26 Mart 2012 Pazartesi

Gazeteci Akyol’dan belediyelere eleştiri:
Yozgat’taki tarihî mimarî tamamen yok edilmiş

Bozok Üniversitesi tarafından düzenlenen konferans ve imza günü için memleketi Yozgat’a gelen gazeteci yazar Taha Akyol, Rektör Prof. Dr. Tamer Uçar’ı ziyaretinde ve konferansında, Yozgat’ta şehir planlaması ve belediyecilik açısından yaşadığı hayal kırıklığını da dile getirdi.

Akyol, Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer'in de izlediği konferansında, Yozgat’ta ne kadar tarihî mimarî eser varsa ya yıkıldığını ya da etrafının dev beton yığınlarıyla kapatılmış olduğunu söyledi.

Taha Akyol, yıllar sonra memleketi Yozgat’ta

Hürriyet gazetesi yazarı Taha Akyol, Bozok Üniversitesi tarafından düzenlenen “Bozok Konferansları Dizisi” kapsamında ve 48. Kütüphane Haftası münasebetiyle düzenlenen konferans ve imza günü için bu gün memleketi Yozgat’a geldi.

Gazeteci-Yazar Taha Akyol, konferans öncesi Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Uçar’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Yumak, Prof. Dr. Taha Niyazi Karaca, Prof. Dr. Feyzullah Temurtaş, Genel Sekreter Vekili Levent Şimşek ve Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Zümriye Demirel de yer aldı.

Gazeteci Yazar Taha Akyol, ziyarette yaptığı değerlendirmede, “Memleketimde olduğum için elbette fevkalade duygulandım. Bir büyük sevincim, bir de büyük üzüntüm var. Sevincim, Bozok Üniversitesidir. Bozok Üniversitesi’nin başarısını, akademik başarısını, yayınlarını, buradaki bilim adamlarının başarılarını biliyorum. YÖK’te de çok takdir edildiğini biliyorum; bundan büyük sevinç duydum. Üzüldüğüm nokta ise, Yozgat’ta tarihî eser ne varsa ya yıkılmış veya etrafının dev beton yığınlarıyla kapatılmış olmasıdır” dedi.

Rektör Uçar da, Yozgat’ın yetiştirdiği mümtaz şahsiyetlerden gazeteci yazar Taha Akyol’u Yozgat’ta ve Bozok Üniversitesi’nde görmekten büyük memnuniyet duyduklarını ifade etti. Üniversitede sosyal etkinliklerin arttığını belirten Uçar, “Bu kapsamda Bozok konferansları Dizisini başlattık. İkinci konferansı Gazeteci-Yazar Sayın Taha Akyol verecek kendisine Üniversitemiz ve öğrencilerimiz adına teşekkür ediyorum” dedi.

Rektör Uçar, günün anısına Gazeteci Yazar Taha Akyol’a çeşitli hediyeler verdi.

Gazateci-Yazar Taha Akyol, daha sonra Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda konferans verdi.

Konferansa Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, Cumhuriyet Başsavcısı Metin Durgun, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Bekir Demirci, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Yumak ve Prof. Dr. Taha Niyazi Karaca, Prof. Dr. Feyzullah Temurtaş, Genel Sekreter Vekili Levent Şimşek, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Ömer Yılmaz, Yozgat il müdürleri, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Yumak’ın teşekkür konuşmasının ardından konferansına başlayan Gazeteci-Yazar Taha Akyol, Memleketi Yozgat’ta Üniversite öğrencilerine dünya tarihinde ticaretin gelişimi, Avrupa’da sanayi devrimi, islâm alimlerinin bilimsel eserleri ve Haçlı Seferlerinin dünya ticaretine etkisi konularında bilgiler verdi.

Yozgat’ta iken en yüksek eğitim kurumunun Yozgat Lisesi olduğunu, yıllar sonra Üniversite çatısı altında Yozgatlı hemşehrileri ve Bozok Üniversitesi’nde öğrenim gören öğrencilerle buluşmaktan onur duyduğunu ifade eden Taha Akyol, sözlerine söyle devam etti: “Yozgat’ı ekonomisi ve sosyal hayatı daha gelişmiş bir şehir olarak buldum. Öte yandan Yozgat’ın simgesi durumundaki tarihî binaların ya yıkılıp yerlerine çirkin ve kişiliksiz yapıların yapıldığı ya da bu güzelim eserlerin çevrelerinin yüksek yapılarla kapatılmış olduğunu gördüm.

Avrupa şehirleri, tarihî dokuları ile markalaşmıştır. Ben Belediye Başkanı olsam, eskiden Halkevi olarak kullanılan ve Selçuklu mimarî özelliği taşıyan bu tarihî binayı yıkıp yeniden orijinaline uygun bir şekilde inşa ettirirdim.

Tarih bilgisi demek sadece kitaplardaki bilgileri okumak değil, tarihî değerleri günümüze ve geleceğe aktarabilmek ve derinlemesine bu konuları incelemektir. Türkiye’de 1939 yılında ilk defa yapılan Maarif Şurası’na Almanya’dan Yahudi kökenli biri hukukçu diğeri iktisatçı iki profesör davet edildi. Alman Nazi rejiminden kaçarak Türkiye’ye davet edilen 120 profesör içerisinde yer alan bu profesörlerin Türkiye’deki üniversitelere yönelik olarak görüşlerini; Türklerin üniversiteyi yüksek lise olarak gördüklerini, buradaki öğrencilerin soru sorma yetilerinin bulunmadığını, ezbere dayalı bir sistemle sınavlara girip ders geçerek üniversite mezunu olduklarını belirtmişlerdi.”

