Kayseri Şeker Fabrikaları sahibi Vedat Özışık ve Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri’nden sonra, Yozgat Şeker Fabrikası’na Pankobirlik de talip oldu. Yozgat Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Halil Dursun, hükümetten şeker fabrikaları özelleştirmesinde üretimde devamlılığı garanti alacak bir yöntem uygulamasını beklediklerini söyledi.Yozgat Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Halil Dursun, Sorgun ilçesinde bulunan Yozgat Şeker Fabrikası’nın da aralarında bulunduğu 6 fabrikanın blok halinde satılacağını belirterek, “Pankobirlik olarak şeker fabrikalarına talibiz” dedi.
Fabrika kapanırsa 500 çalışan ve onbinlerce çiftçi zorda kalır
Dursun, yaptığı açıklamada, özelleştirme çalışmalarının bölge açısından son derece önemli olduğunu, aynı zamanda stratejik bir ürün olan pancar ve şeker üretimini doğrudan etkileyeceğini vurguladı. Dursun, fabrikanın özelleştirme sonucunda kapanması durumunda, fiilen çalışan 500 kişinin yanı sıra fabrika hinterlandındaki on binlerce çiftçi ailesinin, binlerce kamyoncu esnafının, bölge hayvancılığının ve binlerce esnafın bundan olumsuz etkileneceğini ileri sürdü.
Fabrika kapanmasın, tam kapasiteyle çalışsın
Dursun, “Fabrika faaliyet sahasında tam kapasite ile çalışmasını sağlayacak potansiyel mevcuttur. Nitekim 2002-2003 kampanya döneminde 13 bin 739 çiftçi ile 119 bin 130 dekar alanda ekim yapılmış, 405 bin ton pancar 118 günde işlenmiştir. Bir başka ifadeyle fabrikanın tam kapasite çalışması durumunda gerek doğrudan, gerekse dolaylı olarak bölgemize, ülkemiz ekonomisine sağlayacağı katma değer, istihdam iki katına çıkacaktır” diye konuştu.
Dursun, kamu şeker fabrikalarının özelleştirilmesi sonrasında işletme faaliyetleri devam etmezse, bu olumsuz koşulların üreticileri ve çalışanları olumsuz yönde etkileyeceğini anlattı. Özelleştirmeye karşı olmadıklarını ancak, geçmişte Et-Balık, SEK ve bölgedeki Bira Fabrikası’nın özelleştirilmelerinden ders alınması gerektiğinin altını çizen Dursun, açıklamasını şöyle sürdürdü:
Özelleştirmenin malî sonucu, satış fiyatından fazla olabilir
”Özelleştirmenin içerisinde gelişmiş ülkelerde olduğu gibi mutlaka hammadde üreticisinin olması gerekir. Şeker Sanayisinin ABD’de yüzde 100’ü, AB ülkelerinde yüzde 60’ı kooperatiflere aittir. Hazineye gelir sağlama esasına dayalı olarak yapılacak şeker fabrikaları özelleştirmesinin sonraki yıllarda ülkemize maliyetinin ne olacağını iyi hesaplamak zorundayız. O maliyetleri iyi tahmin edemezsek, telâfisi mümkün olmayan sonuçları ülke olarak göğüslemek zorunda kalabiliriz.”
Halil Dursun, Türk çiftçisinin hükümetten şeker fabrikaları özelleştirmesinde üretimde devamlılığı garanti alacak bir yöntem uygulamasını beklediğini söyledi. Dursun, fabrikaların sosyal karşılığının, tarım ve hayvancılığa etkilerini iyi analiz etmeden yapılacak bir özelleştirmenin yaratacağı sosyal maliyetin, fabrikaların satışlarıyla elde edilecek gelirden kat be kat fazla olacağına dikkat çekti. Dursun, açıklamasını şöyle tamamladı:
‘İşletme devri’ modeli uygulanmalı
“Pankobirlik’e bağlı Yozgat Pancar Ekicileri Kooperatifi olarak, Yozgat Şeker Fabrikası’na ve diğer fabrikalara talibiz. Sektördeki bilgi birikimimiz ve tecrübelerimiz dikkate alınarak, mülkiyeti devlete kalmak üzere, işletme devrinin üreticilere ve çalışanlara verilmesini talep ediyoruz. Bu fabrikaları verimli çalıştırarak, orta vadede özelleştirmeden elde edilecek gelirin çok daha fazlasının ve sürekli bir biçimde gelir vergisi olarak devlete ödemeyi taahhüt ediyoruz. ‘İşletme Devri’ modeli, hazineye sürekli gelir getiren bir yöntem olmasının yanında, sosyal ve ekonomik sermayenin tabana sağlıklı yayılması için de en etkin çözüm yolu olacaktır.”
(Kaynak: yozgatgazetesi.com)
