9 Haziran 2009 Salı

Adaylar ortak basın toplantısı düzenleyebilirler

Sürur Öztürk

Yozgat’ta birkaç gerilim unsurunun üst üste gelmesinin, kamuoyunda tansiyonun yükselmesine sebep olduğu görülüyor. Bu gerilimin mutlaka düşürülmesi gerektiğini, aksi takdirde, “yüksek tansiyon”un herkese zarar vereceğini düşünüyorum.

Bir süreden beri varlığı daha da hissedilir hâle gelen ekonomik durgunluk, uzun zamandan beri gündemi meşgul eden AK Parti Yozgat İl Kongresi’nin gergin bekleyişi, yaklaşan il kongresi öncesi MHP tabanındaki (yüksek sesle dile getirilmese de varlığı ciddi ölçüde hissedilen) görüş farklılıkları, yeni teşvik pakedinin beklentileri karşılamamış olması, Gülşehri seçimlerinde yaşanan olaylar… derken, Yozgat’ta tansiyon hayli yükselmiş durumda. Bu “yüksek gerilim”, gündemin harareti içinde gereğinden fazla ısınan ve “kızgın” hâle gelen herkese hata yaptırabilir. Bu sebeple, bu gerilimin tırmandırılması değil, bu yüksek tansiyonun düşürülmesi gerekiyor…

Zira, uzun sayılmayacak bir süre sonra bu toz bulutu dağılacak. Fakat, böyle giderse, geriye bu süreçte öfkeyle söylenen sözler, öfkeyle yazılan yazılar, öfkeyle takınılan tavırlar, yaşanan kırgınlıklar ve pişmanlıklar kalacak… Böyle olmamalı…


Protesto mitingi ne getirir ne götürür?

Yozgat Ticaret ve Sanayi Odası’nın yeni teşvik pakedine yönelik protesto girişimlerini takib ediyorum. Haksızlığa uğradığı düşünülen Yozgat’ın hakkının aranması için miting düzenleneceği söyleniyor.

Teşvik pakedi konusunda Anadolu Ajansı’nın haberlerini taradım. Yozgat’tan başka diğer bazı illerin Ticaret ve Sanayi Odası başkanlarının tepkilerini de okudum.

Yozgat’ta düzenlenecek olan protesto mitinginden sonra Yozgat 3’üncü bölgeden 4’üncü bölgeye kaydırılacak olsa, belli ki diğer iller de aynı yönteme başvuracaklar ve 3’üncü bölgedeki iller 4’üncü bölgeye kaydırılmak isteyecekler. Tepki gösteren her ilin 4’üncü bölgeye kaydırılması mümkün olamayacağına ve “Yozgat kaydırıldı, biz niye kaydırılmadık?!” sesleri yükseleceğine göre, hükümetin bu mitingden sonra yeni bir düzenleme yapma ihtimali çok zayıf gözüküyor. Bunu, Başbakan Erdoğan’ın Kütahya İl Kongresi’nde söylediklerinden de anlamak mümkün…

Maksadın iyi olduğundan şüphem yok ama, bence seçilen yöntem yanlış… Bu miting, teşvik pakedi kamuoyuna açıklanmadan birkaç ay önce yapılsaydı, muhtemelen daha etkili olurdu. Şimdiki aşamada ise, diplomatik girişimlerin daha isabetli olacağını düşünüyorum.

Diğer illeri tahrik etmeden, oluşturulacak bir heyet, bizzat Başbakan’dan ya da ilgili bakanlardan randevu taleb edip, yüz yüze görüşebilir; hazırlanan “Yozgat dosyası” kendilerine takdim edilebilir. Yeni bir düzenleme yapılması mümkün gözükmüyorsa, hiç olmazsa mevcut imkânların en iyi şekilde nasıl değerlendirilebileceği müzakere edilebilir, bu konuda destek istenebilir. Görüşmede Yozgat Heyeti’ne söylenen sözler ve dile getirilen taahhütler de, Yozgat’a dönüşte bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyurulabilir.

Bunlar yapılmadan düzenlenecek bir miting, hükümet tarafından siyasî maksatlı bir organizasyon olarak algılanabilir ve istenmeyen sonuçlar doğurabilir… Bunları, “Hakkını aramak isteyen Yozgatlıları pasifize etmek için” yazmıyorum. Fakat, böyle durumlarda daha “akl-ı selim” ile hareket etmenin daha isabetli olacağına inanıyorum. Bana katılmayabilirsiniz; ama ben de sadece kendi düşüncemi dile getiriyorum. Farklı bakış açılarına, farklı fikirlere açık olmalıyız. Bu fikirler bazen asabımızı bozsa bile… Zaten, düşüncelerimde yanılıyorsam, bir süre sonra yanıldığım ortaya çıkar, ben de “Yanılmışım, siz haklıymışsınız” derim…

Ortak bildiri tansiyonu düşürebilir

AK Parti Kongresi’ne gelince… AK Parti Yozgat İl Kongresi, sadece AK Parti camiasının değil, muhalefet camiasının da ilgi odağında. Bu süreç de hayli gergin bir seyir takib etti… “Yüksek gerilim” bir elektrik çarpmasıyla sonuçlanmamalı…

Bu konudaki teklifim de, AK Parti İl Başkanlığı’na aday olan bütün isimlerin ortak bir basın toplantısı düzenlemeleri. Adaylar, hep birlikte basının karşısına geçip, ortaklaşa hazırlanmış ve bütün adayların imzasını taşıyan kısa bir bildiriyi kamuoyuna beyan edebilirler.

Basının, “İlk seçimi filan kazandı… / Şans filanın yüzüne güldü…” şeklinde yorumlar yapmamaları şartıyla, bildiriyi okuyacak aday da kurayla belirlenebilir…

Bildiride özetle, ‘Adayların, birlik beraberlik içinde demokratik bir yarış sergileyecekleri; kongreye birbirlerinin rakibi olarak girmelerinin birbirlerine karşı husumet içerisinde oldukları anlamına gelmediği, İl Başkanlığı’na kim seçilirse seçilsin, seçimden sonra diğer adayların onun etrafında kenetlenecekleri’ ifade edilebilir… Bu aynı zamanda adayların kendilerine olan güvenlerini de ortaya koyar…

Müsadenizle, tekrarlamak istiyorum: Bütün tarafların katkısıyla, bu yüksek tansiyon düşürülmeli…