Bilal Tuğrul Koçak, 6 Haziran’da yapılacak olan MHP Boğazlıyan İlçe Kongresi’nde başkanlık için aday olduğunu duyurdu. Çağlayan gazetesinin Koçak’ın adaylığına dair haberine yorum gönderen bir okuyucu da, “Kimse heveslenmesin, ‘bir bilen’ ne derse o olur” diye yazdı. MHP Boğazlıyan İlçe Kongresi 6 Haziran’da yapılacak. Boğazlıyan ilçesinde yayınlanan Çağlayan gazetesinin haberine göre, 32 yaşındaki Bilal Tuğrul Koçak, kongrede MHP İlçe Başkanlığı’na aday olduğunu açıkladı. Küçük yaşlardan beri siyasete ilgi duyduğunu ve “Arkadaşlarının teveccühü” sonucu aday olduğunu belirten Koçak, MHP’ye olan ilginin günden güne arttığını öne sürerek, hem ilçesine hem de partisine hizmete talib olduğunu söyledi. Delegelerin kararına saygılı olduğunu ifade eden Koçak, kazansa da kaybetse de ülkücü olarak kalacağını ve sonuçta kazananın Boğazlıyan olacağını söyledi.
Çağlayan gazetesinin Koçak’ın adaylığına dair haberine yorum gönderen bir okuyucunun imalı ifadelerle dile getirdiği bir iddia ise dikkat çekti. Okuyucu, “Kutalmış” mahlasıyla gönderdiği yorumunda, “Kimse heveslenmesin, ‘bir bilen’ ne derse o olur” diye yazdı. Okuyucunun “Kimse Heveslenmesin” başlıklı yorumu şöyle:
“Boğazlıyanlı değil, paraya hakim”
“Bir bilen ne derse o olur. MHP'li delegelerde hür irade yoktur. Onlar, ‘görev istenmez verilir’ düşüncesindeler. Karataş’ı öyle kabul etmediler mi? Öyleyse ‘bir bilen’ ne derse o olur. Boşuna reklamınızı yapmayın. ‘Bir bilen’ kim mi? O bizim çok yakınımızda. Boğazlıyanlı değil. Paraya çok hakim biri. Seçimlerde MHP’lilere epey para yardımı yaptı. Adam hem para verecek hem de ilçe başkanını atayamayacak. Siz inanıyor musunuz? Siz reklamınızı yapmaya devam edin. Amaç gündemde kalmak.”
“Bir bilen” tabiri nereden geliyor?
“Bir bilen” tabirini siyasette ilk olarak gazeteci Nazlı Ilıcak kullanmıştı. 12 Eylül darbesinden sonra diğer siyasî liderler gibi Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel de siyasî yasaklı durumundaydı. O dönemde, Tercüman gazetesinin Demirel’e yakınlığıyla bilinen yazarı Nazlı Ilıcak, siyasî konularda onunla mülâkatlar yapar, ancak yasaklı durumdaki Demirel’in görüşlerini, adını vermeden ve “Bir bilen” şeklinde yazardı.
“Bir bilen” tabiri, sonraki yıllarda bazı siyasetçiler için zaman zaman “Bir bölen” şeklinde de kullanıldı.
