25 Haziran 2013 Salı

Kılıçdaroğlu, hangi seçimden önce devrilecek?

Kemal Kılıçdaroğlu kalacak mı gidecek mi?
Gezi eylemleri, AK Parti seçmenleri arasında safların sıklaşmasına sebep oldu. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, bugün gezi eylemleri öncesine göre daha güçlü bir siyasî lider konumunda. Fakat CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için durum bunun tam tersi. O şimdi önünü arkasını, sağını solunu kollamakla, parti içi darbenin hangi taraftan geleceğini kestirmeye çalışmakla meşgul…

Kılıçdaroğlu, hangi seçimden önce devrilecek?

Sürur Öztürk

CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, AB ve küresel sermaye karşıtıydı. Mustafa Sarıgül yoluyla devrilemeyince, AB ile ulusalcıların ortaklaşa tertipledikleri bir kaset operasyonuyla istifaya zorlandı. Baykal devrilince de, bugünlerde yüzde 66’sının Alman (AB) sermayesine ait olduğunu öğrendiğimiz “Türk basını”nın olağanüstü desteğiyle CHP’nin Genel Başkanlığına oturtuldu.

Bugünlerde ise gizli bir telaş yaşıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a darbe teşebbüsü olduğu artık aşikâr hâle gelmiş olan gezi parkı olaylarının artçı sarsıntılarından birisinin de Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu sallamakta olduğu artık bir sır değil. Gezi parkı eylemlerini sahiplenmek ve desteklemek için sarf ettiği onca çabanın ve AB liderlerine yazdığı mektupların asıl amacının da “Beni devirmek istiyorlar, lütfen buna izin vermeyin” diye özetlenebilecek bir yardım çağrısı olduğu anlaşılıyor.

Başbakan Erdoğan’ın, Baykal’a kaset operasyonu sonrası sık sık dile getirdiği “Manşetle gelen manşetle gider” sözü, bugünlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun kulaklarında ürkütücü bir şekilde çınlıyor olmalı…
Çünkü bir “halk hareketi” görüntüsü verilerek uygulamaya konan sokak eylemlerine katılan kitleler, aynı zamanda ana muhalefetin yetersiz kalmasının, muhalif kitlelerin CHP’den umutlarını kesmiş olmalarının bir fotoğrafı olarak da okundu…

Başlangıçta muhalefet çevrelerinde “Bu iş bu sefer tamam; AB de üstünü çizdi, Erdoğan devrilecek” şeklinde güçlü bir umut ve sevinçle karşılanan gezi parkı eylemlerinden fırlayan oklardan bir kısmının da Kılıçdaroğlu’na saplanması için fırlatıldığı, artık basında da dile getiriliyor.

Gazeteci Fehmi Koru, hem kendi imzasıyla hem de Taha Kıvanç takma adı ile yazdığı 2 yazısında, gezi eylemlerinin bir hedefinin de Kılıçdaroğlu olduğunu yazmıştı.

Akil İnsanlar Heyeti’nde yer alan Taraf gazetesinin eski yazarı Yıldıray Oğur da, A Haber’de Özge Özsağman’ın sunduğu ‘Pazartesi Sendromu’ programında, Kılıçdaroğlu’nun koltuğundan olacağını ileri sürdü. Oğur, “Gezi olaylarından CHP’ye yansıyacak olan, muhtemelen Kılıçdaroğlu’nun yerine daha ulusalcı Emine Ülker Tarhan veya Muharrem İnce gibi birisinin gelmesi olacak” dedi.

Kılıçdaroğlu, Alevi vatandaşlarımızın da güvenini kaybetmiş durumda. Dünya Ehli Beyt Vakı Başkanı Fermani Altun, “Kemal bitti, Aleviler için sınıfta kaldı” dedi. Bu tür sitemlerin, tepkilerin, önümüzdeki günlerde daha da çoğalması muhtemeldir.

Gezi eylemleri, AK Parti seçmenleri arasında safların sıklaşmasına sebep oldu. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, bugün gezi eylemleri öncesine göre daha güçlü bir siyasî lider konumunda. Fakat CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için durum bunun tam tersi. O şimdi önünü arkasını, sağını solunu kollamakla, parti içi darbenin hangi taraftan geleceğini kestirmeye çalışmakla meşgul…

Bakalım, Başbakan Erdoğan’ın “Manşetle gelen manşetle gider” sözü ne zaman tecelli edecek? Mahalli İdareler Genel Seçimi’nden önce mi, Milletvekili Genel Seçimi’nden önce mi, Cumhurbaşkanı Seçimi’nden önce mi?

(sururozturk@gmail.com)

Hiç yorum yok: