6 Mart 2010 Cumartesi

SP Genel Başkan Yardımcısı Arslan:
Seçim barajı darbeci anlayışın tezahürüdür

Seçim barajının yüksek olmasından yakınan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kâzım Arslan, “Darbelerle millet iradesinin önünü kesmekle, seçim barajlarıyla millet iradesini hiçe saymak arasında fark yoktur. Bir yandan darbeleri ve darbe teşebbüslerini eleştirirken, aynı zihniyetin ürünü seçim barajlarını muhafaza etmeye çalışmak tam bir çelişkidir, tam bir çifte standarttır” dedi.

Oyumuzu artırdık erken seçime hazırız

Kâzım Arslan, partisinin Yozgat İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, son mahalli seçimlerde Saadet Partisi’ne bir teveccüh olduğunu ifade ederek, partisinin, mahallî seçimlerde aldığı yüzde 5,5 oyu, ara seçimlerde yüzde 23’e çıkardığını söyledi.

Ara seçimlerin belli bölgeleri kapsamasına rağmen bir gösterge olduğunun altını çizen Kâzım Arslan, “Biz Saadet Partisi olarak yapılacak bir erken seçime hazırız. Yarın bile yapılsa biz hazırız ama hükümetin kendisine elverişli bir ortam hazırlamaya çalıştığı düşüncesindeyiz” diye konuştu.

Seçim barajı darbeci anlayışın tezahürüdür

Seçim barajının yüksek olmasından yakınan Arslan, “Darbelerle millet iradesinin önünü kesmekle, seçim barajlarıyla millet iradesini hiçe saymak arasında fark yoktur. Bir yandan darbeleri ve darbe teşebbüslerini eleştirirken, aynı zihniyetin ürünü seçim barajlarını muhafaza etmeye çalışmak tam bir çelişkidir, tam bir çifte standarttır” görüşünü savundu.

Kâzım Arslan, seçim barajlarıyla, seçmenin neredeyse yarısına yakın bir kısmına ‘Senin oy verdiğin parti, barajı geçemedi, bunun için oyun geçersizdir, çöpe atıyorum’ demenin, ‘darbeci’ bir anlayışın tezahürü olduğunu, bu yüzden de bir an evvel bu yanlışlığın düzeltilmesi, seçim barajının kaldırılarak, millet iradesini esas alan, gerçekten adaleti sağlayan bir düzenlemenin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

Arslan, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde Ermeni tasarısının kabul edilmesi konusunda da şunları söyledi:

Amerika Türkiye’yi sıkıştırmak istiyor

“Geldiğimiz noktada AK Parti hükümetinin stratejik ortaklığa dayalı dış politikasının da iflas ettiğini görüyoruz. Eğer Türkiye gerçekten Amerika ile söyledikleri mânâda iş birliği içerisindeyse, böyle bir kararın çıkmaması lâzımdı. Çıktığına göre, hâlâ Amerika Türkiye’yi sıkıştırmak ve AK Parti üzerinden birtakım projelerini devam ettirmek istiyor. Bize göre AK Parti’nin bütün dış politikasını yeniden gözden geçirmesi lâzım. Birilerine endeksli dış politika değil, mutlaka ve mutlaka kendisinin aktif olduğu, kendi önceliklerini ortaya koyduğu, komşularıyla ilişkilerini kendi düzenlediği bir dış politika uygulaması lâzım.

Amerika’nın bu tasarıyı geçirmesi bir hatadır. Türkiye komşularıyla sıfır problemden bahsederek, bunun altyapısını hazırlamadan, kimseyle konuşmadan, danışmadan bir anda Ermenilerle birtakım girişimlere başladı, ‘Ermeni açılımı’ adı altında ama geldiğimiz noktada Türkiye’nin attığı bu adımların boş olduğu gözüküyor. Sadece iç politikada zaman kazanmaya, zemin kazanmaya yönelik manevralar olduğu gözüküyor.”