16 Haziran 2011 Perşembe

Koray Aydın yeniden harekete geçer mi?

Sürur Öztürk

MHP Trabzon birinci sıra adayı olarak girdiği 12 Haziran Milletvekili Genel Seçimi sonucu milletvekili seçilen Koray Aydın’ın seçimin hemen ardından yaptığı açıklama dikkat çekici.

57’inci Hükümet’te Bayındırlık ve İskân Bakanı olarak görev yapmış olan Koray Aydın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye karşı delegelerden imza toplayıp olağanüstü kongre çağrısı yapmış bir isim. Yani, parti içi muhalefetin öne çıkan bir aktörü…

Seçim değerlendirmesinde verdiği mesajlar, yeni bir hamle daha yapabileceğinin açık işareti gibi. Aydın, kişisel internet sitesinde de yer alan açıklamasında, “Seçim sonuçlarından MHP kurumsal kimliği olarak bizim de ders çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum” diyor. Daha önemlisi, “Seçim sonuçlarının daha sağlıklı bir analizinin yapılmasından sonra MHP’nin önemli bir değişikliğe gitmesinin gerektiğini düşünüyorum. Ortada büyük bir başarısızlık var MHP olarak” diyor.

Aydın, değerlendirmesinde, MHP’nin daha önce 59 ilden milletvekili çıkardığını hatırlatıyor, son seçimde milletvekili çıkarılan il sayısının 34’e düştüğüne dikkat çekiyor ve soruyor: “Bunun sorgulanması gerekmez mi?” Cevabını da kendisi veriyor: “Kesinlikle gerekir. ‘Her iş oldu bitti, ne âlâ’ diyemeyiz; en azından ben diyemem, başkalarını bilemem de…”

Bu, “başkalarını bilemem de…” ifadesinin MHP Yönetimi’ne yönelik bir gönderme olduğuna şüphe yok… Mesajlar gayet açık…

Bu arada, MHP’nin kaset skandalları sonucu boşalan Başkanlık Divanı, 19 Haziran Pazar günü toplanacak olan MYK’da yeniden belirlenecek.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Başkanlık Divanı’na partinin eski isimlerini getireceği ileri sürülüyor. Gerçekten öyle mi olur bilmem. MHP’nin yeni Başkanlık Divanı’nın nasıl şekilleneceği, partinin bundan sonraki istikameti için de önemli bir gösterge olacak… Genel Başkan Bahçeli, “Pazar Günü Merkez Yönetim Kurulu ve İl Başkanlarımızla toplanacağız. Önce, boşalan üyelikler için MYK’ya yedekler çağrılacak. Sonra da MYK içinden yeni arkadaşlarımız seçilecek” diyor.

Diğer taraftan, ‘Başbuğ’ Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş’in seçim sonrası mesajları da dikkat çekici.

Türkeş, seçim sonuçlarını başarılı bulmadığını belirterek, “Vekil sayısı açısından olumlu sonuç yok. MYK ve İl Başkanları Toplantısı’nda bunlar ele alınacak” dedi. Bu da gösteriyor ki, MHP’nin Pazar günü yapılacak olan MYK toplantısı hiç de ‘lay lay lom’ bir toplantı olmayacak.

Tuğrul Türkeş’in yeni Anayasa konusundaki yaklaşımı da dikkat çekici. ‘Türkiye’nin hayrına olması hâlinde, Yeni Anayasa’ya destek vereceklerini söylüyor.

MHP etrafındaki kadar MHP içindeki satranç oyunu da, bütün gerilimiyle devam edecek gibi gözüküyor.

Benim merak ettiğim temel konu şu: Alparslan Türkeş döneminde ABD ittifakı içerisinde yer alan fakat Devlet Bahçeli yönetimiyle rotasını İngiltere merkezli olarak Avrupa’ya çevirmiş olan MHP’de yeniden bir rota değişikliği yaşanacak mı?...

Siyasî partilerde rota değişikliği çok büyük sarsıntılara sebep olur. Geçmişte Anavatan Partisi’nde Turgut Özal ile Mesut Yılmaz arasında yaşananlar ve ANAP’ın âkıbeti mâlûm… Millî Görüş’teki bölünme de aslında bir rota belirleme süreciydi. CHP’de Deniz Baykal’ın devrilmesiyle sonuçlanan kaset operasyonu da, partinin rotasını belirleme amaçlıydı. Operasyon henüz bitmemiş gözüküyor. Kartlar yeniden dağıtılıyor anlaşılan…

MHP’de partinin uluslar arası rotasını belirleme sürecinde depremin öncü şokları seçim öncesinde yaşanmıştı. Eğer partide yeni bir ‘eksen kayması’ daha yaşanacaksa, MHP’den büyük çatırtılar yükselecek demektir. Eğer ciddi bir sarsıntı yaşanmazsa, pazarlığın uluslar arası boyutunun mutabakatla sonuçlandığını düşünebiliriz…

Anladığım kadarıyla, MHP’de Bahçeli, CHP’de de Kılıçdaroğlu, politikalarını Yeni Dünya Düzeni ile uyumlu hâle getireceklerini taahhüt etmezlerse, Genel Başkanlık koltuğundan indirilecekler. Genel Başkan olarak kalmaya devam ediyorlarsa, anlayacağız ki, kendilerinden istenenleri kabul etmiş ve partilerinin rotasını değiştirmişler…

Bekleyip göreceğiz…

Liderlerin işi gerçekten zor… Bu iş öyle il başkanlığına, belediye başkanlığına benzemez… Kapalı kapılar arkasında, uluslar arası arenada, vahşi ve acımasız aslanların arasında, küresel gladyatörlerle çarpışırsınız da, teşkilatlarınızın ve seçmenlerinizin haberi bile olmaz… Ölümüne yapılan bir savaştan sonra kapalı kapıların arkasından tekrar kamuoyunun huzuruna çıkar ve hiçbir şey olmamış gibi davranmak zorunda kalırsınız. Arenada yaşadıklarınızı ise sadece siz bilirsiniz…

Onun içindir ki, herkes lider olamaz…

(surur-ozturk@hotmail.com)

Bu konuda sonraki gelişmeyi öğrenmek için tıklayınız

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Yazı Banu Avar esintili sanki