Tokat’ın Reşadiye ilçesindeki hain pusuda şehit olan 7 askerden birisi olan jandarma er Cengiz Sarıbaş’ın ailesi, demokratik açılıma destek verirken, cenaze töreninde şahit oldukları provokasyon hakkında Zaman gazetesine önemli açıklamalar yaptı.
Şehidin ablasını kışkırtmak isteyen meçhul kadın
Tokat’ın Reşadiye ilçesindeki hain pusuda şehit olan askerlerden jandarma er Cengiz Sarıbaş’ın ablası Türkân Kayhan, cenaze töreninde kimliği belirsiz bir kadının yanlarına gelerek, “Arkada DTP’li bir kadın ‘Bizim şehitlerimize neden bu kadar değer verilmiyor?’ diyor” dediğini anlattı. Yaşadığı üzüntüyle kendisini kışkırtmaya çalışan kadının söylediklerini ciddiye aldığını dile getiren abla Kayhan, eşinin desteğiyle kendini toparladığını kaydetti.
Şehidin annesi: Gençler oyuna gelmesin
Şehit Cengiz Sarıbaş’ın annesi Gülyaz Hanım da, oğlunun cenaze töreninde tanımadığı insanların pankart açıp slogan attığını söyledi. Yanlarına kadar sokulan bazı kişilerin ise ortalığı karıştırmak için kendilerine provokatif telkinlerde bulunduğuna dikkat çekti.
Şehit annesi Sarıbaş, sağduyu çağrısı yaparak şunları söyledi: “Birileri kardeşi kardeşe kırdırmak istiyor, gençler oyuna gelmesin. Demokratik açılım mutlaka olsun, Kürtler de bizim kardeşimiz, onları bağrımıza basarız ama vatan hainlerini asla.”
Cenazeyi provoke etmek istediler, izin vermedik
Acılı anne Gülyaz Sarıbaş, “Oğlumun acısıyla yanmışım, bizim acımız bize yetiyor. Cenazeyi provoke etmek istediler, izin vermedik. Ailemiz içinde provokasyon gibi bir niyet asla olamaz. Gözyaşı bile akıtmadım, hep vatan sağ olsun dedim” ifadelerini kullanıyor. Cenazeyi provoke etmek isteyenleri kınayan Sarıbaş, sağduyu çağrısında bulunuyor:
“Sokağa çıkarak, slogan atarak, pankart açarak bu sorunun üstesinden gelinmez, devletimiz üstesinden gelir. Bu vatan bölünmez, bu bayrak göklerden inmez, devleti bölmeye kimsenin gücü yetmez.”
Bu tür gösterilerin ülkeyi bölmek için yapıldığına inanan Sarıbaş, demokratik açılıma destek veriyor:
“Demokratik açılım mutlaka olsun, Kürtler de bizim kardeşimiz onları bağrımıza basarız ama vatan hainlerini asla. Bu vatan bölünmez, bayrağımız göklerden inmez, gerekirse kadın-erkek savaş veririz.”
Kürt komşum, oğlum için Kur’ân okudu
Kürtler üzerinden bir savaş çığırtkanlığı yapıldığını dile getiren şehit annesi, aile olarak Kürtlerle hiçbir sorunları olmadığını vurguluyor. Yengelerinin ve en yakın komşularının Kürt olduğunu anlatan Sarıbaş’ın şu sözleri ise kardeşliğe en güzel örnek:
“Kürt komşum evime gelip taziye ziyaretinde bulundu. Oğlum için Kur’ân-ı Kerim okudu, ben Kürtler kötüdür nasıl diyeyim?”
“Kürt kardeşlerimizin verilecek hakları varsa Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız versin; biz bunlara karşı değiliz” diyen acılı annenin tek isteği ise şu:
“Devletin başta teröristlere, Öcalan’ı muhatap alacaksınız diyenlere el uzatmasını istemiyoruz. Onlar iyi niyetli uzatılan eli tutmak istemiyor. Kürtler bizim kardeşimiz, onlarla bir sorunumuz olamaz. Benim oğlum vatan için öldü. Ölenler arasında Muşlu olan da var. Birileri bizim vatanımızı bölme çabası içinde. Ama vatanımız bölünemez.”
Sarıbaş, oğullarını PKK'ya kaptıran ailelere şöyle sesleniyor:
“Evlatlarına sahip çıksınlar. Çocuklar da anne-babalarını dinlesin, oyuna gelmesinler.”
Belediye otobüsüne molotofkokteyli atarak 17 yaşındaki Serap Eser’in ölümüne yol açan gençlerden M.D.’nin babasının “Oğlumun bu işi yaptığı ispat edilirse kendi ellerimle öldürürüm” açıklamasını da destekliyor:
“O da bir baba, doğru söylemiş. Eğer benim oğlum da masum bir cana kastetseydi ben de kendi ellerimle öldürürdüm.”
Medyanın cenaze namazlarını çarpıttığını söyleyen şehit annesi, oğlunun mahalle arkadaşının, sevgilisi olarak öne çekilmesine sitem ediyor. Fotoğraflardaki kızın evladının çocukluk arkadaşı olduğunu vurgulayarak, bu yanlışlığın düzeltilmesini istiyor. Sarıbaş, hükümete ise şu mesajı veriyor:
“Ne yaparsa hükümetimiz, devletimiz yapmalı, iyi kararlar vermeli. Emine Ayna ve Ahmet Türk’ün devletin maaşını alıp o çirkin lafları söyleyip bizi üzmeye hakları yok. Hükümetimiz onları sustursun. Bütün Kürtler kardeşimiz, bir savaşa girilecekse hepimiz gireriz. Oğlum askere gittiyse Kürt annenin oğlu da gitti. Şehitler arasında Kürtler de var. Vatan hepimizin, kimse bölmeye kalkmasın, başaramaz.”
Gülyaz Sarıbaş, oğluyla en son 6 Aralık Pazar akşamı saat 19.00 sıralarında görüşmüş. Şehit er, aileden herkesle konuşmuş. Oğlunun uzman çavuş olmak istediğini aktaran acılı anne, en büyük hayalinin ise araba almak olduğunu sözlerine ekliyor.
Şehit Boztemir’in amcası: Açılım sürsün, kan dursun
Reşadiye’deki hain pusuda şehit olan Adıyamanlı Onur Boztemir’in amcası Sıddık Boztemir, siyasilere “Artık akan kanı durdurun” çağrısında bulundu.
Acılarının büyük olduğunu belirten Boztemir, tek istediğinin ‘yeni şehit haberinin gelmemesi’ olduğunu dile getirdi. Bunun için devletin gereken her şeyi yapmasını talep eden acılı amca, hükümetin bölgede başlattığı adımları daha hızlı bir şekilde sürdürmesinin şart olduğunu vurguladı. Sıddık Boztemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Artık akan kanın durmasını istiyoruz. Açılım mı olur, ne oluyorsa olsun da bir an önce bu acılar bitsin. Bizde zaten sorun yok. Türk-Kürt kardeşiz. Hükümetten bu yaşananlara son vermesini istiyoruz.”