28 Ekim 2010 Perşembe

Basın, koltuğunu Valiye devretmeli midir?

Yorum - Sürur Öztürk

Bence, halk adına sivil denetim görevini üstlenmiş ve ‘bağımsız’ konumda kalması gereken hiçbir basın mensubu, koltuğunu valiye devredip onu ‘amir’, kendisini de ‘memur’ pozisyonuna getirmemelidir.

Hiçbir vali, hiçbir kaymakam ve hiçbir belediye başkanı da, ziyaret ettiği basın kuruluşunun makam koltuğuna kurulup, kendisini bir “23 Nisan Başbakanı” durumuna düşürmemelidir…


Bütün koltuklar valinin…

Yozgat Valisi Sayın Necati Şentürk, 26 Ekim Salı günü, Yozgat’ta günlük olarak yayınlanan Merhaba Yozgat gazetesi, Yozgat Hakimiyet gazetesi, Yozgat Haber gazetesi, Yeni Ufuk gazetesi ve İleri gazetesi ile RTV 66 televizyonunu ziyaret edip, bu basın kuruluşlarının sahipleri, genel yayın yönetmenleri ve yazı işleri müdürleri ile sohbet etmiş.

Vali Şentürk’ün, Yozgat’ın en yüksek mülkî amiri olarak, ‘halk adına sivil denetim’ görevini üstlenen basın kuruluşlarını ziyaret etmesi, mahallî basın açısından memnuniyet verici. Fakat, bu ziyaretlerdeki bir ayrıntının tartışılması gerektiğini düşünüyorum.

Yozgat Valiliği’nin ve mahallî gazetelerin internet sitelerine yansıyan fotoğraflarda görülüyor ki, bazı gazete yöneticileri, kendilerini ziyaret eden Vali Şentürk’e koltuklarını devretmişler.

Hiç şüphe yok ki, değerli gazete yöneticileri, bu ‘koltuğu valiye devretme’ işini, Sayın Şentürk’e bir saygı ve nezaket ifadesi olarak yapmışlardır. Ayrıca, bizzat şahit olduğum için biliyorum, bu durum sadece Yozgat için değil, istisnaları olmakla birlikte, neredeyse bütün Anadolu basını için böyledir. Bir şehrin valisi, o şehrin basın kuruluşlarını ziyaret ettiğinde, basın kuruluşlarının sahipleri ya da yöneticileri, bir saygı ve nezaket ifadesi olarak, makam koltuklarını valiye devrederler. Reddeden valiler var mıdır bilmiyorum ama genellikle bütün valiler de bu teklifi kabul eder ve basının koltuğuna bir güzel kuruluverirler…

Benim, tartışılmasında fayda gördüğüm husus ise şu:

Basın, koltuğunu valiye devretmeli midir? Basının valiye saygı ve nezaket göstermesinin tek yolu bu mudur? Basın, koltuğunu valiye devretmezse, valiye saygısızlık etmiş mi olur? ‘Halk adına sivil denetim’ yapma görevini üstlenmiş olan ve gerektiğinde validen de hesap sorma makamında olan basın, makam koltuğunu neden valiye devreder?

Evet; bir şehrin valisi, o şehirdeki kaymakamların, daire müdürlerinin amiridir. Potokoldeki yeri, fiilen pek bir şey ifade etmese de, milletvekillerinin bile üzerindedir. Şehirde İçişleri Bakanlığı’nın da temsilcisi durumunda olduğundan, halk tarafından seçilmiş olan belediye başkanları üzerinde bile bir gölgesi vardır.

Fakat, basının protokol listesindeki yeri her ne kadar 18. sırada, meslek kuruluşlarının arkasında yer alsa da, valinin basınla olan ilişkisi, kendisine tâbi olan resmî birimlerle olan ilişkisinden hiçbirisine benzemez. Çünkü vali, ‘dördüncü kuvvet’ diye tanımlanan basının amiri pozisyonunda değildir. Basın kuruluşlarını da elbette ‘amir’ olarak değil, ‘misafir’ olarak ziyaret eder.

Tabii, kabul etmek gerekir ki, Basın İlân Kurumu’nun olmadığı illerde bu kurumu da valilik temsil ettiğinden ve gazetelere dağıtılacak olan resmî ilânların, diğer taraftan da bazı matbaa işlerinin yetkili mercii durumunda olduğundan, mahallî basın üzerinde de dolaylı bir gölgesi olabilir. Fakat acaba bu durum bile, basının, koltuğunu valiye devretmesini gerektirir mi? Bu ‘koltuk devri’ geleneksel bir temayüle dönüşürse, ki maalesef dönüşmüş durumdadır, koltuğunu valiye devretmeyenler saygısız ya da nezaketsiz mi sayılacaktır?

