde Gülden Karaböcek, kiminin üzerinde de “Karışık”…
Artık o kasetler ömürlerini tamamladı. Kasetler artık “sarmıyor”… “Karışık” kasetler de yok; ama insanların kafası da, duyguları da eskisine göre çok daha karışık…
(Yozgat Muhabir)
1 yorum:
Kaset anılarımızda güzel bir yer bırakarak sessizce gitti, arabesk ve müzik bizimle kalacak. Eski günlere gitmek ve bir kaset resmi görmek beni çok mutlu etti. Yüreğinize sağlık.
Hülya Karabağ
Yorum Gönder