Üniversite öğrencilerine özellikle soru sorma, tartışabilme, kaynakları araştırma becerilerini geliştirmeleri yönünde tavsiyelerde bulunan Akyol, “Türkiye, son 10 yıla baktığımızda uluslar arası verilere göre ekonomide ve bilimsel anlamda gelişme göstererek ön sıralara taşınmış durumda. Fakat bu yeterince hızlı bir gelişim değildir. Dünyanın hızla giden ivmesini yakalamanın temelinde sizlerin araştırmacı ruhuna sahip olması gerekliliği yatmaktadır. ‘Ne iş olsa yaparım’ zihniyeti artık geçerliliğini kaybetti, her işi yapan demek hiçbir şey yapmıyor demektir. Gerek kamu kuruluşları olsun, gerekse özel sektör veya kendi işinize sahip olun yaratıcılığınızla artık fark oluşturmak zorundasınız” diye konuştu.

Gazeteci-Yazar Taha Akyol, sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye, gelişimi açısından bakıldığında sorulması gereken ilk sorulardan biri, İslâm dünyasında 12. yüzyıla kadar var olan bilimde ve felsefedeki gelişme nasıl oldu da sona erdi ve Avrupa’nın eline geçti? Hangi faktörler buna sebep oldu? Pozitif bilimlerde yer alan matematik, tıp, astronomi, geometri, coğrafya gibi alanlarda eserleri Latince’ye çevrilen pek çok bilim adamımız varken, nasıl oldu da biz bunlardan faydalanamadık? Küçük bir anekdot vereyim: Fransız düşünür Descartes’in 1650 yılında yayınlanan mantıki muhakemeyi anlatan kitabı, tam 250 yıl sonra 1895’te Türkçe’ye çevrildi. Oysa 12. yüzyılda İmam Gazali’nin Tehafütü’l Felasife adlı aynı içeriğe sahip kitabı basıldığından hemen 50 yıl sonra Latince’ye çevrildi. Düşünün ki o dönemde tren, telgraf, gazete yoktu.

O dönemde İslâm coğrafyasında 30 tane gelişkin düzeyde şehir mevcut iken Avrupa’nın 14 idi. Sonra 15. yüzyıla geldiğimizde Avrupa’da şehir sayısı 41’e yükselirken İslâm dünyasında 21’e iniyor. Bu gelişmeler ekonomik kalkınmayı da beraberinde getirdi ve İtalya’da Rönesans’ı tetikledi. Böylece günümüz modern çağın temelleri atılmış oldu. Bilimin gelişmesi için dünyaya açık endüstrileşmiş şehirlerin olması gerekiyor. Tarihi derinlemesine incelediğimizde, 12. yüzyıldan itibaren bilime olan ilginin azalması Osmanlı’nın Viyana’dan sonra Sakarya’ya kadar çekilmesine vesile oldu. Günümüz dünyasına baktığımızda artık dengeler değişmeye başladı. Dünya artık ABD ve Avrupa’nın idarî ve üretim kapasitesinden çıkıyor. Asya da artık gerek bilimsel çalışmalardaki performansı gerekse üretim kapasitesi ile söz sahibi olmaya başladı. Türkiye’de Çin, Hindistan ve diğer Asya ülkeleri içerisinde yükselen ülkeler arasında yer almaktadır. “

Konferansının son bölümünde öğrencilere meslekî başarısının ardında yatan sbepleri de özetleyen Akyol, öğrencilere şunları söyledi:

“Bütün bu bilgileri size sunabilmem sadece hukuk eğitimi ile yetinmediğim ve diğer alanlarda da araştırma yaparak bilgi sahibi olmamdan kaynaklanmaktadır. Hangi meslek alanında eğitim almış olursanız olun, eğitiminiz dışındaki alanlarda da bilgi sahibi olmaya gayret etmelisiniz. Bu şekilde başarıyı yakalama imkânınız olacaktır. Bu sayede girişimcilik ve yaratıcılık sağlanarak Türkiye sanayileşmede ve ihracatta var olan tarım ürünleri ve montaja dayalı üretim sınırlarını aşıp nano-teknoloji ve nükleer alt yapılı ürünlerin üretimi olanaklarına kavuşacaktır. Nerden mezun olduğunuza bakmaksızın başarı hırsı ve merakla meydana gelen kafanızdaki sorular sizi başarıya götürecektir.”

Gazeteci Yazar Taha Akyol, konferansının sonunda öğrencilerin sorularını cevapladı.

Rektör Vekili Prof. Dr. Hasan Yumak, Taha Akyol’a katılımlarından dolayı teşekkür plaketi ve çiçek takdim etti. Ardından üniversite kütüphanesini en çok kullanan 3 öğrenciye hediyeleri verildi.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Taha Niyazi Karaca da, yıl içinde başarılı çalışmaları sebebiyle 2 kütüphane personelini plaketle taltif etti.

Prof.ş Karaca, Yozgat’a gelerek bilgilerini öğrenci ve akademisyenlerle paylaşan Taha Akyol’a teşekkürlerini dile getirdi.

Taha Akyol, daha sonra kitaplarını imzaladı.

Hiç yorum yok: