29 Eylül 2010 Çarşamba

Çiçek, suikast iddialarından neden rahatsız oldu?

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, babasına düzenlenen suikastın arkasında dönemin MGK Genel Sekreteri Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu’nun bulunduğunu iddia etti.

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ise Özal’ı “mezar ticareti” yapmakla suçladı ve Özal’ın zehirlendiğine de inanmadığını söyledi.

Buna karşılık, “Otopsi mi yaptın? Sen doktor musun?” diyerek Bakan Çiçek’e tepki gösteren Ahmet Özal da, ima yoluyla ağır suçlamalarda bulundu. Özal, “Bazı ANAP kökenli milletvekilleri bir araştırma komisyonu kurulmasını istemeyeceklerdir. Kendilerine sormak lâzım, özellikle babamın suikastıyla ilgili sormak lâzım; neden bu kadar rahatsız oluyorlar ve agresifler?” diye konuştu.

Ahmet Özal-Cemil Çiçek polemiği

8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal ile Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek arasındaki suikast polemiği devam ediyor.

Ahmet Özal, daha önce Habertürk’e yaptığı açıklamada, 1988 yılında babasına düzenlenen suikastın arkasında dönemin MGK Genel Sekreteri Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu’nun bulunduğunu iddia etmişti.

Eski Yozgat Belediye Başkanlarından, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ise, Ahmet Özal’ın iddiası hakkında Habertürk Televizyonu Ankara Temsilcisi Ünsal Ünlü’ye yaptığı değerlendirmede, tepkisini şöyle dile getirmişti:

“Ben buna üzülüyorum. Bir kısımları zaman zaman gündeme gelmek için Rahmetli Özal’ı mezarında rahat bırakmıyorlar. Bırakalım artık Özal ticareti yapmayı; bir şey diyeceksen kendi fikrinle, varlığınla, beyninle, kendi kalitenle koyuver. Bırak mezar ticareti yapmayı! Ben böyle bir zehirlenme, bilmem ne iddiasına hiç inanmadım. Zaman zaman çapsız siyasetçilerin alternatif oluşturmak yerine Silahlı Kuvvetler’in kapısını çalıp ‘nerede kaldınız’ dediği dönemlerde böyle iddialar gündeme geliyor.”

Özal’dan ‘zehirlendiğine inanmıyorum’ diyen Çiçek’e:
Sen otopsi mi yaptın? Sen doktor musun?


TRT Haber’de dün gece “Kozmik Oda” programının konuğu olan Ahmet Özal, Rıdvan Memi’nin sorularını cevaplarken, ismini telaffuz ettiği Cemil Çiçek’e de ima yoluyla ağır suçlamalarda bulundu.

Ahmet Özal, “Babama o günkü kongrede oturması için her zamanki yerinde değil, yerde herkesin içinde bir koltuk ayırmışlardı. Bunu kimin ayarladığını bilmiyorum; onu artık savcılık bilecek. O koltuklara oturmuş olsalar Kartal Demirağ’ın ateş etme mesafesi 30 santime kadar düşerdi. Koltuklar neden oraya kondu? Bu alışılmış bir şey değil. Bunların araştırılması gerek” dedi.

Program sunucusu Rıdvan Memi’nin, kongre günü bazı milletvekillerinin kapı güvenliğini gevşetmesi için Mustafa Kalemli’ye baskı yapıldığı duyumunu sorması üzerine bu bilgiyi doğrulayan Ahmet Özal, “O milletvekilleri kimdi?” diye sordu ve sözü kendisini ‘mezar ticareti’ yapmakla suçlayan Cemil çiçek’e getirdi.

Ahmet Özal, “Şimdi de o dönemde babamla çalışmış bazı isimler bugün bana karşı çok saldırganlar. Örneğin Cemil Çiçek, bana neden bu kadar agresif davrandı bilmiyorum” diye konuştu.

Rıdvan Memi’nin, “Bu iki olay arasında bağlantı olabileceğini mi düşünüyorsunuz?” sorusuna Özal, şu karşılığı verdi:

“Olabilir, savcıların araştırması gerekiyor. Bazı ANAP kökenli milletvekilleri bir araştırma komisyonu kurulmasını istemeyeceklerdir. Kendilerine sormak lâzım, özellikle babamın suikastıyla ilgili sormak lâzım; neden bu kadar rahatsız oluyorlar ve agresifler? Ölümüyle ilgili kendisi açıklama yapıyor, ‘zehirlenme yoktur, eceliyle ölmüştür’ diye. Sen otopsi mi yaptın? Sen doktor musun? Bunlar suikastın parti içinden desteklendiği iddiasıyla birlikte de okunabilir. Hiç belli olmaz bu işler.”

O silahı Demirağ’a kim verdi?

Ahmet Özal, suikastı düzenleyen Kartal Demirağ’ın silahı nereden temin ettiği konusunda da, “Kartal Demirağ, kongre salonuna silahla girmedi; çünkü silahla giremezsiniz kongre salonuna. O silah o salona kim tarafından ve nasıl sokuldu? Savcılık bunu da araştıracaktır. Bu büyük bir soru işareti” diye konuştu.

(Yozgat Muhabir)

Hiç yorum yok: