Ünlü Türk milliyetçisi Nihal Atsız’ın oğlu olan Star gazetesi köşe yazarı Yağmur Atsız, “Atatürk’ü Atatürk’ten korumak” başlıklı yazısında, Atatürk’ün Nutuk kitabının bazı bölümlerinin kitaptan çıkartıldığını ileri sürdü.
“Evrak sahtekârlığı Kemalistlerin pek sevdiği bir meşgaledir” diye yazan Atsız’ın Star gazetesinde yayınlanan makalesi şöyle:
Atatürk’ü Atatürk’ten korumak
Evrak sahtekârlığı Kemalistlerin pek sevdiği bir meşgaledir.
Onun içindir ki Yüce Önder Atatürk’le ilgili metinleri sık sık “inceleyerek” içlerindeki “lüzumsuz” pasajları atmayı görev addederler. Böylece Yüce Önder’i yücelttiklerini sanırlar ama bu davranışlarıyla aslında ona hakaret ettiklerini idrâk edemeyecek kadar da ferâset fukarâsıdırlar. Ben onun için müteaddid vesîlelerle Atatürk’ü bu tâife “sâyesinde” değil onlara “rağmen” sevip saydığımı belirtme gereği duymuşumdur.
Kaç gündür “Sabah”dan Emre Aköz ve Engin Ardıç Kemalistlerin evrak sahtekârlıklarına örnekler veriyor. Mesele, bir Amerikan TV dizisinde hikâye kahramanlarından Rum asıllı birinin, aslen İzmirli olduklarını ve 1922’de Türkler İzmir’i yakınca kaçmak zorunda kaldıklarını anlatması yüzünden “patlak” verdi! Yoksa “balon yaptı” mı deseydik? Birkaç gün önce bunun ne kadar gülünç ve aynı zamanda, aşağılık komplekslerimizi ortaya koyması bakımından, ne kadar içler acısı bir hâl olduğuna ben de değindim. Bu arada o diziyi Türkiye’de gösterime sokacak olan kanal da cibilliyetini göstermiş ve o sekansı makaslamış. Aslında tam Kemalist bir davranış. Makasladın mı, toplatıp yaktın mı yâhut “câlib-i şübhe” pasajları yırtıp attın mı o bahsedilen nesne ortadan kalkmış oluyor. Tıpkı kim bilir hangi sivri akıllının kararıyla filmlerdeki sigara görüntülerini perdelemek gibi. Üzerine mozaiği bastırdınız mı o adam veyâ kadın sigara “içmemiş” oluyor. Seyirci de ahmak olduğu için buna inanıyor.
Ardıç ve Aköz, çok çarpıcı olmakla berâber, yine “ikincil kaynaklar”la yetinmişler.
Yâhû bu hürefâ-yı nâ-şerîfe Atatürk’ün “NUTUK”unu makaslamışdır, be! İnsanın nutku tutulur!!!
Rahmetli Fethi Nâci 1970’lerde “100 Soruda...” diye bir kitap dizisi yayınlıyordu. Fransızca “Que sais-je?” (Ne Biliyorum?) dizisinden mülhem yararlı bir çalışma. Akla gelebilecek pek çok konuları kolay bir dille îzâh edebilmek üzere 100 sual sorulup onların cevapları içinde öğretme tekniği. Bunlardan biri de “100 Soruda Atatürk” idi. O cildi bizzat Fethi Nâci kaleme almıştı. Ben onu okurken öğrendim ki meğer o hani bâzı “Nöbetçi Kemalistler”in sözüm ona başucu kitabı olan ve aslında bir ideolojik metin değil bir tür faaliyet raporu olması hasebiyle zâten açıp okumadıkları bundan belli “NUTUK” da kaç yerinden makaslanmış. Makaslayan da kim, biliyor musunuz? Kemalistin önde gideni Behçet Kemâl Çağlar! Bay Behçet üşenmemiş, oturup o metnin içinden “halka zararlı” olabilecek kısımları bir bir ayıklamış. Çünkü malûm, halk odun kafalı olduğu için öyle her şeyi bilmesi doğru değildir. Neme lâzım fikri “ifsâd” olur sonra! Bîçâre Fethi Nâci “Bunun hesâbı sorulmalıdır!” diye feryâd ediyordu.
Fâlih Bey’e, Atatürk’ün Uşağı Cemâl Granda’ya gelene kadar, bunların bizzat Atatürk’den pervâları yok!
Atatürk’ü o kadar seviyorlar ki onu bizzat Atatürk’ten esirgiyorlar!
Bunlar gerçek Atatürk’le yüz yüze gelseler muhtemelen onu da “Atatürk’ü Koruma Kanunu”ndan içeri atarlardı.