CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Anayasa’nın 109. Maddesine göre Başbakan Yardımcılarının Bakanlar arasından atanması gerektiğini belirterek, Bekir Bozdağ, Bülent Arınç, Ali Babacan ve Beşir Atalay’ın, Bakan yapılmadan Başbakan Yardımcılığına atanmış olmalarının Anayasa’ya aykırı olduğunu iddia etti.
Tanal, bu sebeple de Bozdağ ve Arınç’ın, Başbakana vekâleten attığı imzaların yok hükmünde sayılması gerektiğini ileri sürdü.
Tanal, bu durumun düzeltilmesi için, Bozdağ ve Arınç’ın bakan olarak atanmaları gerektiğini, bakan olarak atanabilmeleri için de yeni bakanlıklar kurulması gerektiğini söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Bakanlar Kurulu’nun Anayasa’ya aykırı bir şekilde kurulduğunu söyledi.
Tanal, Bakanlar Kurulu’nun oluşumunun Anayasa’nın 109. maddesi kuralına bağlandığını belirterek, söz konusu maddenin; ‘Bakanlar Kurulu, Başbakan ve Bakanlardan kurulur. Başbakan Cumhurbaşkanınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından atanır. Bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliğine sahip olanlar arasından Başbakanca seçilir ve Cumhurbaşkanınca atanır; gerektiğinde Başbakanın önerisi üzerine Cumhurbaşkanınca görevlerine son verilir” şeklinde olduğunu söyledi.
Tanal, sözlerine şöyle devam etti:
“Buna göre Bakanlar Kurulu, Başbakan ve Bakanlardan oluşur. Yani Başbakan Yardımcısına bu oluşum içinde Anayasanın 109. Maddesinde yer verilmemektedir. Başbakan Cumhurbaşkanınca atanacak, atanan Başbakan bakanları seçecek, seçilen Bakanlar da Cumhurbaşkanınca atanacaktır ve böylece Bakanlar Kurulu oluşacaktır.
Anayasada Bakan görevlendirme, yani bir kişinin görevlendirme ile Bakan olması söz konusu değildir. Bakan olmayan bir kişinin Bakanlar Kurulu’nda yer alması mümkün değildir. Başbakan’a yardımcı Bakanların görevlendirilmesi için kişinin öncelikle Anayasa’nın 109. Maddesine uygun bir biçimde Başbakanca seçilmiş ve Cumhurbaşkanınca atanmış olması gerekmektedir. Bakan olmayan bir kişinin görevlendirilmesi ve Bakanlar Kurulu’na dahil edilmesi Anayasa’nın 109. Maddesine aykırıdır.
3 Haziran 2011 tarihinde 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 3046 Sayılı kanunda değişiklik yapılarak Bakan ile Devlet Bakanı ayrımı kaldırılmıştır.
Bakanlıkların kuruluşunu düzenleyen 3046 Sayılı Kanunun 4. Maddesinin değişiklik öncesi başlığı “Başbakan Yardımcıları ve Devlet Bakanları” biçimindeydi. Maddede Başbakan’a yardım etmek üzere Bakan görevlendirilebileceği kurala bağlanmış ve ayrıca bir de Devlet Bakanı statüsü oluşturulmuştu. Devlet Bakanı olarak atanan kişiler, Bakan oldukları için Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirilebiliyorlardı.
643 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname, bu hükmü değiştirdi ve Devlet Bakanı statüsünü kaldırdı. 4. Maddenin başlığı, ‘Başbakan Yardımcıları” oldu. Yeni düzenleme, Anayasa’ya uygundur. Söz konusu madde uyarınca; “Başbakan’a yardım etmek ve Bakanlar Kurulunda eş güdüm sağlamak üzere Hükümetin oluşumu ve genel siyasetin yürütülmesinin gerektirdiği sayıda Bakan, Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirilebilir.’
Ancak bu görevlendirme işlemi bir Bakan ataması işlemi değildir. Bir Bakan’ın, Başbakan’ın teklifi ve Cumhurbaşkanı’nın onayı ile Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirilmesi söz konusudur. Söz konusu fark Bakanlık için atama, görevlendirilme için onay kurumların kullanılmasından da anlaşılmaktadır.
Maddenin bu yeni hali, Anayasa’da olmayan Devlet Bakanı statüsü getirmiş olan eski hâline göre Anayasa’ya uygundur. Bununla birlikte, Anayasa’nın 109. Maddesi ve 3046 sayılı kanunda değiştirilen hüküm, Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından yanlış uygulanmış ve bunun sonucunda da hâlen görevde olan Bakanlar Kurulu, hukuka aykırı biçimde oluşturulmuştur. 6 Temmuz 2011 tarihli Cumhurbaşkanı işlemi ile kurulmuş olan Bakanlar Kurulu’nda Bakan olmayan 4 kişi bulunmaktadır. Anayasa’nın 109. Maddesine göre ‘Bakanlar Kurulu, Başbakan ve Bakanlardan kurulur.’ Buna rağmen 6 Temmuz 2011 tarihli Bakanlar Kurulu listesinde yer alan 4 kişi Bakan değildir.”
Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Ali Babacan, Beşir Atalay ve Bekir Bozdağ’ın Bakan olarak atanmadan Başbakan Yardımcılığı ile görevlendirildiğini belirten Tanal, “Yapılan bu görevlendirme hukuka aykırıdır” dedi.
Tanal, sözlerine şöyle devam etti:
“Maalesef 6 Temmuz 2011 tarihinden bu tarafa, Bakanlar Kurulu’nun yapmış olduğu KHK’nın tamamı yok hükmündedir. Aslında böyle bir Bakanlar Kurulu yoktur. Daha da kötüsü ve tehlikelisi ise Başbakana vekâleten, bu 4 tane Milletvekili, Başbakan Yardımcısı olarak imzalar attılar, sözleşmeler imzaladılar. Bunların hepsi yok hükmündedir. Niçin yok hükmündedir? Başbakan Yardımcısı olarak atanmanın koşulu olan önce Bakan olarak atanması gerekliğidir. Böyle bir atama olmadığı için, Sayın Bozdağ’ın, Sayın Arınç’ın, Başbakana vekâleten attığı imzalar ne olacaktır? İmzaladığı sözleşmeler ne olacaktır? Bunun literatürdeki adı yok hükmüdür. Bunlarla ilgili yapılan düzenlemelerin tümü hukuken sakattır. Bu, hukukla oynamaktır, hukukla alay etmektir. Hukukla oynamak da ateşle oynamaktır. Ateşle oynayanın eli yanar.”
Tanal, durumun düzeltmesi için de şu yolu önerdi:
“3046 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi uyarınca ilk önce, Sayın Bülent Arınç’ın, Sayın Ali Babacan’ın, Sayın Beşir Atalay’ın, Sayın Bekir Bozdağ’ın Bakan olarak atanmasıdır. Bunun için de yeni bir bakanlık oluşturulması lâzım ki, 3046 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi uyarınca Başbakan Yardımcısı olarak atanabilsinler. Bunlar yapılmadığı müddetçe, yapılan bu işlemlerin tamamı sakattır, yok hükmündedir. Öncelikle, bunun düzeltilmesi lâzımdır. Buna dayalı olarak yapılmış olan kanun hükmünde kararnamelerin tümü de yok hükmündedir.”
(Kaynak: http://www.meclishaber.gov.tr)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder