24 Şubat 2013 Pazar

Arabaşı dernekleri - 2

19 Şubat’ta yayınladığım ve Yozgat derneklerinin ‘Arabaşı Gecesi’ düzenlemenin ötesine geçip, Yozgat’ın sosyal ve kültürel hayatına, turizmine, ekonomisine katkı sağlayacak kalıcı eserler ve hizmetler üretmeleri gerektiğini ifade ettiğim ‘Arabaşı dernekleri’ başlıklı yazıma, Ankara Yozgatlı Dernekler Federasyonu’ndan aynı gün bir açıklama gelmişti. Yazımı, herhangi bir derneği ya da federasyonu kast ederek yazmamış, genel bir değerlendirme yapmıştım. Ankara Yozgatlı Dernekler Federasyonu’nun duyarlılık ve nezaket gösterip açıklamada bulunması memnuniyet vericidir. Teşekkür ediyorum; fakat yapılan açıklamanın bu konudaki kanaatimi değiştirmeye yetmediğini de belirtmek istiyorum.

Önce Federasyon adına gönderilen açıklamayı kaydedeyim, ardından ben de kısa cevaplar vereyim. Federasyonun açıklaması şöyle:

Federasyonun açıklaması
“Sn. Sürur Öztürk,
   
19 Şubat 2013 tarihli makaleniz çok doğru. Size hak veriyor ve destekliyoruz. Yozgat’ın tek yemek kültürü arabaşı değil, birçok yemek kültürü bulunmaktadır.
    
Dernekler ne yapsın? Ucuz, maliyetsiz olan arabaşı, kolay yoldan yapılıp geleneksel kültürlerini yaşatmaktadırlar.
     
Şunu da ifade etmeden geçemeyeceğim: Yozgatın  STK’ları projeler üretti de dernekler mi engellediler? Sanayi Ticaret Odası, Esnaf Sanatkârlar Odası, Yozgat Barosu, Bozok Üniversitesi, Belediyeleri, İş Konseyleri, seçilmişleri ve benzer kuruluşlar projeler üretti de dernekler mi engel oldu? Derneklerle işbirliği yapmak istediler de dernekler mi engelledi? Dernekler, hangi bütçe ile hangi proje uygulamasını gerçekleştirsin? Siyasî malzeme olmaktan öte götürülmedi. Önderlik yapacak ne bir müteşebbis, ne de sanayici çıkmamıştır. Gurbetteki derneklerin yanında kimler oldu, kim destek verdi, kim özendirdi, teşvik etti? Aksine ‘sen ancak arabaşı yutar, sürmeli dinlersin, başka bir şeye karışma’ diye psikolojik savaş ilân edilmedi mi?
    
Yozgat’ta bir anket yapalım; köylerde bulunan camiler ve okulların tadilatları, pkuyan öğrencilerin baştan aşağıya giydirilmesi, okullara gönderilen kitap, araç, gereçler, mezarların etrafının yaplması, ağaçlandırılması, köylerde 2 yıldır yapılan ağaçlandırma projeleri, Kırsal Kalkınma Projelerinin yaygınlaştırılması, hayalet haline gelmiş köylerin yılda 2 gün de olsa şenlendirilmesi, eğitim seminerleri, öğrencilere burs temini, Türkiye genelinde üniversite öğrencilerimizin yurt sorunları, akrabanın akrabasıyla tanıştırılması, Yozgat’ın bütün dünyaya tanıtılması, kimsesiz insanlarımızla dayanışmanın sağlanması… Bunun gibi birçok faaliyetler, dernekler tarafından yapılmaktadır.

Bunların da bilinmesi ve takdir edilmesi arzusu ve temennisiyle saygılar sunarım.”

Cevap

Açıklamanın başında, “Yozgat’ın tek yemek kültürü arabaşı değil, birçok yemek kültürü bulunmaktadır. Dernekler ne yapsın? Ucuz, maliyetsiz olan arabaşı, kolay yoldan yapılıp geleneksel kültürlerini yaşatmaktadırlar” ifadeleri, bu konudaki umutsuzluğumu daha da artırdı. Çünkü benim yazımın konusu, derneklerin gerçekleştirdiği etkinliklerde ne yenip ne içildiği değil, derneklerin ‘Arabaşı Gecesi’ düzenlemekten öte kalıcı eser ve hizmet üretemeyişleriydi. Üstelik yazımda ‘Bu üretimi yaptıktan sonra dilediğiniz kadar ‘Arabaşı Gecesi’ düzenleyin; hakkınızdır, helâl olsun…’ diye özellikle not düşmüştüm… Benim arabaşıyla bir problemim yok. Ben de en az sizin kadar severim...

