9 Eylül 2011 Cuma

Ahmet Hakan’dan Yozgat müdafaası

Yozgatlı gazetecilerden Ahmet Hakan Coşkun, Yozgat’ın sosyal medya mecralarının bir numaralı “şamar oğlanı” olduğunu belirterek, bir “Yozgat müdafaası” kaleme aldı.

Ahmet Hakan Coşkun, 8 Eylül 2011 tarihli Hürriyet gazetesinde yayınlanan “Gelişigüzel” başlıklı yazısının bir bölümünde, Yozgat’a yönelik önyargılı eleştirilere tepki gösterdi.

“İzmir’e güzelleme yapmayanın dövüldüğü, Adanalıyım demenin bir kıvanç vesilesi sayıldığı, Diyarbakır’a Paris muamelesinin çekildiği bir ortamda “Küçük bir Yozgat müdafaası” yapmayı, hem hak hem de vazife bildim” diyen Ahmet Hakan Coşkun’un yazısının ilgili bölümü şöyle:

Yozgat müdafaası

Geçenlerde “sosyal medya” denilen uçsuz bucaksız alanda kısa bir “Yozgat” araştırması yaptım. Hay yapmaz olaydım.

Meğer bizim Yozgat, sosyal medya mecralarının bir numaralı “şamar oğlanı” olmuş.
Gelen vuruyor Yozgat’a, giden vuruyor.

“Yobazlığın başkenti” ilan etmişler Yozgat’ı... “Ramazanda oruç yiyenlerin dövüldüğü şehir”e çıkmış adı. Yozgat’ta içki içmek olanaksızmış. Sevgililer el ele dolaşamazmış. Sosyal yaşam sıfırmış. Hoşgörüsüzlük ayyuktaymış.

Kısacası... Bir “kâbus şehir portresi” çizmişler klavyeleriyle adına da Yozgat demişler.

İzmir’e güzelleme yapmayanın dövüldüğü, Adanalıyım demenin bir kıvanç vesilesi sayıldığı, Diyarbakır’a Paris muamelesinin çekildiği bir ortamda...

“Küçük bir Yozgat müdafaası” yapmayı, hem hak hem de vazife bildim.

Küçük notlar halinde aktarıyorum:

- Garibanlığın başkentidir Yozgat...

- Daha cumhuriyet kurulmadan önce meydana gelen bir isyanın öcü mü alınmaktadır, yoksa jeopolitik konumunun yetersizliğinden midir bilinmez, büyük bir ihmalin de başkentidir Yozgat.

- Büyük şehirlere göçenler, arkalarında bıraktıkları şehirleri unutmazlar. Büyük şehirlere göçenlerinin en fazla unuttuğu şehirdir Yozgat.

- Her şehir bir şeyleriyle meşhurdur, Yozgat da şehitleriyle...

- Anadolu’da her şehrin başına gelen felaket Yozgat’ın da başına gelmiştir: Şehirli, şehri, kırsaldakilere bırakmıştır. 1940’larda kayak şampiyonları çıkaran, 1950’lerde balolar düzenlenen, 1960’larda TİP’e milletvekili veren eski Yozgat yok oluşmuştur. Ama söyleyin bakalım: Eskisini muhafaza eden kaç şehir var ki Anadolu’da, bir tek Yozgat’a vuruluyor.

- Yeni haliyle bile hiç de asık suratlı bir şehir değildir Yozgat: Hayatımda görmediğim kadar “kafa adamı” Yozgat’ta gördüm ben.

- Önyargılarımızdan arınalım: Şehrin tepelerinden birinde kurulu Çamlık’ta piknik yapıp “Çamlığın başında tüter bir tütün” türküsüne asılan herhangi birinin Yozgat’a “yobazlığın başkenti” muamelesi çekmesi imkânsızdır.

- Abbas Sayar Yozgatlıdır. “Ah kimselerin vakti yok/Durup ince şeyleri anlamaya” diyen şair Gülten Akın Yozgatlıdır.

- Siz bakmayın Diyarbakırlı Bahtiyar’ın sürgün edildiği şehir olmasına... Lisesinde Eşber Abi’nin bile dirsek çürütmüşlüğü vardır.

- Dur yolcu! Otobüsle kenarından geçerken korku dolu gözlerle bakıp “çok yoz bir yer” deyip de geçme! Lise Caddesi’nde bir tur at... Çarşı Hamamı’na bir uğra... Sadece öğleleri çıkan tandırından bir tat... Mahalle aralarında elektrobağlama ile yapılan düğünlere katıl... Âşıklar Kahvesi’nde bir muhabbete iştirak et... Şivesini çözmeye çalış... Ondan sonra Yozgat hakkında konuş.

Hiç yorum yok: