“Yozgat Haber” gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni İnan Soyer, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığını engellemek için, onun Yahudi kökenli olduğu iddiasıyla yürütülen kampanyanın Fethullah Gülen hareketi tarafından düzenlendiğini ima etti. Oysa bu kampanyayı Ergenekon tutuklusu Emekli Orgeneral Şener Eruygur ve ekibinin organize ettiği ortaya çıkmıştı. Emekli Orgeneral Büyükanıt da, katıldığı bir televizyon programında, “Eruygur’dan bunları beklemezdim, çok şaşırdım” demiş, kendisinin de Ergenekon mağduru olduğunu söylemişti.
“Yozgat Haber” gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni İnan Soyer, “Kim tasfiye olacak; asker mi cemaat mi?” başlıklı yazısında, “Taraf gazetesinin ortaya çıkardığı “İrtica İle Mücadele Eylem Planı” konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Yazısında, Taraf gazetesinin manşetinin, Fethullah Gülen hareketinin bir karşı stratejisi olduğunu ileri süren Soyer, Gülen hareketinin amacının; “Genelkurmay Başkanlığı’nı harekete geçemez hâle düşürmek ve Ağustos’ta toplanacak Yüksek Askerî Şura öncesi Kemalist Orgeneraller ile paşa düzeyinde ve daha alt kademedeki kurmay subayları ‘darbe’ teşebbüsüyle ilişkilendirerek tasfiye etmek” olduğunu iddia etti. Soyer bu iddiasını kuvvetlendirmek için de, şöyle yazdı:
“Bu tür bir girişim daha önce de denenmişti. Dönemin Kara Kuvvetleri Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığını engellemek için Yahudilikten Ateistliğe dek olmadık iddialar internet sitelerine kadar düşmüştü. Ordunun Büyükanıt etrafında kenetlenmesi üzerine proje akim kalmıştı. “
Soyer’in, Büyükanıt’ın açıklamasından haberi yok mu?
Oysa, Soyer’in hatırlattığı bu kampanyayı, Ergenekon tutuklusu Eski Jandarma Genel Komutanı Emekli Orgeneral Şener Eruygur ve ekibinin organize ettiği ortaya çıkmıştı. Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt da, katıldığı bir televizyon programında, “Eruygurdan bunları beklemezdim, çok şaşırdım” demiş, kendisinin de Ergenekon mağduru olduğunu söylemişti.
Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, geçen Mayıs ayında yayınlanan “32. Gün” isimli televizyon programında Gazeteci Mehmed Ali Birand ve Rıdvan Akar’ın sorularına cevap verirken, tarihî açıklamalarda bulunmuştu.
Program sunucularından gazeteci Rıdvan Akar, Ergenekon iddianamesinde Şener Eruygur’un Atatürkçü Düşünce Derneği’ndeki odasında bulunan bir CD’de Büyükanıt hakkında tutulmuş bazı dosyalar bulunduğunu, bu dosyalar içinde eşinin sağlık durumuyla ilgili bazı bilgilerin de yer aldığını hatırlatmıştı. Büyükanıt da, bu konudaki şaşkınlığını “Eruygur’dan bunları beklemezdim” diyerek dile getirmişti.
İşte, programda Büyükanıt’a sorulan sorular ve Büyükanıt’ın verdiği cevaplar:
...
* Birand: Ergenekon düşmanca bir hareket mi? Emniyet`in komplosu mu? Nasıl görüyorsunuz?
* Büyükanıt: Şimdi Ergenekon o kadar genişlemiş durumda ki, suça gercekten bulaşmış insanlar olabilir…
* Birand: Mesela Veli Küçük sizin için nedir?
* Büyükanıt: Emekli bir generaldir. Hukukî süreçte ben onu bilemem. Ne ifadesini gördüm, ne de başka birşey... ‘Vatan millet’ diye toplanmış, daha sonra ise başka yerlere gitmiş küçük gruplar olabilir. Bunların hepsini çözecek olan yargı.
* Akar: Bakın şu belge Ergenekon iddianamesinin eklerinden. El yazısını tanıdınız mı?
* Büyükanıt: Benim elyazım bu. İşte bakın ne alâkası var bunun iddianameyle? Ablamın ölüm şeysi…
Şener Eruygur’dan böyle bir şey beklemezdim, şaşırdım
* Akar: Şener Eruygur’un ADD’deki odasında bulunan bir CD’de sizinle ilgili dosyalar çıkıyor. Bakın, eşinize ait sağlık biligleri bile var. Toplamış mı bunları?
* Büyükanıt: Valla ben bilmem bunu. Onu Şener Paşa’ya soracaksınız. Bakın daha önce de çeşitli karalama kampanyalarında benim gelmişimi geçmişimi döktüler. Ben de hiç tanımadığım akrabalarıma rastladım. Tabii kişisel verilerin toplanması yasal olarak suçtur.
* Birand: Bekler miydiniz Eruygur’dan böyle birşey?
* Büyükanıt: Hayır. Hayır.
* Birand: Şaşırdınız mı?
* Büyükanıt: Çok şaşırdım. Yani ne alâkası var?. Kızımın arkadaşları, ablamın rahatsızlığı. Yani ne alâkası var? Ben anlayamadım.
* Birand: Eruygur paşa ne yapmak istemiş? Özden Örnek günlüklerine göre sizin Kara Kuvvetleri Komutanı olmanızı ve sonrasında Genelkurmay Başkanı olmanızı engellemek için yapılmış. Sizin pasifize edilip yerinize bir korgeneralin geçirilmesi gibi bir senaryo sözkonusu.
* Büyükanıt: Evet, evet. Ben de okudum onları. 1. Ordu komutanıydım o ara. ‘Bu adamdan bize hayır gelmez. Altından bir Korgeneral çıkartalım’ diye…
* Birand: O zaman mı başladı kampanya? Çünkü size karşı müthiş bir kampanya başladı.
* Büyükanıt: Şöyle söyleyeyim, ben 1. Ordu Komutanlığı’na gelene kadar benim hakkımda en ufak birşey çıkmamıştı. Sonra birden bire, Allah Allah, o adam ben miyim?!. Bu kadar çıt çıkmayan, milyarlarca dolarlara imza atmış bir insan, birden bire bir kampanya… Yani bakın tekrarlıyorum, benim bilmem mümkün değil; ama o dönemde başladı. 2003’te başladı.
Ben de Ergenekon mağduruyum
* Akar: O dönemde sizin çevrenizde böyle bir mekanizmanın harekete geçtiğini hissediyor muydunuz? Önlem alıyor muydunuz?
* Büyükanıt: Hissetmeyi bırakın, yaşıyordum. Yaşıyordum. Bakın bir gün internette bir haber dolaşmaya başladı. Bütün Türkiye`deki o patlamaları, çatlamaları yapan benim. Suyum, buyum, böyle karalamalar falan. Gönderen kim biliyor musunuz? Yani simi. Rahmetli ablam. Yani bu kadar. Onun ismini yazmışlar. Ablam. İş buraya kadar gitti. Yani bakın 2 saat içinde 15 bin tane mail atıldı diyorum.
* Birand: Yani siz Ergenekon mağdurusunuz?
* Büyükanıt: Evet, hakikaten öyle. Bu çeşit girişimler Allah’tan bende aşı etkisi yarattı. Direncim arttı.
(Sürur Öztürk - Yozgat Muhabir)
