21 Mayıs 2010 Cuma

Komployu, avukatlığını yaptığınız çetelerde arayın

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal’ın CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etmesine sebep olan gizli kamera görüntülerinden dolayı hükümeti suçlayan CHP’ye tepki gösterdi. Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bu konuyla ilgili olarak eğer bir sorumlu arıyorlarsa AK Parti’ye değil önce kendilerine baksınlar. Bu kirli tezgâhın sorumlularını AK Parti’de, AK Parti iktidarında değil, gitsinler avukatlığını yaptıkları çetelerin, mafyaların, karalık örgütlenmelerin içinde arasınlar.”

Bugün ana muhalefet partisinde yaşanan değişimin seviyeli, kaliteli, millet adına bir siyaset tarzını doğurmasını en çok kendilerinin arzu ettiğini ifade eden Erdoğan, işsizlik konusundaki eleştirilere, “Bunu el âlem biliyor; nasıl çözeceksin, onu anlat” diye karşılık verdi.

Başbakan Erdoğan, partisinin Rixos Otel’de düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda partililere seslendi.

Yaptığı konuşmada Deniz Baykal’ın CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etmesine sebep olan gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, şunları söyledi:

“Ana muhalefet partisinde yaşanan gelişmeleri milletimiz ibretle izliyor. Biz Sayın Genel Başkan’ın AK Parti’yi itham ettiği basın toplantısına kadar sükût ettik, yani hiç konuşmadık. Sükûtumuz ikrardan değil, söylenenleri kabulden değil, aksine edebimizdendir. Son derece şaşırtıcı biçimde önce eski CHP lideri, ardından arkadaşları, ardından da yandaş medyaları bu çirkin hadiseden dolayı hükümeti, AK Parti’yi karalamaya kalkıştılar. Sadece ithamla kalmadılar, günlerce bu meseleleri bir mağduriyete, bu mağduriyet üzerinden siyasi istismara tahvil etme fırsatçılığına giriştiler.

Dün o malûm kriptoloji bilmem nesi vesaire, yaptığı açıklamada ‘Bu devlet eliyle yapılmış bir şeye benzemiyor’ diyor. Şimdi kendi kendileriyle çelişkiye düştüler. Hangisine inanacaksın? Ona mı, siparişi verene mi? Özel hayatla ilgili meseleyi bizatihi kendileri siyasallaştırmaya, iktidarı yıpratma niyetli bir polemik konusuna dönüştürmeye gayret ettiler. Mesele yargıya intikal ettiği için, bu sürecin tamamlanmasını ve her şeyin açıklığa kavuşmasını temenni ediyoruz.

Ne dediler? ‘Başbakan bunu ortayla çıkarmalıdır’. Ben senin memurun muyum yahu? Bu işi ortaya çıkaracak olan yargıdır. Ve olay yargıya intikal etmiştir. Yargı süreci başlamıştır, iş bitmiştir. Ondan sonraki süreç artık yargınındır.

Bu konuyla ilgili olarak eğer bir sorumlu arıyorlarsa AK Parti’ye değil, önce kendilerine baksınlar. Zaten her şey peyderpey ortaya çıkıyor. Bu kirli tezgâhın sorumlularını AK Parti’de, AK Parti iktidarında değil, gitsinler avukatlığını yaptıkları çetelerin, mafyaların, karanlık örgütlenmelerin içinde arasınlar.

Bu çirkinliklerin merkez üssünü AK Parti’de, AK Parti hükümetinde değil, sırtlarını dayadıkları statükoda, sırtlarını dayadıkları siyaset dışı karanlık güçlerde arasınlar. Karanlık ilişkilerin, kirli hesapların, belden aşağı vurmaların bizim kitabımızda yeri yoktur. Biz mertçe çıkar siyasi alanda mücadele ederiz. AK Parti olarak dokuz yıllık mücadelemiz hep böyledir.

Bu tür kirli oyunlara ne ahlâken, ne hukuken, ne siyaseten tenezzül etmeyiz. Bu senaryonun yazarı olarak bizi itham etme gafletine düşeceklerine, daha ilk günden itibaren çarşaf çarşaf hadiseyi büyütenlere, istifa çığlıkları atanlara, bir kez daha kurultay mühendisliği, siyaset mühendisliği yapanlara dikkat etsinler. Timsahın gözyaşlarına dikkat etsinler. Timsahlar görüntülerde, gözyaşları görüntülerde. Niye başka yerde arıyorsunuz? Şimdi nerede o timsahlar, neredeler? Her şey açık net ortada. Bunlar köşe yazısı değil, kameralarla tespit edilmiş, görüntülerde olan şeyler. Sağa, sola gitmeye gerek yok.

Sezar, ‘Sen de mi Brütüs?’ sözünü söyledikten sonra, ‘İşte şimdi yıkıldım’ dedi ya... İşte şimdi yıkılanlar AK Parti’ye çamur atacaklarına önce o Brütüslere baksınlar, onlara baksınlar. Kendisine kazan kaldıranlara, ‘Geri dönme!’ çağrısı yapanlara, milletvekillerine baksınlar. Çok ilginç şeyler oluyor. Öyle şeyler oluyor ki, bakıyorsunuz, o anda, o konuşmalar yapıldığı andaki sahneler... Ondan sonraki sahneler... Bunlar tarihe çok ilginç kayıtlar olarak düşecekler. Dürüstülüğün, siyasi dürüstülüğün kitabıdır bu aslında. Onu görecekler. Siyasette yalan egemen olduğu sürece bu siyasetçiden bir şey olmaz, hiçbir şey olmaz. Bunları da göreceğiz tabii.

Bu olay üzerinden siyasi fırsatçılık yapanlara, ayak oyunu oynayanlara, yıllarca beraber yürüyüp de şimdi birbirlerinin yolunu... Evet, kuyu kazarak birbirlerini engellemeye çalışanlara baksınlar.”

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefet partisinde yaşanan değişimin seviyeli, kaliteli, millet adına bir siyaset tarzını doğurmasını en çok kendilerinin arzu ettiğini ifade ederek, “Önemli olan koltukta oturanların değişmesi değildir, zihniyetin değişmesidir, politikaların değişmesidir, anlayışların değişmesidir” dedi.

Erdoğan, AK Parti iktidarının ilk gününden itibaren çok ciddi muhalefet sıkıntısı yaşadıklarını belirterek, demokrasilerde iktidar ne kadar önemli ve vazgeçilmezse muhalefetin de o kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu vurguladı.

Erdoğan, “Yedi buçuk yıl boyunca yapıcı bir muhalefetin, yol gösterici bir muhalefetin açıkçası özlemi içinde olduk. Ana muhalefet partisinin, diğer muhalefet ile ittifak halinde, diğer muhalefeti de adeta kuyruğuna takarak, aka kara, karaya ak diyen siyaseti, altını çiziyorum, bize AK Parti’ye değil, Türkiye’ye kaybettirdi” diye konuştu.

Muhalefetin, “Türkiye’ye atılım yaptıracak her türlü reformu, her türlü değişikliği Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığını” söyleyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Milletle ve millet için siyaset yerine, mahkeme salonlarında siyaseti tercih ettiler. Millete, milletin Meclisine, miting meydanlarına değil statükoya, çetelere kulak verdiler. ‘Küçük olsun ama benim olsun’ mantığıyla hareket ederek Türkiye’ye sırtlarını döndüler. Türkiye’nin taleplerine, milletin arzularına sırtlarını döndüler.

Bugün ana muhalefet partisinde yaşanan değişimin seviyeli, kaliteli, millet adına bir siyaset tarzını doğurmasını en çok biz arzu ediyoruz. İstiyoruz ki, muhalefet de milletle barışsın, milletin değerleriyle barışsın, tarihimizle barışsın, Türkiye’nin gerçekleriyle barışsın, dünya ile barışsın. Ama tespit yapıp çözüm üretmedikten sonra benim milletimi aldatamazsın.

‘İşsizlik bu ülkenin sorunudur.’ Bunu senin söylemene gerek yok ki, bunu el âlem biliyor. Nasıl çözeceksin, onu anlat. ‘Biz iktidar olduğumuz zaman onu göstereceğiz…’ İktidar olamayacaksın ki… Yolunu göster, yolunu.”

‘Emekliye zam verilmiyor’ dendiğini belirten Erdoğan, “Biz geldiğimizde neydi, şu anda ne, kaç kat arttı? Bu gerçekleri gör. ‘Yolsuzluklar...’ Aynaya bakacaksın, önce aynaya bakacaksın. Bunların hepsi ortaya çıkar. Bu ülkede yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadelenin en açık mücadelesini veren tek siyasi iktidar Evel Allah AK Parti iktidarı oldu” diye konuştu. (Kaynak: zaman.com.tr)