Açıklamada, “Yozgatın sivil toplum kuruluşları (STK’ları) projeler üretti de dernekler mi engellediler?” sorusu soruluyor. Mesele de bu zaten. Ben, dernekler, kendilerinin de bir STK olduklarını hatırlayıp, kendileri proje üretmeliler ve bu projeleri de uygulamalılar; bunu yapmadıkları müddetçe gerçek anlamda STK olamaz, ancak kendilerini STK diye yutturmakla kalırlar, diyorum… Başka STK’ların proje üretip sizden destek talebinde bulunmalarını beklemek yerine, neden kendiniz proje üretmiyorsunuz?..

Açıklamada, “Dernekler, hangi bütçe ile hangi proje uygulamasını gerçekleştirsin?” diye soruluyor.

Dernekler, daha kurulmadan önce, gerçekleştirmeyi planladıkları hizmetleri hangi bütçeyle gerçekleştireceklerini planlamalıdırlar. Bunun için de önce, hangi alanda ne tür faaliyetlerde bulunacaklarını, daha kuruluş aşamasında belirlemelidirler. Fakat Yozgat dernekleri, genellikle ‘kervan yolda düzülür’ hesapsızlığıyla yola çıktıkları için, ‘Arabaşı Gecesi’ düzenlemenin ötesine geçemiyorlar. Kaldı ki, ciddi anlamda proje üreten dernekler, maddî sıkıntı da yaşamazlar; çünkü AB fonları dahil olmak üzere, pek çok fondan faydalanabilirler. Derneklerimizin sıkıntısı aslında parasızlık değil, para temin edecek proje üretemeyişleridir. Benim işaret ettiğim husus da budur.

Önceki Yozgat Valisi Necati Şentürk, Orta Anadolu Kalkınma Ajansı’na başkanlık ettiği dönemde yaptığı bir açıklamasında, Kalkınma Ajansı’na Kayseri’nin 244, Yozgat’ın ise 51 proje sunduğunu belirterek, “Yozgat, maalesef proje konusunda sınıfta kaldı” demiştir… Haksız mıdır?..

Siz soruyorsunuz, ben de sorayım: Yozgat derneklerimizin veya federasyonlarımızın kaç tanesi, AB fonlarından yahut Orta Anadolu Kalkınma Ajansı’nın desteklerinden yararlanmak için kaç tane proje hazırlamışlardır?..

Açıklamanızda, ancak köy derneklerinin, cami ya da okul yaptırma ve yaşatma derneklerinin faaliyetlerine karşılık gelebilecek bazı hizmetleri sıralamışsınız. Bu hizmetleri küçümsemiyorum; ama ben, Yozgat’a sıçrama yaptıracak büyük çaplı çalışmalardan, büyük çaplı hizmetlerden söz ediyorum…

Açıklamanızda sıraladığınız dernek faaliyetleri arasında “Yozgat’ın bütün dünyaya tanıtılması” maddesi de yer alıyor. Ben de zaten “Yozgat’ın tanıtılması” adına yapılan çalışmaların aslında gerçek anlamda tanıtıma katkı sağlayan faaliyetler olmadığını, adeta Yozgat’ın yine Yozgatlılara tanıtılmasından ibaret kaldığını düşünüyorum…

Bu konuda ne demek istediğimi daha somut örneklerle zaman zaman dile getirmeye devam edeceğim.

Duyarlılık ve nazaket gösterip, yazıma bir açıklama gönderdiğiniz için tekrar teşekkür ediyor, eleştirileri dikkate aldığınız oranda daha büyük hizmetler yapabilecek seviyeye ulaşacağınıza olan inancımı tekrarlıyorum.

Muhabbet ve hürmetlerimle…

(sururozturk@gmail.com)

Hiç yorum yok: