Yorum - Sürur Öztürk24 Nisan’da Yozgat Muhabir’de yayınladığım “Yeni proje, eski telgrafın gölgesinde kaldı” başlıklı yazım üzerine, bu gün MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Yozgat Milletvekili Sayın Mehmet Ekici aradı.
Sayın Ekici, bu vesileyle, yetki sahibi bir “Kent Konseyi” kurulmasına dair düşüncesini de aktardı.
Ekici’nin hayalini kurduğu Kent Konseyi, birer sivil inisiyatif şeklindeki mevcut yapılardan farklı. Ekici, gerektiğinde imar kararları gibi önemli kararlar alabilme yetkisine sahip, devletten kaynak aktarılan, yaptırım gücü olan, etkin bir “Kent Konseyi” tasarladığını ifade etti. Bunun için yasal düzenleme yapılması gerektiğini de belirten Ekici, geçmişte telâffuz bile edilemeyen nice düzenlemenin bugün sıradan değişiklikler hâline geldiğine işaret ederek, bu konuda da pekâlâ yasal düzenleme yapılabileceğini söyledi.
“Yeni belge” eleştirisi
24 Nisan’da Yozgat Muhabir’de yayınlanan “Yeni proje, eski telgrafın gölgesinde kaldı” başlıklı yazım üzerine, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Yozgat Milletvekili Sayın Mehmet Ekici aradı.
O yazımda özetle, Sayın Ekici’nin Yozgat Valisi Amir Çiçek’e, Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer’e ve Bozok Üniversitesi Rektörlüğü’ne teslim ettiği telgraf metinlerinin, Sayın Ekici’nin ifade ettiği gibi “yeni belgeler” olmadığını belirtmiş, geçmiş yıllarda ve yakın tarihlerde pek çok kaynakta defalarca yayınlanmış olduğunu kaydetmiştim.
Yazımda, Sayın Ekici’nin, telgraf metinlerinin yanı sıra aynı makamlara “Yozgat-2050 Kent Kimliği ve Vizyonu Fikir Projesi” başlıklı bir de proje sunduğunu, ancak ertesi gün Yozgat basınında telgraf metinlerine dair bilgiler yer alırken, söz konusu projeye dair hiçbir bilgi yer almadığına işaret ederek, “Yozgat-2050 Kent Kimliği ve Vizyonu Fikir Projesi” hakkında bilgi sahibi olmak istediğimi belirtmiştim.
Bu konuda beni “bilgilendirme” lütfunda bulunan Sayın Ekici, telefon görüşmesinde, telgraf metinlerini gündeme getiriş sebepleri hakkında açıklamalarda bulundu ve bu vesileyle Yozgat’ın mevcut durumuna dair görüşlerini özetledi.
Yozgat algısı değişmeli
“İki tip siyasetçi vardır. Birincisi, ‘siyasetten geçinen siyasetçi’ tipi, ikincisi ise ‘siyasetin kendisine ihtiyaç duyduğu’ siyasetçi tipidir” diyen Ekici, siyasî hayatı boyunca hep ikinci kategoride yer almak için çaba harcadığını ifade etti.
Türkiye’de, Yozgat’tan nefret eden ancak neden nefret ettiğini de bilmeyen önemli bir kitle olduğuna işaret eden Ekici, Yozgat’ın, yanlış bilgilerle aktarılan ve “Çapanoğlu İsyanı” diye isimlendirilen olaylarla birlikte anıldığını, oysa Yozgat’ın Millî Mücadele’ye destek vermiş bir şehir olduğunu kaydetti. Ekici, söz konusu telgraf metinlerini bu sebeple gündeme getirdiğini söyledi.
Telgraf metinlerinin daha önce çeşitli kaynaklarda yayınlanmış fakat dar bir çevre tarafından bilinen belgeler olduğunu ancak Yozgat kamuoyu tarafından bilinmediğini belirten Ekici, Yozgat insanının Millî Mücadele’ye verdiği desteğin Yozgat kamuoyu tarafından da bilinmesini, konunun kamuoyuna malolmasını istediğini ifade etti.
Sayın Ekici’ye, Yozgat’ın yeni projelere ihtiyacı olmasına rağmen “proje fakiri” bir il olduğunu, bu sebeple kendisinin Yozgat için bir proje hazırlamış olmasını, söz konusu telgraf metinlerinden daha fazla önemsediğimi dile getirdim. Proje metnini bana ulaştıracaklarını söyledi ve Yozgat’ın mevcut durumuna dair görüşlerini özetledi.
10 yılda bozulan Yozgat’ı 20 yılda da olsa düzeltebiliriz
Şehir planlaması ve mimarîsi bakımından Yozgat’ın ‘hep birlikte talan edildiğini’ düşünen Ekici’ye göre Yozgat, son 10 yıl içerisinde tanınmaz hâle geldi. Bütün şehirlerin tipik özellikleri olduğunu ve bu özellikleriyle tanınıp bu özellikleriyle anıldıklarını belirten Ekici, Yozgat’ın da artık bir şehir kimliği kazanması gerektiğini düşünüyor:
“Yozgat nasıl bir şehir olacak? Huzur şehri mi diyeceğiz, sanayi şehri mi, turizm şehri mi, işçi şehri mi, emekli şehri mi?..”
Ekici’ye göre, sürekli göç veren Yozgat, şehir kültürünü de giderek kaybediyor. Milletvekili sayısı 5’ten 4’e düşen Yozgat, böyle giderse ileride milletvekili sayısı 2’ye düşmüş ve giderek köye dönüşen bir şehir hâline gelecek.
“Yozgat-2050 Kent Kimliği ve Vizyonu Fikir Projesi”ni, bu gidişatı tersine çevirmeye yönelik olarak hazırladığını ifade eden Ekici, “10 yılda tanınmaz hâle gelen bir şehir, birgün bir babayiğit destek verir, 20 yılda da olsa yeniden tanınır hâle gelebilir” diyerek, çaba harcanması hâlinde Yozgat’ın pekâlâ kalkınabileceğine dair inancını dile getirdi.
Ekici’nin hayalindeki Kent Konseyi
Yozgat’ın antipatik imajından bir an önce kurtarılması ve “albenisi olan bir şehir” hâline getirilmesi gerektiğini ifade eden Ekici, yetki sahibi bir “Kent Konseyi” kurulmasına dair düşüncesini özetledi.
Sayın Ekici’nin hayalini kurduğu Kent Konseyi, birer sivil inisiyatif şeklindeki mevcut yapılardan farklı. Ekici, gerektiğinde imar kararları gibi önemli kararlar alabilme yetkisine sahip, devletten kaynak aktarılabilecek, yaptırım gücü olan yetki sahibi bir “Kent Konseyi” tasarladığını ifade etti. Bunun için yasal düzenleme yapılması gerektiğini de belirten Ekici, geçmişte telâffuz bile edilemeyen nice düzenlemenin bugün sıradan değişiklikler hâline geldiğine işaret ederek, bu konuda da pekâlâ yasal düzenleme yapılabileceğini söyledi.
Sayın Ekici’nin açıklamaları özetle böyle.
Proje metni bana ulaştığında, projeyi de ayrıca değerlendireceğim.
