20 Ağustos 2013 Salı

Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu’na:
Evet, yalancıdan başbakan olmaz

Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nu fotoğraflarla yalanladı
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, kendisine yönelik yumruklu saldırıya tepki göstermemekle suçladığı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Sayın Bakan, vurulma hadisesini ben konuşmamı yaptıktan sonra bana anlattı” iddiasına memleketi Yozgat’ta cevap verdi.

Bozdağ, Yozgat Belediyesi Şahin Tepesi Sosyal Tesisleri’ndeki yemeğin ardından muhabirlerin sorularını cevapladı.

Kılıçdaroğlu konuşmasını yapmadan önce olayı bizzat kendisine anlattığını, bunun video kayıtlarıyla da sabit olduğunu kaydeden Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nun ‘Yalancıdan başbakan olmaz’ sözünü hatırlatarak, “İşte ispatı burada; Kılıçdaroğlu’ndan asla Başbakan olmaz” dedi. Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun kendisine yumruk atan saldırgandan daha büyük bir suç işlediğini söyledi.

Çiçek: Kucaklaşmak varken, kavga etmek niye?

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, temel atma töreninde yaptığı konuşmada, üstü kapalı bir şekilde Bozdağ’a yönelik saldırıya da temas etti.

Gerçekten büyük bir ülke olan Türkiye’nin geliştikçe ve güçlendikçe bazı ülkelerin ayağına bastığını dile getiren Çiçek, onun için millet olarak daima uyanık olunması gerektiğini vurguladı. Çiçek, geçmişte yaşanan sıkıntıların unutulmamasını isteyerek, şunları söyledi:

“Bakınız Yozgat’ta 1980 öncesi Yozgat’ın arabalarının önemli bir kısmının plakası 66 değildi. Niye 66 değildi? Yozgat’tan Ankara’ya giden otobüs firmasının ismi Bozok’tu. Sonra bu Meram oldu, Zafer oldu. Bozok’tan rahatsızlık mı duyduk da değiştirdik, meram oldu veya Zafer oldu? Çünkü Bozok firmasıyla, 66 plakayla Ankara’ya gitmek problem olurdu. Mamak’tan Kızılay’a gitmek daha büyük problem olurdu. Bu ülkede şehirden şehire değil, sokaktan sokağa gidilemediği günler oldu. ‘Sağcıdır’ dedik, ‘solcudur’ dedik, bir kısmımız sol yumruklarını sıktı, bir kısmımız sağ yumruklarını sıktık halbuki el sıkmak varken, yumruk sıkmak niye? Kucaklaşmak varken, kavga etmek niye? Sabır ve hoşgörü göstermek varken, birbirimizin gırtlağına sarılmak niye? ‘İncinsen de incitme’ tavsiyesi varken, insanları incitmek niye? Yumruklamak niye? Bunu yapana tavır koymamak niye? Arka çıkmak niye? Her on senede bir, on beş senede bir bu tuzağa düşmek niye? Milletlerin yol haritasını tecrübeleri tayin eder. Bu millet çok tecrübe edindi. Tecrübenin özünde de acı vardır, sıkıntı vardır, meşakkat vardır. Artık millet olarak meşakkat çekmek istemiyoruz, sıkıntı çekmek istemiyoruz. Farklı görüşler içerisinde olsak bile birbirimizle kavga etmek istemiyoruz.”

Hiç yorum yok: