15 Kasım 2011 Salı

Sorgun Karakız Beldesi,
Hititlerin heykel atölyesiymiş

Yozgat’ın Sorgun İlçesi Karakız Beldesi’nde Hitit döneminde “Heykel atölyesi” olarak kullanıldığı tahmin edilen bölgede yapılması planlanan kurtarma kazılarına Kültür ve Turizm Bakanlığı onay verdi.

Sorgun İlçesi’ne bağlı Şahmuratlı Köyü’nün yakınındaki Kerkenes Dağı’nda tarihte ‘kayıp şehir’ olarak bilinen “Pteria Antik Şehir” kalıntılarını araştıran arkeologlar tarafından yapılan ön araştırmada, bölgenin Hitit döneminde heykel atölyesi olarak kullanıldığı tespit edildi.

Bunun üzerine Yozgat Valiliği’nin başvurusu üzerine sit alanı olarak ilân edilen, ormanlık alan içerisindeki kayalık bölgede bulunan bazıları tamamlanmış, bazıları yarım veya yeni başlanılmış heykellerin kurtarılması için kazı çalışması talebi de bakanlık tarafından onaylandı.

Yozgat Müze Müdürlüğü arkeologları tarafından önümüzdeki ilkbahardan itibaren gerçekleştirilecek olan kurtarma kazı çalışmaları esnasında, atölye olarak kullanılan alandaki tamamlanmış, yeni başlanmış, yarım kalmış heykellerin tamamı, Karakız Beldesi’ndeki alana taşınarak, korumaya alınacak.

Defineciler dinamitlemiş

Kerkenes Dağı’nda araştırma ve inceleme yapan arkeologlar, hazırladıkları raporda M.Ö. 2’nci bin yılın sonlarına ait tamamlanmış, yarım kalmış, yeni başlanmış aslan heykellerinin bulunduğu bölgenin, Hititler döneminde atölye olarak kullanıldığı, Hititler tarafından yerleşim alanı olarak kullanılan Hattuşaş gibi bölgelerde bulunan heykellerin burada yapıldığı kaydedildi.

“Hitit uygarlığı döneminde, özellikle heykellerin burada ilk dizaynını yapıp, hazırlayıp, son şeklini verdikten sonra Hattuşaş’a götürdükleri bilinmektedir” denilen raporda, Kerkenes Dağı’nın 20 kilometre kadar doğu-kuzeydoğusunda, Karakız Beldesi’ni çevreleyen büyük bir Hitit İmparatorluğu dönemi taş ocağının yer aldığına dikkat çekilerek, şu açıklamaya yer verildi:

“Bu konumun neden seçildiği tam olarak bilinmemekle birlikte, granit tabakalarının eklemlenişi ve büyük granit blokların elde edilmesinin mümkün oluşu konuya kısmen açıklık getirmektedir. Daha detaylı bir rapor için hazırlıklar sürerken, yörede yaşayanlar tarafından yıllardır varlığı bilinen iki tamamlanmamış heykel ile taş ocağının çeşitli özellikleri ele alınmaktadır. Bu dikkat çekici parçalar, oval altlıklar üzerine yerleştirilmiş iki aslanın desteklediği iki kaidedir.
Üslûp ve işçilik özellikleri M.Ö. 2. bin yılının sonlarına ait olduklarını düşündürmektedir. Bunlarla ilişkilendirilebilecek tek buluntu, tipik iki Hitit çekicidir. Aslan kaidelerinden biri Karakız Kasabası’nda oyulduğu blokların arasında ayağa kaldırılmış halde durmaktadır. Arka tarafına matkapla açılmış bir oyuk, definecilerce dinamitlendiğini göstermektedir. Yakın çevrede sadece bir pençe bulunmuştur. İkinci heykel ise, bir kaç kilometre ötede, akarsu, şelâle ve pınarlarıyla sık ziyaret edilen yerel bir mesire yeri hâline gelen Hapis Boğazı’nda, ağaçlar arasında saklı halde bulunmuştur. Çevrede taş çıkarıldığına dair kanıtlara rastlanması, bu heykelin de oyulduğu yerde bırakıldığını düşündürmektedir. Bu kaide de yakın geçmişte kırılarak ayrılmıştır.”

Hiç yorum yok: