Yozgat, tarihi ve kültürüyle araştırılmayı bekliyor... |
Yozgat Belediye Başkanı Sayın Yusuf Başer, Kon TV’de canlı
olarak yayınlanan “Ankara Konuşuyor” programında belediye hizmetlerini
sıralarken “Bozok Araştırmaları Merkezi’ni kurduk” deyince birden heyecanlanıp
dikkat kesildim. Çünkü bir süreden beri kendi kendime “Yozgat Araştırmaları
Merkezi” kurulması gerektiğini düşünüyor, hatta bu konuda teşebbüste bulunmaya
niyetleniyordum.
Sayın Başkan, önce eski Askerlik Şubesi’nin tarihî binasını
restore ettirip “Şehir Kent Belleği Müzesi” yapacaklarını söyledi. Bu, daha
önce açıklanmıştı, biliyorduk. (İsmi basına “Kent Belleği Şehir Müzesi” olarak açıklanmıştı,
kelimeler yer mi değiştirdi?) Fakat “Bozok Araştırmaları Merkezi”nin
kurulduğunu daha önce duymamıştım. Başkan “kurduk” dediğine göre, tüzel
kişiliği olan bir kuruluştan bahsediyor olmalıydı… Bu konuda şunları söyledi:
“Bozok Araştırmaları Merkezi’ni kurduk. Orası da faaliyete
geçtiğinde bir eksikliği de gidermiş olacağız. Tabii oranın da ciddi bir
restorasyonu gerekiyor. Malî imkânlarımız kısıtlı olduğu için, TBMM Başkanımız
Sayın Cemil Çiçek Beyden yardım da talep ettik, sağ olsun, o da ilgilileri
gönderdi. İnşallah onun destek ve yardımlarıyla oranın restorasyonunu da
tamamlamış olacağız. O zaman Yozgat’ımıza yeni bir kültür faaliyeti de girmiş
olacak.”
‘Allah Allah!..’ diye geçirdim içimden. “Kent Belleği Şehir
Müzesi”ni ayrı, “Bozok Araştırmaları Merkezi”ni ayrı telaffuz ettiğine göre,
ikisi birbirinden ayrı kuruluşlar olmalı… Şehir Müzesi’ni anladık da, bu “Bozok
Araştırmaları Merkezi” ne zaman kuruldu? Kamuoyu olarak, bu kadar önemli bir
kuruluş için teşebbüse geçildiğini neden daha önce duymadık?.. Belediye, basından ne kadar kopuk!..
Malûmunuz, Araştırma Merkezleri, belirledikleri alanlarda
araştırmalar yapacak bir kurul ya da ekip oluştururlar. Bu kurul, ciddi
araştırmalar yapar. Yapılan araştırmalar, sistemli bir şekilde belgelenir,
arşivlenir. Ayrıca bu araştırmalar ya kuruluşun süreli yayınında (dergisinde,
gazetesinde, bülteninde) yayınlanır, ya da kitap hâline getirilerek kamuoyunun
istifadesine sunulur. Araştırma Merkezi adına konferanslar, paneller,
sempozyumlar düzenlenir.
Bu sebeple heyecanlandım. Kendi kendime, ‘Acaba
araştırmaları yapacak olan ekipte hangi isimler var?’ diye merak ve heyecanla
düşünürken, merakımı giderecek bir bilgi almak ümidiyle Yozgat Belediyesi’nin
ilgili birim müdürünü aradım.
Aldığım bilgiye göre Belediye, “Bozok Araştırmaları Merkezi”
kurulması için bir Meclis kararı almış ama bunun dışında yapılmış henüz hiçbir
çalışma yok. Bu merkezin hangi alanda, hangi yöntemlerle araştırmalar yapacağı
belirlenmediği gibi, bu araştırmaları kimlerin yapacağı da belirlenmemiş. Bu
merkez, eski Askerlik Şubesi’nin o tarihî binasında kurulması planlanan Şehir
Müzesi’nde sergilenecek olan folklorik malzemeleri derleyecek bir mekanizma
olarak düşünülmüş. Oysa “Şehir Müzesi” kavramı ile “Araştırma Merkezi” kavramı
birbirinden çok farklı kavramlar.
Kısacası, şu durumda “Bozok Araştırmaları Merkezi”, aslında
kurulması planlanan “Kent Belleği Şehir Müzesi”nden ayrı bir kuruluş olmayacak…
Ben, “Bozok Araştırmaları Merkezi”nin tamamen müstakil bir
kuruluş ve yukarıda özetlediğim şekilde çalışmalar yürüten bir yapıda olması
gerektiğini düşünüyorum. Bu merkez, müzeye folklorik ve etnografik malzeme
teminine katkıda bulunabilir ama asıl görevi bu olmamalıdır. Araştırma Merkezi,
daha çok, soyut ve somut kültürel değerleri kayıt altına alan, derlemeler yapıp
bunları arşivleyen, dergi ya da kitap yayınlarıyla bulgularını ve
değerlendirmelerini kamuoyuna aktaran, çeşitli kültürel etkinliklerle halk
arasında ‘farkındalık’, kültürel zemin ve bilinç oluşmasını sağlayan bir
kuruluş olmalıdır.
Bunun için de akademisyenleri, sanatçıları, folklor
araştırmacılarını, gazetecileri, yazarları, sivil toplum kuruluşlarını bir
araya getirerek, bilgilerinden, tecrübelerinden ve sahip oldukları kültürel
kaynaklardan istifade eden, bunları da kültürel eserlere dönüştüren bir
sistemle çalışmalıdır.
Sonuç olarak; “Bozok Araştırmaları Merkezi” fikri, çok
yerinde bir fikir ve teşebbüs; ama içinin doldurulması, asıl taşıması gereken kimliğine
kavuşturulması gerekiyor.
Bu arada, “Kent Belleği Şehir Müzesi” isminin de kesinlikle
değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hem ‘kent’ hem ‘şehir’ kelimesini aynı
isim içerisinde kullanmak komik oluyor. Sadece komik değil, aynı zamanda ayıp
oluyor.
“Bozok Araştırmaları Merkezi”, gündemde tutulmalı,
kamuoyunda tartışılmalı.
(suruozturk@gmail.com)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder