Yorum - Sürur Öztürk
Yozgat’ın da katıldığı EMITT 2010 Turizm ve Seyahat Fuarı’ndan hareketle, Yozgat’ın fuarlardaki durumuna dair değerlendirmelerime fotoğraflar eşliğinde devam ediyorum...
EMITT 2010 Fuarı’nda en fazla dikkatimi çeken hususlardan birisi, diğer illerin il ve ilçe belediyeleri ile Ticaret ve Sanayi Odası gibi sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra, o illerin otelleri ile bazı turizm ve ticaret firmalarının da fuardaki stantlarında şu veya bu şekilde yer almaları oldu.
Oysa Yozgat standında, Yozgat’ın ne belediyelerinden bir eser vardı, ne sivil toplum kuruluşlarından, ne otellerinden, ne de turizm ve ticaret firmalarından…
Stanttaki “kızgın bürokrat”a bu hususu da sordum. “Hepsiyle tek tek görüştük. Hiçbiri fuarı umursamadı bile” dedi. Eğer gerçekten böyle ise, fuarları umursamayan kurum ve kuruluşlar, “Yozgat’ın tanıtımı” konusunda hiç boşuna nutuk atıp durmasınlar… Böyle değilse de, o zaman bir açıklama yapsınlar; haklı bir gerekçeleri varsa, bunu kamuoyuna da aktarsınlar…
Fuara katılan otellerin ve turizm firmalarının oldukça özenle hazırlanmış stantlarını görünce, gözlerim Yozgat otellerini aradı ama nafile…
Bu konuda bir kanaat sahibi olabilmek için, bir örnek olarak Van standından çektiğim aşağıdaki fotoğrafa bakabilirsiniz. Van standında özel bir tasarımla daire şeklinde hazırlanmış olan tabela kısmında, Van Valiliği’nin yanı sıra Van Belediyesi’nin, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin, Van Ticaret ve Sanayi Odasının ve diğer kurum ve kuruluşlarının logoları yer alıyor. Kısacası Van, fuara bir “bütün” olarak gelmiş, ya da en azından o imajı veriyor…
Fuarda dikkatimi çeken hususlardan birisi de, bazı illerin il belediyelerinin yanı sıra, ilçe ve hatta belde belediyelerinden bile, özel stant kiralayıp fuara katılanlar olmasıydı.
Örnek vermem gerekirse, fuarda Balıkesir’in Burhaniye ilçesi Pelitköy Belde Belediyesi ile Balıkesir’in Ayvalık ilçesinin ayrı ayrı stantları olduğunu gördüğümde, Yozgat’ın zengin folklorik özellikleri olan ilçe ve beldeleri geldi aklıma… ‘Neden olmasın?’ diye düşündüm kendi kendime…
Ayvalık standında, bir ahşap ustası, bir taraftan zeytin ağacından kendi yaptığı çerez-meyve tabaklarını zımparalıyor, diğer taraftan da yaptıklarını satışa sunuyordu…
Konya da, fuara hem il standıyla hem de Akşehir ilçe belediyesi ile ayrı stantlarla katılmıştı. İl standında cansız mankenler kullanılırken, Akşehir standında Nasreddin Hoca kostümüyle canlı manken kullanılmıştı. Nasreddin Hoca, ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor, birlikte fotoğraf çektirmek isteyenleri de kırmıyordu… Nasreddin Hoca, arkadaşım Harun’un talebini de, “Bir Nasreddin Hoca fıkrası anlatırsan olur” şartı koyduktan sonra kabul etti...
Amasya ise, elma figürü bulunan ışıklı tabelasıyla dikkat çeken standında, Amasya Belediyesi Konservatuvarı’nı öne çıkarmıştı. Müzisyenler, fuar boyunca Amasya türküleri seslendiriyorlardı…
Söz türkülerden açılmışken bir not düşeyim: Yozgat, türküler konusunda fuarda bir talihsizlik yaşamış. Önceden belirlenen programa göre, fuarın dördüncü günü saat 15.00’te fuaye alanında bir konser verilecekmiş. Önceden yapılan düzenlemeye göre, saat 15.00-16.00 arası fuaye alanı Yozgat’a tahsis edilmiş. Yozgat ekibi, program saatine 10 dakika kala alana gitmiş. Ne var ki, saat 15.00 olduğu halde, sahne Yozgat’a devredilmemiş. “EMITT Fuar Etkinlikleri kitapçığında o gün saat 15.00-16.00 arası bize tahsis edildiği kayıtlı olmasına rağmen, saat 16.00’ya kadar bizi sahneye çıkarmadılar” dedi bir yetkili. Yozgat yetkilileri ile Diana isimli hanım görevli arasında bu sebeple tartışma yaşanmış. “Evet, bu saatte sahne sizin” diyor ama sahneyi boşaltmıyormuş. Bilgi aldığım yetkili, “Saat 16.00’ya kadar bekledik, bizden kimse kalmayınca iptal ettik programı” dedi. Kısacası, Erhan ve Mustafa Bey, fuarda Yozgat türküleri söyleyememişler…
Bazı illerin fuara, turistik değer taşıdıklarını düşündükleri bütün unsurlarıyla katılmaları üzerinde duruyorduk… Bu konuda vereceğim bir örnek de, Bilecik ilinin Kınık Köyü’ne ayrılan bölüm… “Bilecik Valiliği Kınık Köyü Çömlekçiliği El Sanatları” yazılı bu bölümde, bu köyde yapılan çömlekler sergileniyor ve satışa sunuluyordu…
Fuara katılan illerin tamamına yakını, stantlarının dış cephe dizaynı ile iç dekorasyonuna özel önem vermişler, özel tasarımlar hazırlamışlardı. Aşağıda fotoğrafını gördüğünüz Hatay standı, bu bakımdan göz dolduruyordu.
Bilecik standı da, özel tasarımıyla dikkat çeken iller arasındaydı. Valilik, “Osmaneli Evleri”nin mimarî yapısını öne çıkaran bir stant hazırlamıştı.
Sivas standı da, özel tasarımıyla dikkat çeken, göz dolduran stantlar arasındaydı.
Manisa, fuara hem il, hem de Kula ilçesi ile ayrı ayrı katılmıştı. Manisa standında mesir macunu ve Sultan Camisi öne çıkarılmıştı. Canlı mankenler, dev boyutta yapılmış Sultan Camisi maketinin önüne yerleştirilmiş mesir macunu kazanının önünde mahallî kostümleriyle dikkat çeken bir görüntü oluşturmuşlardı.
Tarihî evleriyle ünlü Kula ilçesi de, dev boyutta bir “Kula Evi” maketi ve önüne kurulmuş çardak; parke taş desenli yer döşeme malzemesiyle kaplı zemine konulmuş halı ve kilimlerle otantik bir görüntü sergiliyordu.
Fuarın dikkat çeken stantlarından birisi de Kastamonu’ydu. Tarihî Kastamonu Evleri’nden birisinin dev boyutta yapılmış maketi, onun önüne yerleştirilmiş, kağnı tekerlekleri de kullanılarak özel olarak hazırlanmış oturma grubu, etkileyici bir görüntü arz ediyordu.
Çorum standı da, platformun ortasına yerleştirilmiş olan özenle hazırlandığı anlaşılan büyük boy Çorum Kalesi maketiyle otantik bir görüntü elde etmeyi başarmıştı.
Fuara katılan Adalar Belediyesi, motorlu araç girişinin yasak olduğu adaların sembollerinden faytonu standına taşımıştı. Bu faytonu görünce, Yozgat’ın bundan sonra katılacağı fuarlarda, meşhur “yaylı”sının da pekâlâ teşhir edilebileceğini düşündüm. Siz ne dersiniz?..
Gaziantep standı da, fuarda göz dolduran stantlardan birisiydi. Antik Zeugma kentini temsil eden büyük boy fotoğrafın yanı sıra, satışa sunulan birbirinden güzel el sanatları ürünleri, standa tarihî ve turistik bir mekân havası vermişti.
Bu yıl fuarın konuk ülkesi olan Suriye’nin standı da dikkat çekiyordu. Mahallî kıyafetleri içerisindeki canlı mankenler, standa olan ilgiyi artırıyordu.
Bu yıl “Türkiye’de Japon Yılı” olarak ilan edilmişti ve tabiî olarak fuarın Japon konukları da vardı…
Fuarı değerlendirmeye Pazartesi günü devam edeceğim…