Bana sorarsanız, valiyi ziyarete giden bir gazetecinin valinin makamına kurulması ne kadar saygısızlık olursa, bir basın kuruluşunu ziyaret eden valinin, basın mensuplarının makam koltuklarına kurulması da o kadar yanlış olur.

“İyi ama Sayın Valimiz basının koltuğuna ‘kalk oradan, ben oturacağım!’ diyerek zorla oturmuyor ki, basın mensupları kendi koltuklarını nezaketen ve gönüllü olarak valiye devrediyorlar” diyorsanız, işte ben de zaten bunu tartışmalıyız diyorum…

Evet; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, köklü bir ‘devlet geleneği’ne sahip, büyük bir devlettir. Bu gelenek içerisinde hepimiz, devlet büyüklerine saygıda kusur etmemeye, gereken saygıyı ve nezaketi göstermeye özen gösteririz. Fakat, saygı ve nezaket başka şeydir, basının koltuğunu valiye devretmesi başka şeydir. Çünkü “basının koltuğu”, sembolik bir değeri ve önemi olan, “bağımsız” bir koltuktur / öyle olmalıdır.

İster bir vali olsun, ister bir kaymakam, ister bir belediye başkanı, ister bir partinin il başkanı, bir basın kuruluşunu ziyaret ettiğinde, makam koltuğuna oturmamalıdır. ‘Lütfen şöyle buyurun Sayın Valim’ diye kendisine iltifat yüklü bir teklifte bulunulduğunda da bunu reddetmelidir.

Böyle bir teklifle karşılaştığında, ‘Herkes kendi yerini bilmeli, kendi makamında ve kendi koltuğunda oturmalı’ diyebilmelidir. Çünkü misafir koltuğunda oturmak onu küçültmez. Büyükse, zaten oturduğu her yerde büyüktür.

Bence, halk adına sivil denetim görevini üstlenmiş ve ‘bağımsız’ konumda kalması gereken hiçbir basın mensubu, koltuğunu valiye devredip onu ‘amir’, kendisini de ‘memur’ pozisyonuna getirmemelidir. Hiçbir vali, hiçbir kaymakam ve hiçbir belediye başkanı da, ziyaret ettiği basın kuruluşunun makam koltuğuna kurulup, kendisini bir “23 Nisan Başbakanı” durumuna düşürmemelidir…

Yozgat Valiliği’nin resmî internet sitesinde yayınlanan fotoğraflara bakarak gördüm ki, meselâ “Merhaba Yozgat” gazetesi, Sayın Valiyi misafir odasında ağırlamış. Gazetenin sahibi Sayın Ahmet Büyüksoy, kanepede Sayın Vali ile yan yana oturuyor. Sağ tarafta Yazı İşleri Müdürü Çetin Mermertaş, sol tarafta Genel Yayın Yönetmeni Recai Büyüksoy, onun yanında da yazı kadrosundan Mustafa Avcı bulunuyor. Makul ve sıcak bir görüntü… Resmî ilân hakkını daha yeni kazanmış, henüz 2 yaşında bir gazete olmalarına rağmen, ‘koltuk devretme’ ortamından uzak durmuşlar…

Sayın Vali, günlük olarak yayınlananların haricindeki gazeteleri henüz ziyaret etmemiş ama meselâ önceki Vali Sayın Amir Çiçek’in “Yozgat” gazetesini ziyaretine dair fotoğrafı hatırlıyorum; gazetenin sahibi, Yozgat Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Sayın Osman Hakan Kiracı, koltuğunu Sayın Çiçek’e devretme ihtiyacı duymamış, Vali Çiçek de misafir koltuğunda ağırlanmaktan gocunmamıştı… Bence doğru olan da buydu…

Bu yazıyı, Yozgat Valisi Sayın Necati Şentürk’ü yıpratmak, itibarını zedelemek için yazmış değilim. Zira bu mesele sadece Yozgat’ın değil, aşağı yukarı bütün Anadolu basınının ortak meselesidir ve bence tartışılmasında mahallî basınımız açısından da Sayın Valilerimiz açısından da fayda vardır.

(surur-ozturk@hotmail.com)

Hiç yorum yok: